Özel Sektör

Bu Gençlikte İŞ Var!

Üniversite öğrencisi genç girişimci adaylarının gerekli mekanizmalar ile desteklendikleri takdirde, Türkiye’nin büyümesi ve kalkınmasında kilit bir rol oynayacakları inancından yola çıkarak 2011 yılından beri düzenlenen “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” yarışması üniversite öğrencilerinin girişimciliğe ilişkin farkındalığını artırmayı ve gençlere girişimciliği bir kariyer alternatifi olarak sunmayı amaçlıyor. Yarışmanın ayrıntılarını TÜSİAD Sürdürülebilir Kalkınma Yuvarlak Masa Lideri Metin Akman ve 2017 Ana Sponsoru, BASF Türk CEO’su Buğra Kavuncu anlatıyor.

YAZI: Nevra YARAÇ

Bu Gençlikte İŞ Var! yarışması hangi yılda, nasıl bir ihtiyaçtan doğdu ve temel amacı nedir?

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! yarışmasını 2011 yılında pilot bir proje olarak Ankara’da başlattık. Amacımız gelişmekte olan ülkelerin en büyük sorunlarından biri olan genç işsizliğine, özellikle de eğitimli işsizlik oranlarına dikkat çekmek ve girişimcilik perspektifiyle çözüm yolları aramaktı. Girişimcilik, dünyada yaşanan dönüşümün çok önemli bir parçası ve Sanayi 4.0 devriminin temel bileşenlerinden biri. Küresel rekabet için de belirleyici bir faktör. 2017 Küresel Girişimcilik Endeksi’ne göre ülkemiz 137 ülke arasında 36. sırada yer alıyor. Bu da girişimcilik kültürümüzü ve uygulamalarımızı yükseltmemiz gerektiğini gösteriyor. Üstelik aynı rapor girişimcilik ekosisteminin %10 iyileştirilmesinin ülke ekonomisine 331 milyar dolar kazandıracağını ortaya koyuyor. Ülke olarak girişimciliğe ilgi konusunda aslında çok yüksek bir potansiyele sahibiz. Yapılması gereken girişimcilik kültürünü destek- leyecek mekanizmalar ve uygulamaları hayata geçirmek.Bu Gençlikte İŞ Var! da bu amaç doğrultusunda hayata geçirildi. Bir yarışma olsa da asıl amacı fikirleri yarıştırmaktan çok girişimcilik kültürünü ve bilincini yaygınlaştırmanın yanı sıra, ülkemizdeki genç girişimcilere fikirlerini geliştirebilecekleri ortamı ve rehberliği sağlamak, girişimciliği gençlere bir kariyer alternatifi olarak sunmak.İlk sene ODTÜ ve Bilkent üniversitelerinden 312 öğrenci 92 iş fikri ile yarışmaya katıldı. 2012-2013 döneminde yarışmaya katılan üniversite sayısı 48’e, 2013-2014 döneminde ise 71’e yükseldi. 2015 yılında ise girişimciliğin TÜSİAD’ın ana çalışma konularından biri olarak belirlenmesi sonrasında gençlere yönelik çalışmalarımızın etki alanını artırmak amacıyla Girişimcilik Yuvarlak Masası’nı kurduk ve yarışmayı tekrardan kurguladık. Bu yoğun çalışmaların sonucunda TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! yarışması 2015-2016 döneminde ülke çapında 70 il ve 144 üniversiteden 3195 gencin başvurduğu ve binlercesinin takip ettiği bir organizasyona dönüştü. Bu aslında Türkiye’nin ne kadar büyük bir potansiyel barındırdığını gözler önüne seriyor.Kimler bu yarışmaya başvurabiliyor ve süreç nasıl işliyor?Yarışmamız ülkemizin tüm üniversitelerinden ön lisans, lisans ve lisansüstü öğrencilerin başvurularına açık. 30 yaşın altındaki tüm üniversite öğrencileri, iki ila beş kişilik ekipler halinde yarışmaya başvurabiliyor. Yarışmanın ilk süreci, başvuru yapan tüm ekiplere sunduğumuz Türkçe online eğitim imkanı. Girişimcilik ekosistemine Türkçe kaynak sağlamak amacıyla çevirisini yaptırdığımız Silikon Vadisi’nin en önemli 10 kanaat önderinden biri kabul edilen girişimci ve akademisyen Steve Blank’in “Nasıl Bir Start-Up Kurarsınız?” adlı online eğitimini Türkçe altyazılı olarak gençlerimize sunuyor, bu çerçevede kendilerini geliştirmelerini ve bilgilerini güncellemelerini sağlıyoruz. Online eğitimi tamamlayarak iş fikirlerini kanvasa döken ekipler, İstanbul’da üç gün süren bir eğitim kampına katılma hakkı elde ediyorlar. Kamp esnasında katılımcılar girişimciliğe ilişkin temel konulardan etkili sunum tekniklerine kadar birçok alanda eğitim alma, başarılı girişimcilerden kendi hikayelerini dinleme, ekosistemdeki tüm oyuncularla bir araya gelme ve bol bol networking imkanı buluyorlar. Bu kampın sonunda TÜSİAD rehberlerine iş fikirlerini sunan ekiplerden en beğenilenler rehberleri ile birlikte iki ay boyunca çalışma ve iş planlarını geliştirme fırsatı yakalıyorlar ki bu kuşkusuz yarışmanın sunduğu en önemli kazanımlardan biri. Bu yılki finalimiz ise 17 Mayıs’ta. Ödül töreninde ekiplerimiz final jürisine iş planı sunumlarını yapacak ve ilk üç projeye verilecek 75, 50 ve 20 biner liralık para ödülleri için yarışacaklar. Ayrıca yarışma sonunda en çok başvuru yapan üniversiteye TÜSİAD Girişimcilik Bayrağı verdiğimizin altını çizmek isterim. Bu yıl yarışmamıza en çok başvuru yapılan İzmir Ekonomi Üniversitesi, TÜSİAD Girişimcilik Bayrağı’nı üçüncü kez üst üste almaya hak kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Kendilerini bir kez daha kutluyorum.

