Erken aşama etki odaklı girişimlere finansman sağlayan Dream Ventures Global’in kurucusu ve CEO’su, etki yatırımcısı ve aktivist Ari Eisenstat, “17 küresel hedef güçlü ortaklıklar inşa ediyor. Bu yüzden devletler, STK’lar ve iş dünyasının bu konudaki farklı programlarını görmenin gerçekten çok ilham verici olduğunu düşünüyorum. Bütün bu kurumlar ortaklıkları güçlendirmek için çalışıyorlar ve bunu da blockchain teknolojisini keşfederek yapıyorlar” diyor.
YAZI: Bulut BAGATIR
Blockchain’i özgün kılan özellikleri neler?
Blockchain çok heyecan verici bir sistem. Herkese kimlik işlevini de yerine getiren bir kamusal cüzdan veriyor. İlk olarak internetin bilgiyi depoladığı şekle benzer bir tarzda merkezi olmayan bir yolla kimlikleri depoluyor. Diğer bir özelliği ise startup ve ICO’lardan (Initial Coin Offering-Kripto Para Arzı) muhasebe sistemlerine kadar yeni tarzdaki girişimciliği desteklemesi. Bunu da verimliliği, güvenliği ve şeffaflığı daha da artıracak bir yol izleyerek yapıyor.
Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için, küresel işbirliği, hızlı aksiyon, şeffaflık, kaynakların veya varlıkların daha iyi yönetimi ve güvene gerek duyuluyor. Blockchain teknolojisi bu hedeflere ulaşmakta özgün özellikleriyle nasıl destek verebilir?
2015 sonrası görüşmeleri sırasında Birleşmiş Milletler’de görev almak üzere Uluslararası Ticaret Odası temsilcisi seçildim. Bu, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi için başarıyı ölçümlemenin ve tanımlamanın yanı sıra sektörler arasında en iyi uygulamaları kullanabilmeyi gerektiriyor. 17 hedef güçlü ortaklıklar inşa ediyor. Bu yüzden devletler, STK’lar ve iş dünyasının bu konudaki farklı programlarını görmenin gerçekten çok ilham verici olduğunu düşünüyorum. Bütün bu kurumlar ortaklıkları güçlendirmek için çalışıyorlar ve bunu da blockchain teknolojisini keşfederek yapıyorlar. Biz ise bunu yaklaşık bir yıl önce UNIDO (Birleşmiş Milletler Endüstriyel Gelişme Örgütü) ile birlikte Viyana’da yaptık. Orada bir blockchain yazılımı yarışmasında bulundum. Öğrencilerin blockchain teknolojisini öğrendiği ve SKH’ler için çözüm önerileri getirdikleri bir tasarım laboratuvarı kurduk. New York’taki UN Plaza’da da yukarıdakine benzer bir yazılım yarışması düzenlendi. Bu seferki odak noktasını ise “mikrofinans ile nasıl yardım ederiz” sorusu oluşturmuştu. Bu çalışma kapsamında da Moeda Cooperative Crypto Banking Platform adlı bir platform kuruldu. Bu mikrofinans platformunun kurulmasındaki amaç da SKH’lere ve tarım gibi birçok farklı alanda sosyal girişimciliğe yatırım yapmak ve cinsiyet eşitliğine odaklanmaktı. Ben de bu ekiple birlikte çalışmaya başladım ve bir ICO topladık. Gerçekten demokrat bir startup fonlaması olduğunu söyleyebilirim. Ekip olarak oldukça homojen bir yapıya sahiptik. Mesela benim iş geçmişim sosyal risk sermayesi üzerine. Böylece daha güçlü ortaklıkların yanında bizimki gibi daha “çeşitli” bir ortaklığın da böyle bir işi yürütebileceğini görme şansını yakaladık. Bunun yeni liderleri desteklemek kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Küresel Hedefler ile birlikte, blockchain teknolojisi halen yeni sayılmasına rağmen bu yıl bu teknolojinin neredeyse bütün endüstrilerde kendine yer bulmaya başlayacağını tahmin ediyorum. Bu teknolojinin etkisiyle birlikte insani yardım alanında çalışanlar ve çevreci gruplar birçok yarar sağlayacak.
