#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
biyoçeşitlilik

COP27’de Alınacak Kararlar BM Biyoçeşitlilik Zirvesi’ni de Etkileyecek

Uzmanlar, önümüzdeki ay düzenlenecek BM Biyoçeşitlilik Zirvesi’nin (COP15) başarılı olabilmesi için küresel ısınmanın kontrol altına alınması gerektiğine vurgu yaparken ulusal delegeler COP15’te, düşüşe geçmiş olan vahşi yaşam popülasyonları ve bozulmaya devam eden tabiat alanlarına yönelik yeni bir küresel anlaşma için masaya oturacak.

BM Biyoçeşitlilik Zirvesi (COP15) önümüzdeki ay, 7-19 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek. Uzmanlar bu görüşmelerin başarıya ulaşması için küresel ısınmanın kontrol altına alınması gerektiğinin altını çiziyor. BM Biyoçeşitlilik Konvansiyonu’ndan David Cooper: “İklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybına yol açan önemli faktörlerden biri” dedi. Çin’in Covid-19 pandemi süresince etkinliği dört kez ertelemesinden sonra BM, biyoçeşitlilik üzerine gelecek küresel zirveyi bir ay sonra Kanada’nın Montreal şehrinde yapacak.

COP27’de Önemli Kararlar Alınması Gerekiyor

COP15’te ulusal delegeler, düşüşe geçmiş olan vahşi yaşam popülasyonları ve bozulmaya devam eden tabiat alanları için yeni bir küresel anlaşma için masaya oturacak. Kampanyacılar, ülkelerin kendi hedeflerini belirledikleri ve rutin olarak gelişmeleri rapor ettikleri, Paris Anlaşması benzeri, bir anlaşma çağrısında bulunuyorlar. Öte yandan uzmanlar önce Mısır’daki COP27’de iklim değişikliğine dair önemli kararlar alınması gerektiğini belirtiyor. Cooper, “İklim sürecinde başarılı sonuçlar alınmazsa, biyoçeşitlilik kaybını durduramayız” dedi.

Dünya şu ana kadar beş büyük kitlesel yok oluş yaşadı. 10 milyon yıldır görülmeyen bir hızla yok olan hayvan ve bitki türleri göz önünde bulundurulduğunda uzmanlar şu anda altıncı büyük kitlesel yok oluşun içinde olduğumuzu düşünüyor.

Habitat Kaybı ve Çevre Kirliliği

Dünyanın görmekte olduğu vahşi yaşam krizinde iklim değişikliği ile sıcaklıkların artmasının yanı sıra habitat kaybı ve çevre kirliliği de büyük rol oynuyor. 2018’de Science dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, eğer emisyonlarda keskin düşüşler olmaz ise bu yüzyılın sonuna gelindiğinde türlerin en az yarısı hayatta kalma kabiliyetlerinin ötesinde şartlarla ve sıcaklıklarla karşılaşacak. Göç edemeyenler veya adapte olamayanlar yok olacak. Deniz çayırları ve mercan resifleri gibi ekosistemlerin kaybı dünyanın daha az doğal karbon tutmasına neden olacak. Halihazırda, bu “karbon yutakları” insanların atmosfere gönderdiği emisyonların neredeyse yarısını emiyor.

Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin yönetici sekreteri Elizabeth Maruma Mrema, “Biyoçeşitliliğin iklim değişikliğine çözümler sağladığını görüyoruz, işte bu yüzden ikisini birlikte ele almak gerekiyor” diye konuştu.

EkoIQ Editör