#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
goc k

Çevresel Etkiler ve İklim Değişikliği Göç Koridorlarını Şekillendiriyor

Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü’nün 2024 raporuna göre, dünya üzerinde her 30 kişiden biri artık göçmen konumunda. Çatışma, şiddet, doğal felaket ve diğer nedenlerle yerinden edilen kişilerin sayısı 117 milyona ulaşmışken çevresel etkiler ve iklim değişikliği de göç koridorlarını şekillendiren önemli bir faktör olarak karşımızda duruyor.

Sosyal bilimlerin hemen hemen her alanından bilim insanları, 20. yüzyılın son yıllarından itibaren bir sonraki yüzyıl için dünyanın en büyük sorunlarından birinin uluslararası göç ya da göçün aynı ülke içinde olacağı uyarılarında bulunuyorlardı. Ve nihayet küresel çapta savaşların, çatışmaların, ülkeler ve bölgeler arasındaki ekonomik eşitsizliğin artışı ve iklim krizinin giderek derinleşmesiyle göç olgusu büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor.

Birleşmiş Milletler (BM) de dünyadaki göçmen sayısının geometrik artışını dikkate alarak önce 18 Aralık 1990’da Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Üyelerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’yi kabul etti. Ardından da Aralık 2000’de, 18 Aralık tarihini “Uluslararası Göçmenler Günü” olarak ilan etti. Dünya ölçeğinde göçmenlerin ve yerinden edilmiş insanların yaşadıkları ekonomik, sosyal, siyasi, psikolojik ve hukuksal sorunlara dikkat çekmeyi amaçlayan günle, soruna yönelik çözüm önerileri de teşvik ediliyor.

Küresel Eşitsizlikler En Büyük Engel

14 – 15 Eylül 2006 tarihlerinde BM Genel Kurulu tarafından düzenlenen Uluslararası Göç ve Kalkınma Yüksek Düzeyli Diyaloğu’na katılan 132 üye devlet, bir dizi temel mesajı yeniden vurguladı. İlk olarak, BM’nin ifadesiyle, uluslararası göçün büyüyen bir olgu olduğunu ve doğru politikalarla desteklendiği takdirde hem göçmen gönderen hem de göçmen alan ülkelerin kalkınmalarına olumlu bir katkı sağlayabileceği belirtildi. İkinci olarak da tüm göçmenlerin temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesinin, hayati önem taşıdığı vurgulandı. Üçüncü olarak uluslararası göç konusunda uluslararası işbirliğinin, ikili, bölgesel ve küresel düzeyde güçlendirilmesinin önemi kabul edildi.

Uluslararası göç bir yandan 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA’lar) da ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor. Göç ve göçmenlerle ilgili sorunu çözmeye yönelik olarak “küresel eşitsizliklerin azaltılması” en çok öne çıkan SKA başlığı olma özelliğini taşıyor. Nitekim göç, ister ücretler ve iş gücü piyasası ister iklim değişikliği kaynaklı olsun, bir şekilde küresel eşitsizliklerin görünür bir yansıması olarak gerçekleşiyor.

İklim Değişikliğinin Göç Üzerindeki Etkisi Artıyor

Göç olgusu üzerine en kapsamlı çalışmaları ve araştırmaları ise BM Uluslararası Göç Örgütü (IOM) yürütüyor. IOM’nin 2024 Dünya Göç Raporu’na göre, dünya çapında her 30 kişiden biri göçmen konumunda. Mevcut küresel tahmin, 2020 yılında dünyada yaklaşık 281 milyon uluslararası göçmen olduğunu ve bunun, küresel nüfusun %3,6’sına denk geldiğini gösteriyor. Çatışma, şiddet, doğal felaket ve diğer nedenlerle yerinden edilen kişilerin sayısı ise 2022’nin sonunda en yüksek seviyeleri yakalayarak 117 milyona ulaşırken, raporda, “Bu durum yerinden edilme krizlerine çözüm bulmanın aciliyetini ortaya koyuyor” ifadesi kullanıldı.

Genel olarak, son beş yıl içinde uluslararası göçmen sayısının daha da arttığı tahmin ediliyor. Göç koridorlarını birçok faktör şekillendirirken, raporda çevresel etkiler ile iklim değişikliğinin de giderek önem kazanan bir göç faktörü olduğuna dikkat çekiliyor. İklim değişikliği nedeniyle 2050 yılına kadar altı kıtada 216 milyonun üzerinde insanın, kendi ülkeleri içinde yer değiştireceği öngörülüyor.