Dünyadan, sosyal ve çevresel etkiler yaratmak için blockchain teknolojisi kullanan şirket, startup, sivil toplum örgütü, hükümet veya bireysel çalışma örnekleri verebilir misiniz?
Gerçekten heyecan verici programlar var. Geçtiğimiz yılın Kasım ayında Bonn’da düzenlenen COP23’e katıldım. Orada blockchain iklim ağını yarattık. Bu, farklı sektörlerden gelen liderlerin oluşturduğu bir topluluk. Bizim zamanımızın en büyük sorunlarından biri olan iklim alanında blockchain teknolojisini kullanma kararı alındı. COP23 ve benzeri programlar iklim eylemini desteklemek adına çevresel etkileri nasıl ölçebileceklerine bakıyorlar. Dünya Gıda Programı da bu kapsamda blockchain teknolojisini kullanıyor. Kendi adıma, yatırım dünyasındaki etki konusunda tutkuluyum diyebilirim. Moeda platformunda da kendi etkimizi ölçmeye odaklandık. Bunu da Brezilya’da sosyal girişimciler için gerçekleştireceğimiz ilk projemiz olan 18C’de deneyimleme şansı yakalayacağız. Platformumuzla birlikte blockchain teknolojisinin içerisinde bu etkilerin her bir Kalkınma Hedefi için nasıl çalıştığını göreceğiz. Bunlar sadece birkaç örnek, daha fazlasının olduğunu biliyorum. Ancak bana göre büyük firmalar hâlâ bu işe girmedi. O yüzden ben de yeni yerlere giderek sosyal girişimcilerle buluşuyorum ve onları desteklemeyi tercih ediyorum. Böylece blockchain teknolojisini kullanarak yeni işler yaratma arzusu taşıyorum.
Blockchain’in, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için bir sistem olarak kullanılmasının önündeki engeller neler size göre? Bu engeller nasıl aşılabilir?
Bana kalırsa bu teknolojinin önünde birkaç engel var. Birincisi daha çok psikolojik gibi geliyor. Pazarda, bu yeni prototip teknolojinin ana akıma aktarılması fikriyle ilgili soru işaretleri ve korku var. İnsanlar, fiyatlarında sürekli bir dalgalanma görülen kripto parayı veya dijital bir varlığı desteklemekten şüphe duyuyorlar. Bu varlıkların kötü amaçlı kullanımları da bir başka neden olarak önümüzde duruyor. Ancak özellikle fiyat dalgalanmaları insanları endişelendiriyor ve korkutuyor. İkinci engel ise regülasyonlar. Blockchain teknolojisi desteklenmeli mi, yoksa engellenmeli mi ve bu destek veya engel nasıl olmalı? Özellikle ICO alanları yeni startup’lar ve yeni coin’ler yaratma fırsatına sahip. Devletlerin önünde de bu süreci desteklemek ve ICO’ların dağıtık hale getirilmesi ve demokratikleşmesi için bir şans var. Bu konuyla ilgili açıklamaları pazarı etkiliyor. Bu işte devletlerin büyük bir role sahip olduğunu düşünüyorum. Sonuncu olarak ise biraz uzak sayılabilecek (aslında o kadar da uzak olmayan) kuantum bilgisayarlarının uygulanabilirliği geliyor.
Blockchain ve sürdürülebilirlik arasında bir bağ kurulabileceğini ne zaman fark ettiniz?
Her şeye sürdürülebilirlik ve finans bağlamında bakmayı tercih ediyorum ve hepimizin bir şekilde yatırımcı olduğunu düşünüyorum. Para harcadığımız her şeyin de sosyal ve çevresel etkileri var. Etkimizin kesinlikle farkında olmamız gerekiyor. 2013 yılında gerçek anlamda blockchain teknolojisi üzerine araştırma yaptım ve bu teknolojiye yatırım yapmaya başladım. Her teknolojiyle dünyayı daha iyi bir yer yapmaya nasıl başarabileceğimizi tartışmamız gerekiyor.