#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
2 yilda 3 milyon kullaniciyi astik

Change.org’dan…

Kampanyaların imzana ihtiyacı var!
Her ay sayımızın klasiklerinden olan sevgili Dr. Uygar Özesmi kaleminden Change.org…

Bir Gece Ansızın…
İyi bir haberle uyanmak ister in­san… Fakat ne yazık ki ülke bir korku film setine dönüşmüş ade­ta. Her yerde kepçeyle, kelepçeyle, copla, TOMA’yla, biber gazıyla, do­zerle uyanıyor insanlar ansızın bir gece. Nedeni ise zeytinini, parkını, ormanını, köyünü korumak iste­mesi. Korku filminin canavarı ise “acele kamulaştırma” kuklasını oynatan rant hırsıyla gözü dönmüş sermaye. Ancak savaş zamanında devreye sokulması gereken ace­le kamulaştırma kararı, sözde bir kamu yararı uydurularak devreye sokuluyor ve insanların zeytinlikle­ri, parkı, ormanı, köyü, evi, bahçesi elinden alınıyor… Lakin bunu eski­den olduğu gibi medyayı sustura­rak, üstünü örterek, sessiz sedasız yapmak mümkün değil. Facebook ve Twitter gibi sosyal mecralarda patlayan, sonra unutulan teyakkuz, feveran ve paylaşımlar, Change.org sitesinde demir atıyor. Köyünü, or­manını, parkını korumak isteyen insanlar örgütleniyor. Bunun en güzel örneklerinden biri Valide­bağ Korusu’nu koruma mücadelesi (bkz. change.org/validebag).
İronik olaylardan biri de rüzgar enerjisini savunan İzmir Bayın­dır’daki Marmariç ahalisinin başına gelen. Esasında konu basit; çevre dostuyum diye insan düşmanı ola­mazsın. İster kömür, ister rüzgar ol­sun insana rağmen yatırım yapmak mümkün değil. Rüzgar santralına karşı direnen ahali adına Mustafa Fatih Bakır, Change.org/restcek adresindeki kampanyasında, “Bize bu kadar yakın ve bize bu kadar büyük bir zararı olacak bir endüst­riyel yatırımı yaparken, bizden bir selamı bile esirgeyen, bizi bilimsel raporlarında da yok sayan bir zih­niyetle elimizden gelen bütün yol­larla mücadele etme, bu projeyi ve başlarsa inşaatı ne pahasına olursa olsun durdurma kararı aldık” diyor. Bütün masallarda bir gece ansızın köyü basan canavarı, köy ahalisi birleşerek yok eder… Bu masalın da zaferle sonuçlanmasını istiyorsanız, köy ahalisine siz de change.org/ restcek adresinden destek verip mü­cadeleye katılabilirsiniz. En azından dozerler geldiğinde, ahali coplandı­ğında, kelepçelendiğinde, dünyaya açılan sesi siz olursunuz, toplu bir haykırış dağlarda ve kentlerde yan­kılanır, bir gece ansızın…
Not: Bu sayfalara yansımasını istedi­ğiniz kampanyalarınızı bizimle pay­laşmak isterseniz, İletişim Sorumlu­muz Sırma Süren ile sirma@change. org’dan bağlantıya geçebilirsiniz.

RESt Çek! Yander A.Ş. Köyümüzden ve Doğamızdan Elini Çek!
“Bir gün ansızın biri gelse ve evini, bahçeni, geçimini, kı­sacası yaşamını elinden alıyorum dese ne hissedersin?” RESt Çek kampanyacısı Mustafa Fatih Bakır’ın yönelt­tiği bu soru, aslında Yander Elektrik A.Ş. Yönetim Ku­rulu Başkanı Bayram Kınay’a yönelik. Bakır, yaşadığı köyün “acele kamulaştırılarak” Rüzgar Enerji Santralı inşaatına açılmasına karşı köy ahalisi adına kampan­yasını başlattı. Kampanyasını bir yardım çağrısı olarak nitelendiren Fatih Bakır, sizlerin imzalarını beklerken şunları söylüyor: “Bizler Marmariç’te, İzmir Bayındır’ın bir orman köyü olan Dernekli’nin -haritalar üzerinde­ki adıyla- Mersinli Mahallesi’nde yaşıyoruz. Burnumu­zun dibine yapılması planlanan Mersinli Rüzgar Enerji Santralı nedeniyle ‘acele kamulaştırılarak’ evlerimizin ve topraklarımızın bir gecede elimizden alınması tehdi­diyle karşı karşıyayız.” Bu kampanyaya desteğinizi gös­termek için change.org/restcek adresinden imzanızı paylaşabilirsiniz.

