#ekoIQ Kent Binalar Küresel Karbon Emisyonlarının Ortalama Yüzde 37’sini Oluşturuyor
Kent

Binalar Küresel Karbon Emisyonlarının Ortalama Yüzde 37’sini Oluşturuyor

bina

FOTOĞRAF: Pareekshith Indeever

Yeni yayımlanan bir araştırma, dijital teknolojilerle binalarda ve ofislerde karbon emisyonlarını %70’e varan oranda azaltmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Günümüzdeki binalar, küresel karbon emisyonlarının ortalama %37’sini oluşturuyor ve bu yapıların yaklaşık yarısının 2050 yılında hâlâ kullanımda olması bekleniyor.

Schneider Electric’ın yeni yayımladığı bir araştırmaya göre, binaları dijital teknolojiler kullanarak yenilemek karbon emisyonlarını azaltmaya giden en etkili yol. Küresel danışmanlık firması WSP ile yürütülen araştırma, büyük bir ofis binasının enerji performansı ve karbon emisyonlarının modellemesine dayanıyor ve dijital çözümlerin binalardaki karbon emisyonlarını %70’e varan oranda azaltabileceğini gösteriyor.

Günümüzdeki binalar, küresel karbon emisyonlarının ortalama %37’sini oluşturuyor. Bu yapıların yaklaşık yarısının 2050 yılında hâlâ kullanımda olması bekleniyor. Dolayısıyla, binaların enerji verimliliğini artırarak karbon emisyonlarının azaltılması kritik önem taşıyor.

Toplamda %70’e Varan Azalma Sağlanabilir

Araştırma sonuçları, mevcut binalarda ve ofislerde Schneider Electric’in dijital bina ve güç yönetimi çözümlerinin kullanılmasının, üç yıldan daha kısa bir geri ödeme süresiyle operasyonel karbon emisyonlarını %42’ye varan oranda azaltabileceğini gösteriyor. Fosil yakıtla çalışan ısıtma teknolojileri elektrikle çalışan alternatiflerle değiştirilirse ve yerel yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip bir mikro şebeke kurulursa tamamen elektrikli, tamamen dijital binalarda operasyonel karbon emisyonlarında %28 oranında ek bir azalma daha görülecek ve toplamda %70’e varan oranda azalma sağlanacak.

Binaların dijital teknolojilerle yenilenmesi ve güçlendirilmesi, günlük operasyonlarda aksamaların önüne geçerken aynı zamanda binaların ömrünü uzatıyor ve yaşam döngüsünü destekliyor. Öte yandan karbon emisyonlarını azaltma, hem yatırımcılar hem de kullanıcılar için binaları daha cazip ve değerli kılıyor. Ayrıca Boston Üniversitesi Küresel Sürdürülebilirlik Enstitüsü ve Schneider Electric Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan farklı bir araştırma da düşük karbonlu binalara geçiş sürecinin yaratacağı yeni istihdamın çevreye olduğu kadar ekonomiye ve topluma da değer katacağını ortaya koyuyor.

“Sıfır Karbon Dünya için Güçlü Bir Yol Haritası”

Schneider Electric Dijital Enerji İş Birimi Başkan Yardımcısı Mike Kazmierczak, “Operasyonlardan kaynaklı karbon emisyonlarıyla mücadele, mevcut binaları ölçeklendirmede ve 2050 yılına kadar sıfır karbon hedeflerine ulaşmada en etkili yöntem. Yaptığımız araştırma mevcut binaları enerji tasarruflu, tamamen elektrikli ve dijitalleştirilmiş varlıklara dönüştürdüğümüz takdirde karbon emisyonlarını %70’e varan oranda azaltmanın mümkün olduğunu ortaya koyuyor ve sıfır karbon dünya için güçlü bir yol haritası sunuyor” dedi.

About Post Author