Karbon Saydamlık Projesi CDP’nin Türkiye 2014 Raporu açıklandı. Türkiye’den 9 şirket CDP İklim Saydamlık Liderler Endeksi’ne girerken, Tofaş da CDP’nin küresel olarak belirlediği CDP İklim Performans derecelendirmesine göre ‘A’ bandında (CDP A list Report) yer alan ilk ve tek Türk şirketi oldu.
Dünyanın en prestijli ve yaygın çevre girişimi olarak kabul edilen Carbon Disclosure Project (CDP-Karbon Saydamlık Projesi), şirketlerin iklim değişikliğine yönelik stratejilerini uluslararası kurumsal yatırımcıların bilgisine sunabileceği bir platform olarak öne çıkıyor. 2014 yılında 93 trilyon dolar değerindeki varlığı yöneten 877 kurumsal yatırımcı adına hareket eden CDP aracılığıyla yaklaşık 60 ülkeden 5.000 kuruluş; azaltım hedeflerini belirlemek ve performanslarını artırmak amacıyla seragazı emisyonlarını, su kaynaklarının yönetimini ve iklim değişikliği stratejilerini ölçüyor ve açıklıyor. Ülkemizden bu yıl 41 şirketin yanıt verdiği CDP’nin Türkiye 2014 raporu da kısa bir süre önce açıklandı. CDP’ye yanıt veren şirketlerin 20’si 70 ve üzeri not alırken, performans değerlendirmesinde bir şirket A , bir şirket A- ve 8 şirket de B bandında yer aldı. 3 Kasım’da gerçekleştirilen toplantıda CDP İklim Saydamlık Liderlik Endeksi (CDLI) ödülü ve CDP İklim Performans Liderlik Endeksi (CPLI) ödülü olmak üzere iki ana dalda ödüller dağıtıldı. CDP İklim Saydamlık Liderlik Endeksi’nde birincilik ödülünü Garanti Bankası, ikincilik ödülünü Coca-Cola İçecek alırken, üçüncülük ödüllerini Zorlu Enerji Elektrik Üretim, Ekoten Tekstil ve Noor Fındık paylaştı. Arçelik, Brisa Bridgestones Sabancı Lastik, Petkim, T. Sınai Kalkınma Bankası, T. Şişe ve Cam Fabrikaları ise B bandında yer alan diğer şirketler arasında.
Tofaş ise CDP’nin küresel olarak belirlediği ve CDP İklim Performans derecelendirmesine göre ‘A’ bandında (CDP A list Report) yer alan ilk ve tek Türk şirketi olmaya hak kazandı. Sonuçtan büyük gurur duyduklarını belirten Tofaş CEO’su Kamil Başaran ile bu başarının ardında yatan unsurları, şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu konuştuk…
Tofaş, CDP 2014 Yılı İklim Performans Liderlik Endeksi A Listesi’ne giren ilk ve tek Türk şirketi oldu. Bu başarıya giden sürecin nasıl işlediğini anlatır mısınız?
Tofaş, sürdürülebilirlik kapsamında enerji verimliliği, çevre yönetimi, kurumsal yönetim alanlarındaki çalışmalarını sürekli iyileştirme hedefiyle uzun yıllardır devam ettiriyor. 2010’dan bu yana her yıl karbon ayakizimizi ölçüyor ve bunu ISO 14064 standardına göre bağımsız denetçilere doğrulatıyoruz. Ülkemizde bu sistemi ilk uygulayan firmalardan biri olduk ve bu çalışmalar bize iklim değişikliği ile ilgili mücadelede önemli tecrübeler kazandırdı.
CDP’ye ise bu yıl dahil olduk. Sürdürülebilir ekonomileri inceleyen, alanındaki en prestijli uluslararası kurum olan CDP, her yıl BIST 100’de yer alan şirketlere davet gönderiyor. 2014’te Türkiye’den bu davete cevap veren 41 şirket arasında yer alarak, raporlama sürecimizi başlattık. Saydamlık ve performans kriterlerine göre yapılan raporlama kapsamında “emisyonlar”, “yönetim”, “risk ve fırsatlar” olmak üzere üç ana konuyla ilgili yaklaşık 45 soruyu cevapladık. Tofaş, global değerlendirme sürecinin sonunda, 2014 İklim Performans Liderliği Endeksi’nde en yüksek skor olan A Bandı’nda yer alan 187 kuruluş arasına girdi. Böylece CDP Küresel Liderlik Raporu’nda yer alan ilk ve tek Türk şirketi oldu.
Bu endekste yer almanın gerek Tofaş gerekse Türkiye açısından önemine değinir misiniz?
