Her yıl 20 Kasım tarihi, “Dünya Çocuklar Günü” olarak kabul ediliyor. Çocukların sağlığı konusunda tüm ilerlemelere karşın dünya genelinde her beş çocuktan biri aşısız durumda. UNICEF’in son verilerine göre de çocuklara yönelik Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na 2030 yılında sadece 60 ülke ulaşabilecek ve geriye kalan 140 ülkede yaklaşık 1,9 milyar çocuk geride kalacak.
20 Kasım önemli bir tarihtir çünkü 1959 yılında, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Çocuk Hakları Bildirgesi’ni kabul etmiştir. BM, 1989 yılında yine 20 Kasım günü Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul ederken 1990 yılında da bu tarih “Dünya Çocuklar Günü” olarak belirlenmiştir.
Her çocuk sağlıklı bir yaşam, eğitim ve güvenli bir çocukluk hakkına sahip olarak dünyaya gelse de küresel olarak milyonlarca çocuk, doğduğu yer veya ailesi, ırkı, etnik kökeni, cinsiyeti ya da yoksulluk içinde ya da engelli olarak yaşamasından ötürü haklarından mahrum şekilde hayatını sürdürüyor. “Dünya Çocuklar Günü” de bu gerçeklikten yola çıkarak dünya genelinde çocukların refah seviyelerini yükseltmeyi ve çocuk hakları konusunda küresel bir farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
2024 Teması: Geleceği Dinleyin
Her çocuğun, özellikle de en zor ve dışlanmış durumda olan çocukların yaşatılması, korunması ve gelişimi için faaliyet yürüten BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Dünya Çocuklar Günü’nün 2024 temasını, “Geleceği dinleyin, çocuk hakları için ayağa kalkın” olarak belirledi. Çocuk haklarının pazarlık edilemez ve evrensel olması gerektiğinden yola çıkan tema ile daha iyi bir dünya için fikirlerini anlayabilmek amacıyla çocukları dinlemek ve önceliklerini bugünkü sürdürülebilir kalkınmaya yönelik eylemlere dahil etmek hedefleniyor.
Çocuk Hakları Sözleşmesi aracılığıyla, şiddet ve ayrımcılıktan korunma, yaşam, sağlık ve eğitim gibi temel haklar belirlenirken UNICEF’in “Çocukların Durumu 2023” raporu pek de iç açıcı değil. Her yıl yayımlanan rapor, 2023’te çocukların sağlık hakkı üzerinden küresel çapta aşılanma ve bağışıklığa odaklandı.
Çocukları aşılamadığımızda, sadece onların hayatlarını ve sağlıklarını riske atmakla kalmıyoruz, aynı zamanda toplumlarımızın büyümesini ve kalkınmasını da tehlikeye atıyoruz. Ancak rapora göre, şu anda, dünya genelinde çok fazla çocuk, onları ölüm ve ciddi hastalıklardan koruyacak aşılara ulaşamıyor. Covid-19 pandemisi, çocukluk dönemi aşılamalarını ciddi şekilde aksattı ve 2019 ila 2021 yılları arasında, 67 milyon çocuk rutin aşılamalardan tamamen veya kısmen mahrum kaldı; bu da onları önlenebilir hastalıklara karşı savunmasız bıraktı.
Dünya genelinde her beş çocuktan biri şu anda sıfır doz veya yetersiz aşılanmış durumda, yani rutin aşılamalardan tamamen veya kısmen mahrum kalmış halde. Bu, 2008’den bu yana gördüğümüz en yüksek seviyeler.
Aşılama Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerine Entegre Edilmeli
Aşılanmayan çocukların hikayesi, eşitsizlik, yoksulluk ve hizmetten yoksun toplumların bir hikayesi aynı zamanda. Dünya üzerindeki sıfır doz aşı almış çocukların dörtte üçünden fazlası, 20 ülkede yaşıyor. Bu çocuklar, en uzak kırsal alanlarda, kentsel gecekondu bölgelerinde, krizden etkilenen alanlarda, göçmen ve mülteci topluluklarında yaşıyor ve acilen aşılara ulaşmaları gerekiyor. Örneğin çocuklar için ölümcül olan kızamığa karşı dünya genelinde her beş çocuktan birinin hiçbir koruması bulunmuyor!
Çocukluk dönemi aşılamasını güçlendirilmiş birinci basamak sağlık hizmetlerine entegre etmek, her çocuğun aşılanması hedefine sürdürülebilir bir şekilde ulaşmak için esas oluştururken, bu durum aşının bir çocuğun yetiştirilmesinin rutin bir parçası haline gelmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla UNICEF raporunda, bu entegrasyonu sağlamak, kentsel alanlardaki çocukları tanımlamak ve kırsal alanlardaki aşılanmayan çocuklara erişim sağlamak için aşılara ve temel sağlık malzemelerine erişimi güçlendirmek, aşıya olan güveni artırmak çağrılarında bulunuyor.
Öte yandan çocuklar Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA’lar) da önemli bir parçasını oluşturuyor. UNICEF verileri, mevcut ilerlemelerin devam etmesi halinde dahi 2030 yılına kadar yalnızca her dört çocuktan biri, çocuklarla ilgili SKA’ların %70’inin karşılanacağı ülkelerde yaşayacak. Tahminlere göre yine 2030 civarında sadece 60 ülke 2030 yılına kadar hedeflerine ulaşacak, geriye kalan 140 ülkede ise yaklaşık 1,9 milyar çocuk geride kalacak.