Yarışmanın ilk yılı olan 2011’den bu yana katılımcıların iş fikirlerinde nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz?Hangi alanlarda yoğunluk var? Bunu neye bağlıyorsunuz?

Girişimcilik ekosisteminin trendleri yarışmamıza da yansıyor. Geçen yıl Bu Gençlikte İŞ Var! sürecinde ağırlıklı olarak akıllı ve çevre dostu teknolojiler, enerji ve e-ticaret konularında iş fikri almıştık. Bu da bizi çok heyecanlandırmıştı. Bu sene organik tarım ve tekstil, fintech, yeşil ekonomi, mikrobiyoloji ve sanayi 4.0. gibi alanlarda yenilikçi fikirlere olan ilginin arttığını gözlemliyoruz. TÜSİAD olarak yarışma sürecinde önümüze gelen fikirleri değerlendirirken sağlayacakları ekonomik katma değerin yanında, yaratacakları sosyal ve çevresel etkileri de önemsiyoruz. Bu kapsamda bu sene de sosyal ve çevresel etki yaratma kapasitesi, iş fikirlerini değerlendirirken ana kriterlerimiz arasında.

Bu sene yarışmada ekiplere destek veren rehberlerden birisiniz. Deneyiminizi aktarabilir misiniz? Öğrencilerle birlikte olmak, onların bakış açısını öğrenmek insana keyif veriyor. Onlardaki enerji, dinamizm ve bitmek tükenmek bilmeyen azim, ülkem için beni ümitlendiriyor. Birlikte çalışmalarımızda tecrübe ile gençliğin birbirlerini tamamlayan yapıcı, üretken, yenilikçi, akıllı, planlı, hedefe yönelik neler yapabileceğini hissettik ve gördük. Gençlerin bakış açılarının genişlediğini görmek beni çok mutlu etti. Aynı zamanda benim de bakış açım değişti, ufkum açıldı. Kendimi onlar gibi genç, onlar da kendilerini tecrübeli hissettiler. Birlikte çalışmanın, istişarenin, görüşlere karşılıklı saygılı olmanın, uzlaşmanın başarının şartlarından biri olduğunu anladık. Elazığ’dan dört gençle birlikte çalışıyoruz, hepsinin önü çok açık, yeter ki onlara şans verelim, destek verelim, kendilerine güveni artsın, yapamayacakları hiçbir şey yok. Türkiye’nin gerçek potansiyelinin genç nüfusumuzda olduğunu bir kere daha anladım.

Özel sektörün genç girişimci adaylarını desteklemesi hangi açılardan önem arz ediyor?

Dünyanın lider kimya şirketi BASF olarak, üniversite öğrencisi genç girişimci adaylarının yol gösterilerek desteklendikleri takdirde, Türkiye’nin büyümesi ve kalkınmasında kilit bir rol oynayacaklarına inanıyorum. Bu Gençlikte İŞ Var! yarışmasına her yıl giderek artan bir ilgi var. Bu sene BASF Türk ana sponsorluğunda düzenlenen yarışmaya Türkiye genelinde 73 il, 152 üniversiteden 3700’ü aşkın üniversite öğrencisinin başvurmuş olması bize büyük mutluluk veriyor. Gerçekleştirdiğimiz bu sponsorluğun en önemli faydasını da bu noktada görüyorum: BASF’in binlerce genç ile bir araya gelmesi.

