BM Enerji Zirvesi’nde 400 Milyar Dolarlık Taahhüt

Birleşmiş Milletler Enerji Zirvesi’ndeki yeni taahhütler, uygun fiyatlı ve temiz enerjiye yönelik büyük bir adım. Ancak 2025’e kadar enerji açığını yarıya indirmek için daha çok yol var.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun himayesinde düzenlenen enerji konusunda liderler düzeyindeki ilk toplantı olan BM Enerji Konusunda Yüksek Düzeyli Diyalog sırasında önümüzdeki 40 yıl içinde hükümetler ve özel sektör tarafından 400 milyar ABD dolarından fazla yeni finansman ve yatırım taahhüt edildi. Ancak enerji yoksulluğu ve karbonsuzlaşma için çok daha fazlasına ihtiyaç var.

Gelişmekte olan küçük ada devletlerinden başlıca yükselen ve sanayileşmiş ekonomilere kadar 35’in üzerinde ülke, Enerji Sözleşmesi (Energy Compact) ile yeni enerji taahhütlerinde bulundu. Ayrıca, bir milyarın üzerinde insan için güvenilir elektriğe erişim sağlamayı ve erişimi iyileştirmeyi amaçlayan birkaç yeni ortaklık girişimi duyuruldu.

Yeni taahhütler, kurulu yenilenebilir enerji kapasitesinin büyük ölçüde artırılması ve dünya genelinde enerji verimliliğinde önemli iyileştirmelere yol açarak yüzlerce yenilenebilir enerji tesisinde milyonlarca yeni yeşil işler yaratacak.

Zirve, dünya liderlerinin Paris Anlaşması’nın 1,5 derecelik sıcaklık hedefini ulaşılabilir tutmak ve 2030’a kadar emisyonları %45 düşürebilmek için kritik bir aciliyetle uğraştığı bir dönemde gerçekleşti. Yeni taahhütler, Sürdürülebilir Kalkınma Amacı 7 (SKA 7) hedeflerine ulaşmak için gereken cesur eylemleri sergiliyor.

2030’a Doğru Yol Haritası

Taahhütlerin yanında Diyalog, Paris İklim Anlaşması ile uyumlu olarak 2050’ye kadar sıfır emisyon için SKA 7’de belirlenen ‘herkes için temiz ve uygun fiyatlı enerji’ hedefine ulaşmak için 2030’a kadar gereken aksiyon ve zaman çizelgesini içeren küresel bir yol haritası hazırladı.

Genel Sekreterlik, Diyalog’un özetinde hükümetlere, iş dünyasına ve sivil toplum organizasyonlarına enerjiye erişim açığını 2030’a kadar kapatmaları ve temiz enerji dönüşümünü sağlamak adına temiz enerji ve enerji verimliliği yatırımlarını 2030’a kadar üç katına çıkarmaları için çağrıda bulunan bir yol haritası da sunacak. Diyalog’da OECD ülkeleri için 2030’a kadar, diğer ülkeler için ise 2040’a kadar kömürün aşamalı olarak kaldırılması, fosil yakıt sübvansiyonlarının yenilenebilir enerji yatırımlarına aktarılması, insana yakışır ve sağlıklı yeni işler yaratılması ve adil, kapsayıcı bir geçiş sağlanması çağrısında bulunuluyor.

Yol haritası, uzman çalışma gruplarından gelen girdilere dayanıyor ve Haziran ayında bakanlık düzeyindeki forumlarda tartışılmıştı.

IPCC ve UNFCCC’nin son raporları, ülkelerin iklim eyleminin felaket sonuçlarını önlemek için yeterince hızlı hareket etmediğini ve ülkelerin Paris Anlaşması kapsamındaki tüm ulusal olarak belirlenmiş katkı taahhütlerini yerine getirseler bile toplu etkinin küresel ısınmayı 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmak için yetersiz olacağını gösterdi.

Enerji Sözleşmeleri, gönüllü taahhütleri harekete geçirmesinin yanında ülkeleri hedeflerine ulaşmak için belirledikleri enerji eylemlerin detaylarını özetlemeye teşvik ederek ortaklıklar ve kaynaklar oluşturmak için yardımcı olabilir. İş dünyası, vakıflar, sivil toplum kuruluşları ve diğer önemli aktörleri bir araya getiren sözleşmeler, çok daha büyük bir etki yaratmak için gereken çok paydaşlı somut çözümleri ve ortaklıkları geliştiriyor.

Finans ve Yatırım

Ulusal ve yerel yönetimler, işletmeler, vakıflar ve her bölgeden uluslararası sivil toplum ve gençlik kuruluşunun 2030’a kadarki eylem ve finansman taahhütlerini yansıtan 150’nin üzerinde Enerji Sözleşmesi, Diyalog’a sunuldu.

Bu sözleşmelerde ulusal hükümetler ve özel sektörün temiz enerji, erişim ve geçiş için taahhüt ettiği miktar 400 milyar doları geçti. Ayrıca, çeşitli vakıf ve endüstri dernekleri de SKA 7 için büyük miktarlarda ek finansman sağlamayı hedefledi.

Ulusal hükümetler, enerji erişimi konusunda dünya çapında 166 milyondan fazla insana güvenilir elektrik taahhüdünde bulunurken özel şirketler 200 milyonun üzerinde insana ulaşma sözü verdi. Birkaç vakıf ve işbirliği ise yüz milyonlarca insana daha ulaşmak için ortaklıklar kurma sözü verdi.