İstanbul’un İncisi Bebek’te Tekne Parka Hayır!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İSTMARİN adı altında Bebek Koyu’na ve kıyılarına 300 tekne­lik,150 araçlık bir tekne park kuru­lacağının haberi üzerine harekete geçen Bebekliler Derneği, Chan­ge.org’da bir kampanya başlattı. Dernek, İstanbul Boğazı’nın en dar yerlerinden biri olan Bebek’in teknelerin istilasıyla bir deniz ka­zasına karşı tehlikeye açık hale geleceğini söylüyor. Derneğe göre yapılması planlanan İSTMARİN, tüm Bebeklilerin can ve mal gü­venliğini tehdit edecek ve daha bir­çok soruna neden olacak: “Bilim insanlarına ve denizcilere göre, İs­tanbul Boğazı dünyanın uluslara­rası trafiğe açık en dar ve tehlikeli su geçitlerinden biri. Yıllar içinde Boğaz’da en çok ölümcül ve çevre faciası yaratan gemi kazaları ya­şanmış. Günümüz radar sistemine rağmen Boğaz’da deniz kazaları riski devam ediyor. Her geçen gün yoğunlaşan Bebek sahilyolu trafi­ği, tekne parkın yapılması ile tama­men felç olacak. Bebek İskelesi’ne Şehir Hatları vapurları yanaşama­yacak, iskelemizin kullanımı kı­sıtlanacak. Toplu taşımada deniz yolu kullanımı elimizden alınacak. Zehirli tekne boyaları ve kimyasal­ları, kaçak boşaltılan sintine suları çevreyi kirletecek ve deniz canlıla­rıyla birlikte biyolojik dengeye za­rar verecek. Semtimize gelen her vatandaşın sahil şeridinde yürüme ve Bebek’in doğal güzelliklerini yaşama hakkı elinden alınıyor.” Bebek Derneği’nin kampanyasını change.org/tekneparkahayir ad­resinden imzanızla destekleyebi­lirsiniz.

Kazdağı Milli Parkı Sınırları İçinde Baraj İstemiyoruz
Zeynep Saraç, Balıkesir Kirişlik Vadisi’ne yapılması planlanan Zeytinli Barajı’na karşı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na hitaben kampanyasını başlattı. Saraç, ya­pılması planlanan barajın Kazdağı Milli Parkı’nı tehdit ettiğini söylü­yor ve kampanyasını başlatmaya nasıl karar verdiğini şöyle açıklı­yor: “Barajın su toplama havzası­nın önemli bir bölümü, Kazdağı Milli Parkı sınırları içinde kalıyor. Kazdağı’nın üzerine yerleşmiş, ku­zey-güney istikametinde uzanan derin vadi ve kanyonlar, flora ve fa­una açısından zengin bir potansiyel oluşturuyor. Özellikle de bitki ör­tüsünün taşıdığı biyolojik çeşitlilik birçok canlı türüne uygun yaşama ortamı sağlayarak, milli parkın ana değerini oluşturuyor. Bugüne ka­dar Kazdağı’nda 101 familyaya ait 800 bitki tespit edildi. Bütün bunlar milli parkın önemini ve korunması gerektiğini göstermektedir. Mehme­talan Köyü ve Zeytinli Çayı da Kaz­dağı Milli Parkı sınırları içinde yer alıyor. Mehmetalan Köyü, 140 hane­den oluşuyor. Köyde baraj yapılma­sı halinde 66 ev ve 1800 dönüm zey­tinlik sular altında kalacak. Köyde önemli bir geçim kaynağı olan zey­tincilik, ülkemiz için de korunması gereken değerlerden biri. Bunun yanı sıra içme suyu barajı projesiyle birlikte doğal su kaynağının parayla kullanılacak olmasında hiçbir kamu yararı bulunmadığı gibi, milli parkın doğal dengesine zarar vereceği de açıktır. Kampanyamızla, fizibilite çalışmalarının durdurulmasını ve projenin iptal edilmesini istiyoruz.” Saraç’ın kampanyasını desteklemek için change.org/kazdagimilliparki adresinden imzanızı paylaşabilirsi­niz. Kampanyadaki imza sayısının artması için de sosyal medya hesap­larınızdan paylaşmayı unutmayın.

EkoIQ Editör