Öncelikle üretimin tek başına hedef olmasının çok ötesinde bir çağda yaşadığımızı hatırlatmak isterim. Tabii ki gelişen bir Türkiye hedefliyoruz. Ancak, gelecek nesillere yaşanılacak bir dünya bırakırsak bu gelişmenin bir faydası olacaktır. İklim değişikliği, bugün dünyanın en önemli sorunlarından biri… Eğer önlem alınmazsa iklim değişikliğiyle beraber doğal afetlerin artışları kaçınılmaz olacak. Bunun önüne geçmek için gelecek nesillere sorumluluğumuz adına yapmamız gereken neyse onu yapıyoruz. Bu endekste yer almak ise sadece yaptıklarımızı belgeliyor. Ancak şunu söylemem gerekir; CDP gibi önemli bir derecelendirme kuruluşunun değerlendirmesinde en üst seviyede başarı göstermiş olmak, tabii ki çok onur veren bir durum. CDP, iklim değişikliği ile mücadelenin ekonomik bir kayıp olmadığını, aksine, enerji verimliliği faaliyetlerinin desteklenmesi, risk ve fırsatların iyi yönetilmesiyle hem gezegenimiz ve geleceğimiz hem de şirketler açısından bir kazan-kazan sistemi olduğunu savunuyor. Biz de buna inanıyoruz.
2011 yılından bu yana Borsa İstanbul 100 Endeksi’nde bulunan şirketler, her yıl CDP tarafından iklim değişikliği stratejileri ve emisyon verilerini açıklamaları için davet ediliyor. Peki, A bandında sadece tek bir şirketin yer almasını nasıl değerlendirirsiniz?
Çalışmalarımız sonucunda CDP Global Liderler Raporu’nda yer alan ilk ve tek Türk firması olmaktan dolayı gururluyuz. Çıtayı yükselterek A bandına girmiş olmak övünülecek bir durum, ancak tek olmak da istemeyiz. Herkesten aynı duyarlılığı ve performansı bekliyoruz. Bunun uzun soluklu sürekli gelişim yolculuğu olduğunu, her yeni dönem için daha iyisini yapma hedefi ve entegre planlarla ilerlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sürdürülebilirlik yaklaşımını şirket kültürünün bir parçası haline getirmek, çalışanların gönüllülük esasıyla proaktif olmalarını, önerilerini hayata geçirebilmeleri için gerekli platformların oluşturulmasını sağlamak da bu süreçte çok önemli.
Sürdürülebilirlik faaliyetlerinin “kârlılığı ikinci plana atmak” olarak değerlendirilmesini yanlış bulduğunuzu sık sık vurguluyorsunuz. Bu doğrultuda Tofaş, nasıl bir örnek teşkil ediyor iş dünyasına?
Türkiye’nin 5’inci büyük sanayi kuruluşuyuz ve son dört yılda %15 kadar emisyon azalttık. Her yıl farklı ölçekte, ortalama 200 planlı enerji iyileştirme çalışması yapıyoruz. Sadece geçen yıl bu iyileştirmelerle 6.500 ton CO2 azaltımı gerçekleştirdik. Bu sayede 1 milyon Euro’nun üzerinde verimlilik sağladık. Son 4 yılda otomobil başına %10, toplam da %15 emisyon azaltımı yaptık. Bu oranın ideali ise %25. Bundan sonraki hedefimiz, emisyonları %25 seviyesinde azaltmak olacak.
Örnek vermem gerekirse… Otomotiv sektörü açısından tehlikeli iklim olaylarının yaratacağı en büyük risk, üretim sürekliliğinin kesintiye uğramasıdır. Geçmişte 5 yıl önce Nilüfer Nehri’nin aşırı yağışta taşması nedeniyle 1 günlük üretim kaybı yaşamıştık. Bu olaydan sonra olası etkileri en aza indirmek için bir dizi faaliyet gerçekleştirildi.
Kısa bir süre önce hayata geçirilen BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alan 15 şirketten de biri oldu Tofaş. Son olarak, bu endeks hakkındaki görüşlerinizi de alabilir miyiz?