Şu anda 760 milyona yakın insanın hâlâ elektriğe erişimi yok. 2,6 milyar insanın ise temiz yemek pişirme çözümlerine erişimi yok. Enerji açığını kapatmanın maliyeti ise elektriğe erişim için yılda 35 milyar dolar, yemek pişirmeye erişim için ise 25 milyar dolar olarak hesaplandı. 2050’ye kadar net sıfır emisyona ulaşmak için temiz ve verimli enerjiye yapılması gereken yıllık yatırım ise 4,4 trilyon.

“Yenilenebilir Ürünleri ve Enerji Verimliliğini Artırın”

Enerji Sözleşmeleri kapsamındaki taahhütler, yenilenebilir enerjiye dünya çapında büyük bir destek sağlayabilir. Ulusal hükümetlerden güneş, rüzgar, jeotermal, hidro ve yenilenebilir temelli hidrojenden 698 gigawatt (GW) ek temiz enerji kurma taahhüdü geldi. İşletmeler ve özellikle elektrik şirketleri ise 2030’a kadar ek 823 GW sözü verdi.

Bazı ortaklıklar ve endüstri birlikleri, 2030’a kadar ilave 3500 GW yenilenebilir enerji sözü verdi. 1 GW, yaklaşık olarak 500 kara rüzgar türbininin çıktısı değerinde. Enerji Sözleşmeleri, verimlilik önlemleri de uygulayarak 7000 GW’dan fazla enerji tasarrufu sağlama sözünü de içeriyor.

Toplam seragazı emisyonlarının yaklaşık %75’ini oluşturan ve enerji sisteminin karbondan arındırılmasını zorunlu kılan mevcut enerji üretimi ve kullanımı, iklim krizinin ana nedeni.

Mümkün Olanın Habercisi

BM Genel Sekreteri António Guterres, “BM-Enerji liderliğindeki bu süreçte gelen taahhütler, neyin mümkün olduğunun gerçek bir işareti. Ülkeler ve sektörler gibi belli başlı emisyonculardan bazılarının Yüksek Düzey Diyalog sürecinde cesurca harekete geçme taahhütleriyle birlikte liderlik de sergilediklerini görmekten memnunum” dedi.

Guterres, “Temiz ve yenilenebilir enerjiye erişim, yaşam ve ölüm arasındaki fark. Önümüzdeki on yılda bu sorunları çözmeliyiz ve enerji sistemlerimiz derin ve hızlı bir şekilde karbondan arındırılmazsa Paris Anlaşması’nın 1,5 hedefine ulaşamayacağız. Bu da Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları açısından ölümcül olacak. Yani iki zorunluluk var: Enerji yoksulluğunu sona erdirmek ve iklim değişikliğini sınırlamak. Her ikisini de gerçekleştirmek için ise tek cevabımız var: Herkes için uygun fiyatlı, yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji” dedi.

Genel Sekreter ayrıca, 2030’a kadar enerji erişim açığının kapatılması çağrısında bulunarak “Bu, 2025’e kadar 500 milyon kişiye ulaşarak elektrik erişimi olmayan insan sayısını yarıya indirmek ve 1 milyarın üzerinde insana temiz pişirme çözümlerine erişim sağlamak anlamına geliyor” dedi.

İleriye Giden Yol

Hırsı artırma ihtiyacıyla birlikte hırsın ivmesi de arttıkça ve ortaklıklar genişledikçe, Kasım ayında gerçekleşecek olan COP26’ya kadarki dönem de dahil olmak üzere önümüzdeki aylarda başka Enerji Sözleşmeleri de gelmesi bekleniyor.

Sözleşmelerdeki ilerlemeler, 2030 hedefi boyunca halka açık, şeffaf ve çevrimiçi veritabanındaki yıllık raporlar üzerinden izlenecek. UNDP Yöneticisi Achim Steiner ve BM Genel Sekreteri’nin Herkes için Sürdürülebilir Enerji Özel Temsilcisi Damilola Ogunbiyi’nin liderliğinde BM-Enerji, dönüşüm taahhütlerine ve ortaklıklara öncülük etmeye ve enerji sözleşmeleri de dahil olmak üzere Diyalog’un yarattığı ivmeyi sürdürmeye devam edecek.

BM-Enerji, enerji alanında işbirliği için 25’in üzerinde BM Sistemi kuruluşunu ve kilit ortağı bir araya getiriyor. Mevcut küresel zorluklar göz önünde bulundurulduğunda BM-Enerji, küresel yol haritasını somut eylemlere dönüştürmeye yardımcı olmak üzere daha da güçlendirilecek.

Enerji Sözleşmesi bildiren hükümetler ve partnerler, Danimarka, Almanya, Hindistan, Latin Amerika ve Karayipler, Nauru Adası, Malawi, Hollanda, Nijerya, Sierra Leone, Birleşik Arap Emirlikleri ve Birleşik Devletler. Koalisyon bazlı Enerji Sözleşmeleri arasında ise Rockefeller Foundation (IKEA işbirliği ile), Sağlık Tesisi Elektrifikasyon Sözleşmesi, Yeşil Hidrojen Katalogu ve Yeni Kömür Yok gibi kuruluşlar bulunuyor.

Sözleşmelerin ayrıntılarına buradan ulaşabilirsiniz.

Önerilen makaleler