Birbirini tanımayan kişilerden oluşan bir grubu nasıl topluluğa dönüştürürsünüz?
Hem de dört saat içinde. Üstelik bu kişiler akademiden, özel sektörden, sivil toplumdan ve başka alanlardan, neden toplandıklarını bilmeyen insanlarsa?
S360’tan Lara Toensman ve Soulink Consulting’den Işılsu Vural ile Studio-X’te işte bu dönüşümü deneyimledik. Özellikle sürdürülebilirlik konusunda çalışırken, şeffaflık ve karşılıklı güven uygulamalarına çok ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü değişim isteyen bir bakış açısı, ancak beraber değişmekten korkulmayan ortamlarda gelişebiliyor.
Birbirini tanımayan -aynı konularla uğraşmaktan doğan tanışıklıklar hariç- kişiler olarak, dört saat içinde isimlerle yüzleri birleştirebilir, karşımızdaki kişiyle gönülden konuşabilir hale geldik. Hangi yolları izlediğimize gelince…
Bireysel: Kişiler olarak sadece var oluyoruz. Önce nefes egzersiziyle neden ve nerede bulunduğumuzu kendimize sorduk, hatırlattık. Aynı zamanda 3 dakikalık speed-dating ile günden ne beklediğimizi veya hayattan ne beklediğimizi konuştuk. İnsanlarla iş, statü veya sınıf indikatörleri vermeden tanıştık. Böylece bireysel olarak platforma ne getirdiğimizi, ne verebileceğimizi düşünme fırsatı bulduk. Özellikle bu egzersizin ofislerde toplantılardan önce de yapılmasını çok destekliyorum.
Hikaye Grubu: Üç kişilik gruplar halinde, gönülden dinleme ve konuşma egzersizini tamamladık. Çoğunlukla üstünkörü dinleyip konuştuğumuz için en azından bazı noktaları kaçırabildiğimizi düşünmek bile ilerleme yaratıyor. Egzersizde bir kişi hayatında kendini etkileyen herhangi bir konuyu kalpten konuşarak anlatıyor. Bu kişi hikayeci. Diğer kişi can kulağıyla dinleyerek, o kişinin hem sözlerini hem de aslında duygularını duyuyor. Konuşmayı bölmek yok. Bu kişi dinleyici. Üçüncü kişi ise bu gönülden iletişime tanık oluyor. Hem hikayeciyi hem de dinleyiciyi izleyerek olaya tanıklık ediyor. Belki yine alışkanlıkla söze girip soru sormak veya tepki vermek istiyor ama tanıklık yapmak, bazen çok daha detaylı öğrenmenize olanak sağlıyor.
Tartışma Grubu: Gönüllüler, konuşulmasını istediği konuları tahtaya yazıyor. Tamamen isteğe bağlı olarak 6-10 kişilik gruplar oluşuyor ve konuyu yazan kişi ile sohbet başlıyor. Katılımcılar serbestçe görüşlerini paylaşıyor. Bu görüşmeleri iki tur gerçekleştirdik. Artık bu noktada grup kalabalık bile olsa, aşağı yukarı herkese kısa da olsa temas etmiş oluyorsunuz.
Etkinliğin benim için en ilginç yönü, farklı geçmişlerden gelen insanların ortak şekilde çalışmaya uğraşırken farklı alışkanlıklarını nasıl entegre ettiklerini görmemdi. Genelde işinde sürdürülebilirlik konusunda çalışanlarla, hayatında sürdürülebilirliği yaşayanlar arasında bulunurken çok farklı davranış biçimleri görüyorum. Bu etkinlik gösterdi ki, az bir çaba ama büyük istekle küçük veya kalabalık grupların beraber çalışması çok mümkün.
Siz ne yapabilirsiniz?
- Hayatınızın tüm alanlarında bir veya birkaç adımını deneyerek sonuçları gözlemleyebilirsiniz.
- Farklı gruplardan veya kişilerden oluşan ekipler için iş yaşamında projelere direkt başlamadan önce, bir topluluk olma çalışmalarını gerçekleştirebilirsiniz.
- S360’ın etkinliklerini takip edebilirsiniz.