#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Birleşmiş Milletler Su Arzı Konusunda Uyardı

Gökçe ŞAHİN

UNESCO tarafından UN-Water için hazırlanan “Dünya Su Gelişimi Raporu 2015: Sürdürülebilir Bir Dünya için Su” (World Water De­velopment Report 2015: Water for a Sustainable World) adlı rapor, Mart 2015’te yayınlandı. Rapora göre, kullanım alışkanlıklarımızı ve küresel politikaları değiştirmezsek, 2030 yılına kadar su ihtiyacımızın sadece %60’ını karşılayabileceğiz.
Hindistan gibi ülkelerde yerüstü sularının hızla tüketilmesinin yanı sıra küresel ısınma sebebiyle öngö­rülemeyen yağışlar su rezervlerinin azalmasına sebep oluyor. Aynı za­manda, hızla yükselen insan nüfu­su, içme suyu ihtiyacını artırıyor. Bu etkenler birleştiğinde, gelecek 15 yılda büyük su problemleri ön­görülüyor.
Son yüzyılda gerçekleşen nüfus artışı, kentselleşme, göçler, sanayi­leşme ve beraberinde gelen üretim ve tüketim artışı, su kaynaklarına olan ihtiyacın da hızla artmasına sebep oluyor. Ayrıca enerji, tarım gibi, üretiminde yoğun su kullanan sektörlerin de su ihtiyacını artırıyor. Raporda 2050 yılı itibariyle küresel tarımın %60 daha fazla üretim yap­ması gerekliliğini de ortaya koyu­yor. Bu artış oranı, gelişmekte olan ülkelerde ise %100.
Çalışmaya göre, su arzının ve hij­yeninin azlığı, sağlık ve refahı doğ­rudan etkiliyor. Sağlık sorunları ayrıca ekonomik aktivitede yaşanan kayıplar nedeniyle finansal kayıpla­ra da yol açıyor. Bu durumun iyi­leştirilmesi için özellikle gelişmekte olan ülkelerde ekonomik kazanım­ları olacak yatırımların yapılmasına ihtiyaç var. Gelişmekte olan ülkeler­de bu tip yatırımların geri dönüşü 1 Amerikan doları başına 5 ila 28 Amerikan doları arasında değişiyor. Küresel ölçekte temiz su erişimi sağlamak için 5 yıl içinde toplam 53 milyar Amerikan doları yatırım yapılması yeterli olacak.
Rapor, su fiyatlarının yükseltilme­sinden atık su geri kazanımına kadar devletlerin alabileceği çeşitli aksiyonları da öneriyor.
Kaynak: https:// unesdoc.unesco.org/ images/0023/002318/231823E. pdf

Yeşil Enerji Yatımları Hız Kesmiyor
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), Frankfurt School ve Bloomberg New Energy Finance, Mart 2015’te “Yenilenebilir Enerji Yatırımlarında Küresel Eğilimler 2015” (Global Trends in Renewable Energy Investment 2015) raporunu yayınladı. Buna göre, 2014’te yeşil enerji yatırımları dünya çapında %17 artarak 270 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu sayede, bundan önceki iki sene boyunca azalma eğilimi gösteren temiz enerji üretimi yatırımları tersine dönmüş oldu. Bu yatırım toplamının en büyük kısmı 83 milyar dolar ile Çin’de gerçekleşti. İkinci olan ABD’de yatırımlar 38 milyar dolar seviyesindeyken, üçüncü olan Japonya’da 36 milyar dolara ulaştı. Avrupa’da ise öngörülemeyen politikalar ve yüksek maliyetler sebebiyle yatırımlar istenen hızda artış göstermiyor.
Rapora göre, yatırımcılar son 10 yılda, temiz enerji santrallarına 2 trilyon dolardan fazla harcayarak şimdiye kadarki en yüksek yenilenebilir enerji kapasitesinin oluşmasını sağladılar. Temiz enerji yatırımlarının %92’sinin rüzgar ve güneş enerjileri için yapıldığı da raporda öne çıkan bir eğilim. Hızla düşen rüzgar türbinleri ve güneş panelleri fiyatları, yatırımcıların aynı miktar yatırım ile daha fazla kapasite oluşturmasını sağladı.
Kaynaklar: default/files/attachments/key_messages.pdf
https://apps.unep.org/publications/index.php?option=com_ pub&task=download&file=-Global_trends_in_renewable_ energy_investment_2015-201515028nefvisual8-mediumres.pdf