Bu Gençlikte İŞ Var! yarışması iş dünyası ile genç girişimcilerin etkileşimini güçlendirme anlamında ekosisteme nasıl bir katkı sunuyor? Bu Gençlikte İŞ Var! yarışması öncelikle genç girişimcilere bir süreç deneyimi sunuyor. Fikirlerini iş dünyasına nasıl anlatacaklarını ve ikna edeceklerini öğrenmeleri bile çok önemli bir deneyim, çünkü bu durum her zaman karşılarına çıkacak. Öte yandan bu yarışmalardan çıkacak fikirlerin iş dünyamız için de ufuk açıcı olacağını düşünüyorum.

Ayrıca, bu tür yarışmaları, girişimciliğin olmazsa olmazı network oluşturma açısından çok önemli buluyorum. Bu Gençlikte İŞ Var! yarışması sıra- sında tanışacakları, iş dünyasından profesyoneller ile belki bu fikirlerinde değil, ancak başka bir girişim fikrini sunarken tekrar karşılaşacaklar. Ayrıca diğer yarışmacılar ile bir araya gelerek farklı disiplin ve fikirleri de birbirlerine entegre edebilir ve bu sayede yepyeni ve çok daha güçlü bir fikre ulaşabilirler.

Buğra Kavuncu, CEO, BASF Türk & TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! 2017 Ana Sponsoru

Bu sene yarışmanın ana sponsoru olmak dışında final jürisinde de yer alacaksınız. Yarışma sürecinde sizi en çok etkileyen detayı paylaşabilir misiniz?

Bu Gençlikte İŞ Var! BASF Türk olarak eğitim alanında ülkemize yapmak istediğimiz katkı ve yüklendiğimiz misyonla birebir örtüşüyor. Fikri hür, vicdanı hür gençlerimizin yaratıcı ve inovatif yaklaşımları, bizi orta gelir tuzağından kurtaracak en etkili araç olacak. Bu anlamda projeyi çok önemsiyorum.
Yarışmaya katılımın yüksek olması kadar Türkiye’nin farklı üniversitelerinden talep olması çok anlamlı. Bu girişimcilik konusunda istek ve arzunun yüksek bir seviyede olduğunu gösteriyor. Fırsat verildiğinde, imkan tanındığında gençlerimizin çok daha fazlasını yapabileceğini somut olarak bu yarışma bizlere hissettiriyor. Enerji dolu, arzulu ve istekli muazzam bir topluluk var. İhtiyaç duyulan imkanlar verilir, fırsat yaratılırsa bu istek ve arzu inanılmaz bir gücü de beraberinde getirecektir. Dikkat çeken bir diğer unsur da, Türkiye’nin önde gelen kurumlarının yöneticilerinin bu işe heyecanla ayırdıkları vakit. Bu Türk özel sektörünün konuyu ne kadar önemsediği ve ihtiyacı tespit ettiğini göstermesi açısından çok olumlu.

Yenilikçi fikirlerin başarılı iş modellerine dönüşmesi için üniversiteli girişimcilere ya da adaylarına nasıl bir yol haritası önerirsiniz?

Türkiye’de üniversiteler ve tekno-kentlerin açtıkları ve özellikle genç girişimcilere fikirlerini olgunlaştırmakta destek oldukları kuluçka merkezleri var. Genç girişimci arkadaşlarımızın bu kuluçka merkezlerinden alacakları destek, fikirlerinin iş modellerine dönüşmesi için çok önemli. Ayrıca, BİST, KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kuruluşların da bu tür merkezler ile işbirlikleri bulunuyor. Ancak sadece iş modeli yeterli değil. İş modelinin oluşturulmasından sonra, bu fikir ve modelin pazarlanması ve finanse edilmesi geliyor. Girişimcilerin eğer kendi sermayeleri yoksa, yatırımcı aramaları ve onları ikna etmeleri gerekli. Bunun için de network oluşturmaları ya da network sağlayan kuruluşlar ile işbirliği içinde olmaları şart. Bugün artık Türkiye’deki melek yatırımcı ağları pek çok girişime yatırım yapıyor. Dolayısıyla fikir çok önemli olmakla beraber, başarı kazanması için pek çok aşamadan geçmesi gerekiyor. Bunun için de sabır ve sebat en önemli ihtiyaç. Dünyada, bu sabrı gösteremediği için pek çok güzel ve önemli fikri hayata geçiremeyen girişimciler var. Girişimcilerin ekosistem ile birlikte çalışmaktan çekinmemeleri çok önemli. Bunu yapabildiği için uluslararası yatırımlar alan çok sayıda genç Türk girişimci mevcut.

 

About Post Author