Borsa İstanbul, 2013 sonundan itibaren BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil olacak şirketleri belirlemek amacıyla bir çalışma başlattı. Uluslararası değerlendirme kuruluşu EIRIS (Ethical Investment Research Services Limited) ile birlikte yürütülen çalışma kapsamında, “Endeks Seçim Kriterleri” belirlendi. Devam eden süreç boyunca BIST 30’da yer alan şirketler; çevre, biyoçeşitlilik, iklim değişikliği, insan hakları, yönetim kurulu yapısı, rüşvetle mücadele, iş sağlığı ve güvenliği kriterlerine göre değerlendirmeye tabi tutuldu. BIST Endekse Kabul Koşulları kapsamında, Sürdürülebilirlik Endeksi’ne 15 şirket dahil oldu. Endeks, BIST 50 şirketlerini de kapsayacak şekilde hesaplanmaya devam edilecek. Bize düşen görevse, ilk yılında dahil olduğumuz endekste yer almayı sürdürmek. CDP 2014 Küresel İklim Performans Liderliği Endeksi’nde A bandında yer almamızdan sonra, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne de girerek, sürdürülebilirliği şirket olarak içselleştirdiğimizi gösterme fırsatını yakaladık. Sürdürülebilirlik, üretim ve finans kadar, insan kaynakları açısından da önemli bir kavram… Sosyal sorumluluk anlayışının yanı sıra sürdürülebilirlik kriterlerinin çevresel, sosyal ve yönetsel açılardan iş yapış modeli olarak hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Amacımız, sadece üretim ve satışta değil, sürdürülebilir yönetimde de sektörün öncüsü olmak, başarılarımızı artırmak ve daha ileri noktalara taşımak.
Sürdürülebilirlik Raporu GRI G4 İlkelerine Göre Hazırlanıyor
Tofaş CEO’su Kamil Başaran, şirketin sürdürülebilirlik kapsamında bugüne kadar yürüttüğü proje ve çalışmaları özetliyor:
- Tofaş’ta bu yıl kurumsal sürdürülebilirlik yönetimi konusunda önemli çalışmalar yaptık. Sürdürülebilirlik ve iklim değişikliği konularının yönetiminde “Sürdürülebilir Komitesi” adıyla, üst seviyeli bir yönetim organı oluşturduk. Ayrıca ilgili tüm birimlerden uzmanların katılımıyla Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu kuruldu.
- Resmi web sayfamızda “Sürdürülebilirlik” başlığı altında yönetimsel, sosyal, çevresel ve iklim değişikliğiyle ilgili sonuçlarımızı kamuya açık hale getirdik.
- Yatırımcılara yönelik olarak bu yıl başlatılan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil olan şirketler arasında yer aldık.
- 2007’den beri WCM Dünya Klasında Üretim Sistemi uyguluyoruz ve Altın Fabrika seviyesine ulaştık. Çevre ve Enerji Yönetim sistemleri de bu modelin bir parçası.
- 2010’dan bu yana ISO 14064 Sera Gazı Bilgi Yönetim Sistemi uyguluyoruz. Karbon ayakizimizi 2010’dan beri raporluyoruz ve hesaplamalarımız 3. taraf bağımsız kurumlarca doğrulanıyor.
- Geçen yıl ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi’ni de sertifikalandırdık.
- Kaynak tasarrufuna yönelik çok sayıda proje gerçekleştirdik. Boya ve rulo sac sarfiyatlarının azaltılması için yeni inovatif çözümler geliştirdik.
- Ürün emisyonlarının azaltılmasında da paydaşımız FCA ile birlikte öncülük yapıyoruz. Alternatif yakıtlar konusunda başarılı sonuçlar elde ettik ve önemli miktarda CNG’li araç ihracatı gerçekleştirdik. Tofaş’ın geliştirme sorumluluğunu aldığı Elektrikli Doblo’nun prototip çalışmalarını tamamladık.
- AB’nin yeni model araçlar için koyduğu CO2 emisyon değerleri tüm üreticiler için bağlayıcı nitelik taşıyor. 2015’te üretilecek yeni modellerin ortalama CO2 emisyon seviyesi 130 gram/km ile sınırlandırılıyor. Bu değer 2021 yılına kadar kademeli olarak azaltılarak 95 gram/km değerine kadar düşürülecek. Bu değerleri sağlayacak gelişmeleri uygulamaya soktuk. FCA’nın Avrupa’daki en önemli Ar-Ge merkezlerinden birini Tofaş’ta kurduk.
- Üretim faaliyetlerimizde daha verimli ve rekabetçi olabilmek için, enerji ve kaynak kullanımında iyileştirme faaliyetlerine büyük önem veriyoruz.
- Bu yıl ilk kez GRI G4 (Global Reporting Inıtiative) formatında Sürdürülebilirlik Raporu yayınlıyoruz. Ekonomik göstergelerin yanı sıra sosyal ve çevresel ve iklim değişikliğiyle ilgili tüm göstergeler kamuya açık hale getirilecek.