Enerji Atıklarını Ekonomik Büyümeye Çevirmek Mümkün
Philips tarafından Ecofys, Lisbon Council ve Quintel In­telligence adlı Avrupalı kuruluşlara hazırlatılan “2015 Enerji Üretkenliği ve Ekonomik Refah Endeksi” (The 2015 Energy Productivity And Economic Prosperity In­dex) adlı çalışma, Mart 2015’te yayınlandı. Rapor, enerji verimliliğin ekonomik büyümeyi, istihdam yaratmayı ve toplumda refahı nasıl sağladığını açıklıyor.
Rapor öncelikle, günümüzdeki enerji verimsizliğinden bahsediyor ve küresel olarak üretilen enerjinin %98’inin verimsizlik nedeniyle çöpe gittiğinden söz ediyor. Bu durumu anlatmak için de yumurta haşlama örneği veri­liyor: Bir yumurtayı haşlarken harcanan enerjinin sade­ce %2’sinin yumurtayı haşlamak için kullanıldığını, asıl kısmın ise ısıtma kabını, yumurtanın içinde olduğu suyu ve mutfak havasını ısıtmak için harcandığını anlatıyor.
Rapor, enerji üretkenliğinin iki katına çıkarılarak %3 seviyesine getirilmesi sayesinde, küresel fosil yakıt faturalarının 2030 yılına kadar 2.28 trilyon dolardan daha fazla azalacağını ve önümüzdeki beş yıl içinde 6 milyondan fazla istihdam yaratacağını ortaya koyuyor. Enerji verimliliğin artırılması için ise yalıtım, enerji ve­rimli aletler ve ışıklandırmalar kullanılmasını öneriyor. Raporda ayrıca, bu tasarrufları uygulamak için LED ampuller, “A+++” enerji sınıfındaki ev aletleri gibi tek­nolojilerin halihazırda mevcut olduğunu, fakat bunların yaygınlaşması için yüksek enerji verimliliği standartla­rının zorunlu hale gelmesi ve ürünlerin etiketlenmesi gerektiği belirtiliyor.
Kaynak: https://www.newscenter.philips.com/pwc_ nc/main/standard/resources/corporate/press/2015/ Energy-Productivity-and-Economic-Prosperity-Index/ The-2015-Energy-Productivity-and-Economic- Prosperity-Index.pdf

Sürdürülebilirlik Yatırımı Özveri mi Getiri mi?
Morgan Stanley adlı danışmanlık firması, Şubat 2015’te “Sürdürülebilir Gerçek” (Sustainable Reality) ve “Sürdürülebilir Sinyaller” (Sustainable Signals) adlı iki rapor yayınladı. Raporların amacı, sürdürülebilirlik yatırımları ve performansları hakkında yanlış bilinen gerçekleri ortaya koymak.
Çalışma, bazı yatırımcıların sürdürülebilir yatırımlar yapmak için finansal bir özveriye ihtiyaç olduğu inanışının aksine, sürdürülebilirlik için yapılan yatırımların çoğunlukla geleneksel yatırımların performansına ulaştığı ve çoğu zaman da geçtiğini kanıtlıyor.
“Sürdürülebilir Gerçek” raporu, 10 binden fazla fon ve 2800’den fazla bağımsız yatırımı inceleyerek şu sonuçları ortaya koyuyor:

  • Sürdürülebilir özkaynak müşterek fonlarının %64’ü, geleneksel fonlar ile karşılaştırıldığında eşit veya daha fazla ortalama yatırım geri dönüşü sağlamış.
  •  Aynı şekilde, yine %64’ü eşit veya daha az ortalama dalgalanma yaşamış.
  •  2008-2014 yılları arasında, sürdürülebilirlik konusunda yüksek puan alan şirketlerden oluşan MSCI KLD 400 Sosyal Endeksi’nin ortalama yatırım geri dönüşleri, S&P 500’deki firmaları 45 puan ile geçmiş.

“Sürdürülebilir Sinyaller” adlı bireysel yatırımcılara yapılan anketlerden oluşan rapor ise yatırımcıların %54’ünün hâlâ sürdürülebilirlik konusundaki yatırımlar için finansal özveriye ihtiyaç olduğu algısını ortaya koyuyor.
Kaynak: https://www.morganstanley.com/ sustainableinvesting/pdf/sustainable-reality.pdf
https://www.morganstanley.com/sustainableinvesting/ pdf/Sustainable_Signals.pdf

Elif Gökçe Şahin

Sürdürülebilirlik Alanında Danışman ve Eğitimci | Veri-Analiz