Dünya çapında üç-dört ay süren karantina önlemlerinin yavaş yavaş gevşemesi ve ülkelerin normale dönüş süreçleri, özellikle yaz tatillerinin yoğun olduğu Türkiye’de tatile gidilip gidilmeyeceği gibi soruları da beraberinde getiriyor. Pandeminin tamamen bitmemesinden kaynaklı endişeler ise insanların daha çok kamping ve karavan tatillerini tercih etmesine neden oluyor. Bazı kamping hizmeti veren işletmeler ise şimdiden müşteri almaya başlamış durumda…
Yazı: Gülce Demirer
Yaklaşık üç ay süren karantina önlemlerinin ardından dünya çapında birçok ülke, ne kadar tartışmalı olsa da, eski haline dönmeye başladı. Bazı ülkeler daha kontrollü bir yaşama dönerken, Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede yurttaşlar önlemlerin yetersizliğinden şikayet ediyor. Türkiye’de 1 Haziran itibarıyla ‘normalleşme’ sürecine girilmesi büyük tartışmalar yaratırken azımsanmayacak ölçüde bir çoğunluk ise bu yaz tatil yapılabilecek mi sorusuyla yüzyüze.
Pandemi özellikle ulaşımı ve ulaşım tercihlerini etkiliyor. Toplu taşıma kullanım oranları düşerken özel otomobil kullanımı artıyor. Nature Climate Change adlı dergide yakın zamanda yayımlanan bir araştırmaya göre, dünya genelindeki karantinaların kaldırılmaya başlanmasıyla birlikte fosil yakıt kirliliğinde hızlı artışlar gözlemlendi. Bunun sebebi ise insanların ulaşım için özel araçlarını tercih etmesi. Mexico City, Londra, Bogota ve Milano gibi birçok belediye başkanı yüzlerce kilometrelik yeni bisiklet yolları yapacaklarını ve otomobil yoğunluğunu azaltacaklarını duyurmuştu. İstanbul’da da Bağdat Caddesi’ne yeni bir bisiklet yolu yapıldı. Ancak bunu turizm ekseninde ele aldığımızda çoğu kişi ya var olan arabalarıyla ya da araç kiralayarak seyahat etmeyi tercih edebilir. Bunun da fazladan emisyon artışlarına sebep olması çok muhtemel.
Sağlık Bakanlığı’nın turizme yönelik yayımladığı yönergeler ise otel çalışanlarının devamlı sağlık kontrolünden geçmesi ve doktor bulundurulması, havuzların açılmaması gibi kuralları içerse de otellerin bu kurallara ne kadar uyacağı, tatile gelenlerin virüs taşıyıp taşımadığı, test yapılıp yapılmayacağı gibi başka soruları da beraberinde getiriyor.
Yurttan Tatil Manzaraları
Çanakkale Küçükkuyu’da yer alan, camping ve civardaki evlerden gelenlere günübirlik plaj, yemek hizmeti veren bir işletme ise kapasitelerini yarıya -80’den 40’a- indirdiklerini ve duruma göre ilerleyen zamanlarda, talebe göre hafta sonları günübirlik gelenleri kabul etmeyebileceklerini söylüyor. Şu anda ise 20’ye yakın çadırlı müşterisi olduğunu belirtiyor. Yine Küçükkuyu’da yer alan kamping hizmeti veren bir başka işletme de kapasitelerini yarıya indirdiklerini ancak şimdiden üçte ikisinin dolduğunu ifade ediyor.
Türkiye merkezli online satış platformu Trendyol’un paylaştığı 20 Mayıs-3 Haziran tarihlerini kapsayan verilere göre ise, doğada izole bir tatil tercih edenler kamp ürünlerine talebi artırırken, şehirde kalıp bireysel ulaşımı seçenler bisiklet satışlarının artmasına neden olmuş. Trendyol’daki çadır satışları %81 artış gösterirken, kamp sandalyesi ve masası, termos, okey takımı gibi ürünlerin satışı da artmış. 20 Mayıs ile 3 Haziran’ı kapsayan 15 günlük dönemde geçtiğimiz yıla göre satış oranlarının en çok arttığı ürünler güneş ürünleri, valiz ve bavul, çadır, bisiklet, scooter ve kaykay olmuş.
