#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
CEO'ların

CEO’ların Sürdürülebilirlik Gündemi

“2030 yılına kadar ulaşmayı hedeflediğimiz Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda yolun yarısına gelmişken CEO’ların mesajı açık: SKA’lara ulaşmak ve daha dirençli bir gelecek inşa etmek için sürdürülebilirlik çalışmalarımızı hızlandırmalıyız”

Yazı: Global Compact Türkiye

12. UN Global Compact-Accenture CEO Araştırması 12 Ocak’ta yayımlandı. Bu yılın araştırmasında 128 ülke ve 18 sektörden 2.600’den fazla CEO’nun yanıtlarıyla birlikte 130 mülakatın sonuçları sunuluyor. Raporun sonunda ise tekstil, otomotiv, kimya, inşaat, telekomünikasyon, enerji, finans, tarım, paketlenmiş tüketim malzemeleri ve perakende gibi sektörlere özel değerlendirmeler ve uygulama örnekleri yer alıyor. CEO Araştırması bu yapısıyla alanında en güncel ve en geniş araştırma olma özelliği taşıyor. 2013 yılından bu yana yapılan çalışma, CEO’ların sürdürülebilirlik gündemini anlamamıza olanak sağlıyor.

CEO’ların Mesajı: “Sürdürülebilirlik Çalışmalarımızı Hızlandırmalıyız”

2030 yılına kadar ulaşmayı hedeflediğimiz Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda (SKA) yolun yarısına gelmişken CEO’ların mesajı açık: SKA’lara ulaşmak ve daha dirençli bir gelecek inşa etmek için sürdürülebilirlik çalışmalarımızı hızlandırmalıyız. CEO’ların %51’i bu amacı gerçekleştirmek için kritik bir rol üstlenebileceklerini söylüyor.

Bu yılki araştırmada öne çıkan en önemli vurgulardan biri çok boyutlu krizler. Küresel salgının, iklim değişikliğinin etkilerinin, ekonomik zorlukların ve jeopolitik çatışmaların damgasını vurduğu son üç yılda yaşanan istikrarsızlık, SKA’lara yönelik kaydedilen ilerlemeyi geriye düşürdü. CEO’ların %87’si mevcut jeopolitik istikrarsızlık seviyelerinin dünyanın SKA’lara ulaşma kabiliyetini sınırladığını düşünüyor.

Tüm bu gelişmeler CEO’ların geçmişe oranla daha karmaşık ve eşzamanlı risklerle mücadele ettiklerini gösteriyor. CEO’ların %92’si işlerine yönelik 10 veya daha fazla eşzamanlı sorun ile mücadele ettiğini bildiriyor. Bunlardan öne çıkan zorlukların ilk beşini ise enflasyon ve fiyat dalgalanması, yetenek kıtlığı, kamu sağlığına yönelik tehditler, iklim değişikliği ve ticari düzenlemeler oluşturuyor.

Riskleri Yönetmenin Bir Yolu Olarak Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirlik alanında paydaşların iş dünyasından beklentilerinin farkında olan CEO’lar, sürdürülebilirliği bu riskleri yönetmenin bir yolu olarak görüyor. Bu bakış açısı öncelikle konuyu sahiplenmekle başlıyor. CEO’ların %93’ü sürdürülebilirliğin görev tanımlarının önemli bir bölümünü oluşturduğunu düşünüyor. İş tanımlarına sürdürülebilirliği dahil eden CEO’lar şirketlerinin iş süreçlerini ve operasyonlarını yeniden tasarlıyor. %41’i şirketin temel amacını yeniden değerlendiriyor. %63’ü sürdürülebilirlik için yeni ürün ve hizmetleri piyasaya sunuyor. %55’i değer zincirlerinde sürdürülebilirlik verisi toplama süreçlerini geliştiriyor. %49’u yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapıyor. %74’ü ise çalışanlarını, işin geleceğine hazırlayacak yetenekleri kazanmaları için destekliyor.

Kamu sektörü, özel sektör ve STK’lar arasında işbirliği olmadan, SKA’lara yönelik anlamlı bir ilerleme kaydetmemiz mümkün gözükmüyor. SKA’lara ulaşmak için işbirliğine duyulan ihtiyaç CEO’lar tarafından da dile getiriliyor. CEO’ların %66’sı uzun dönemli işbirlikleri kurduğunu belirtirken kamu sektöründen ise inovasyona açık, şeffaf, eşitlikçi ve somut çıktılara ulaşılabilecek bir oyun alanı oluşturmasını bekliyor.

Dirençli Bir Sürdürülebilirlik Stratejisi

Araştırmanın son bölümü ise şirketler için dirençli bir sürdürülebilirlik stratejisinin içermesi gereken özelliklerini sıralıyor. Bu sıralamanın en başında strateji geliyor. Şirketin krizlere dayanıklı olabilmesi için stratejisinin sürdürülebilir iş modelleriyle birlikte iddialı ve gerçekçi, bilimsel iklim hedefleri olmalı. Doğayı olumlu bir şekilde etkileyen bir iş stratejisi benimsenmeli. Verilen kararların ÇSY (Çevresel, Sosyal, Yönetişimsel) etkisi dikkate alınmalı. İşgücü alanında ise çalışanların fiziksel ve zihinsel iyi olma hali önceliklenmeli. Toplumun tüm kesimlerini temsil eden bir işgücü olmalı. Çalışanların yetenekleri dijital ve yeşil dönüşüme uygun bir şekilde güncellenmeli. Liderlerin çalışmaları sürdürülebilirlik alanında değer veya çıktı üretecek şekilde tasarlanmalı. Tedarik zincirinde veri toplama kalitesi artırılmalı. Böylelikle mevcut çalışmalar ve gelecek senaryoları daha etkin yapılmalı. Tedarikçilerle ilişkiler geliştirilmeli, tedarik zinciri yönetiminde sürdürülebilirlik perspektifi tüm süreçlere uygulanmalı. Enerji güvenliğini de sağlamak için yeşil enerji alternatifleri değerlendirilmeli. Özetle CEO Araştırması sonuçları sürdürülebilirlik gündeminin üst yönetimler için öncelikli hale geldiğini bir kez daha kanıtlıyor. Hem mevcut riskleri yönetmeyi hem de işin devamlılığını sağlamayı amaçlayan liderler ve şirketler için sürdürülebilirlik artık olmazsa olmaz. Halihazırda paydaş beklentilerinin farkında olan, iş süreçlerini krizlere dayanıklı bir hale getirmeyi amaçlayan CEO’lar sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarına hız veriyor. Birbiriyle ilintili ve çok boyutlu krizlerin peşi sıra geldiği bir dönemde şirketlerinin hem bugününü hem de geleceğini garanti altına almak isteyen CEO’lar bugünden harekete geçmeli.

EkoIQ Editör