T24’ün haberine göre ise Bursa’da 2013’ten beri karavan üreten bir firmanın genel müdürü Hüseyin Taşkın, koronavirüsle birlikte siparişlerde büyük bir artış olduğunu ve şu anda sektörde %300’lük bir artış yaşandığını söylüyor. 1 Haziran’da seyahat kısıtlamalarının kalkmasıyla özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerine tatile giden ve tatilde çadırla kamp yapmayı seçenler ise, çadırı koronavirüs nedeniyle, daha izole bir şekilde tatil yapma şansları olduğu için seçtiklerini belirtiyor. Hatta görüştüğüm kişilerden biri ilk defa çadırda kalacağını, normalde çok konforlu bulmadığını dile getirdi. Çadır ve karavan kullanımına olan ilgi biraz mecburiyetten artarken turizm sektörünün de değişmesi muhtemel. Büyük, yüksek kapasiteli otellerden ziyade az sayıda insanın konakladığı ve açık alanı daha fazla olan işletmelerin tercih edilmesi daha olası.
Ancak arabası olmayan ya da araba kullanmayan ve kamp tatilini normalde de tercih edenler için durum tam tersi. Normalde kamp tatillerini veya butik otelleri tercih eden ve ulaşımlarını otobüs ve uçak ile sağlayan birkaç kişi ise bu sene tatile gitme konusunda çok umutlu olmadıklarını belirtiyorlar. Aslında kampa gidebilmek normalde de araç kullanan ve aracı olanlar için tercih edilebilecek bir seçenek. Türkiye’de araç sahibi veya ehliyetin olabilmesi için en az 18 yaşında olmak gerektiğini göz önünde bulundurursak, özellikle otobüsle küçük yerlere tatile giden gençler için kamp tatilleri çok mümkün gözükmüyor. Otobüs şirketleri ise yolcu kapasitesini yarıya indirmiş durumda. Bu noktada toplu ulaşımı seçip seçmemek, yolcu sayısının azaltılmasından başka bir önlem olmadığı için tamamen kişiye kalmış görünüyor.
Belirsizlikler Silsilesi
Dünya çapında ise Avrupa henüz kamp alanlarını açmadı ve açacağına dair bir bilgi henüz yok. CNN Travel’ın haberine göre, ABD’de Georgia eyaleti kamp alanlarını açmış ancak oyun alanı ve havuz gibi ortak kullanım alanları açılmayacakmış. Pandeminin turizm sektöründe özellikle küçük butik oteller ve kamping hizmeti sağlayan işletmeler için yıkıcı ekonomik sonuçları da olabilir. Örneğin Küçükkuyu’daki işletme her ne kadar kamping hizmeti sunsa ve müşteri sıkıntısı çekmese de, asıl gelirleri, özellikle civardaki yazlık evlerden gelen ve deniz, plaj, yemek gibi hizmetlerden faydalanan günübirlikçiler.
Günübirlikçilerin oluşturacağı sürekli sirkülasyon ise virüs bulaşma riskini haliyle artırıyor. Bu nedenle özellikle haftasonu artan günübirlikçileri kabul etmeyebileceklerini söylüyorlar. Tatilsepeti, tatilbudur gibi rezervasyon hizmeti veren birçok site ise, korona önlemi alan oteller şeklinde listeler hazırlamış. Bu önlemler arasında nelerin yer aldığı bilgisi ise bulunmuyor.
Tatile gidip gitmemeyi düşünüp düşünmediklerini sorduğum birçok kişi ise oldukça tereddütte olduklarını, yazlık bir evleri olsa şu an gidebileceklerini veya yaz sonuna doğru gitmeyi düşünebileceklerini söylüyorlar. Ancak kamp yerine veya otele gelen kişilerin virüs taşıyıp taşımadığı yayın bir test politikası ile test edilebilse, çok daha rahat bir tatil, daha yaygın bir kesim için de mümkün olabilirdi sanırım.
Bizi sosyal medyada takip etmek için tıklayın: LinkedIn | Instagram | Twitter | Facebook