#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

COVID-19 ve ECOSOC: Dayanışma Önemli, Yolsuzluk Büyük Problem

açık radyo açık kalmalı

Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi başkanı Munir Akram, 9 Şubat’ta Covid-19 Yanıtları toplantısında 2021’de pandemi nedeniyle derinleşen eşitsizlikler ve aşı dağıtımı  üzerine bir konuşma yaparak SDG Media Compact üyelerinin sorularını yanıtladı.

Haber: S. Sena Akkoç

BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi (UN ECOSOC) Başkanı Munir Akram, konuşmasına milyonlarca insanın ölümüne yol açan, sağlık sektörüne, eğitime, ekonomilere ve sosyal sistemlere önemli zararlar veren Covid-19 salgının Birleşmiş Milletler’in kuruluşundan beri karşılaşılan en ciddi, en zorlu ve karmaşık sorun olduğuna dikkat çekerek başladı. Özellikle en savunmasız durumdakilerin, gayri resmi çalışanların ve küçük işletmelerin daha da ağır bir yoksulluğa bırakıldığı bu krizin kamu sağlığı konusunda yatırımların önemini gösterdiğini söyleyen Akram, ekonomik bir yenilenmeye ihtiyacımız olduğunu söyledi. ECOSOC’un pandemiden sonra Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) doğrultusunda herkesi kapsayan daha iyi bir gelecek için uluslararası ekonomik işbirliği hedeflerine ulaşmak için üç ana madde sıraladı:

  1. Bilimsel bilgi ve inovasyon: Akram, bu iki noktanın hem pandemi sürecini dijitalleşme ile kolaylaştırdığını hem de pandemiye karşı aşı çalışmalarını hızlandırdığı için önemini vurgularken hala internete ve diğer mevcut teknolojilere erişimi olmayan topluluklar olduğuna dikkat çekti. Akram, eşitsizliğin yalnızca dijital teknolojiye erişimde değil aşıya erişim konusunda da kritik olduğuna dikkat çekti.
  2. İyileşme için finansman harekete geçirmek: İyileşme için ayrılan finansmanın yalnızca pandemiden kurtulmayı değil, yeni pandemiler, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi gelecek krizlere de dayanıklı ve herkesi kapsayan, sürdürülebilir bir “daha iyi inşa etme planı” hedeflemesi gerekiyor. Bu noktada hükümetlerin iyileşmeye ayrılan bütçelerindeki eşitsizliğe dikkat çekerek gelişmekte olan ülkelerin yoksul ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmekte, küçük işletmeleri ayakta tutmakta, insanların açlıktan ölmelerini engellemekte ve ekonomilerini krize karşı korumakta zorlandıklarını söyledi. Bu nedenle gelişmemiş ülkelerin borçlarının askıya alınması ve uzun vadede kalkınmalarına zarar vermeyecek şekilde borçların yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
  3. Sürdürülebilir altyapı yatırımları: Akram son olarak bu noktanın, diğer sürdürülebilirlik amaçlarını da etkilediği için özellikle önemli olduğunu ve eğer gelişmekte olan ülkelerde uygun altyapı bulunmazsa bu amaçlara ulaşılamayacağını söyledi. Birleşmiş Milletler bu ülkelerdeki eksikleri belirleyip hükümetlerle koordinasyonu sağlayarak altyapıdaki açığı kapatmak için çalışıyor. Bu noktada uluslararası finansa hakim olan özel sektöre, gelişmekte olan ülkelerdeki yatırımlarının bir kayıp olmayacağının güvencesi verilmesi ve özel sektörün de bu ülkelerdeki yatırımların risklerinin bir kısmını üstlenmesi gerekiyor.

Etkinlikte, Munir Akram’a gelişmiş ülkelerin aşıları istifleyerek gelişmekte olan ülkelere dağıtımı engellemesi konusunda ne düşündüğü ve bu konuda neler yapıldığı dasoruldu. Akram, gelişmekte olan ülkelerin erken satın alma anlaşmalarıyla aşı şirketlerine yatırım yaptıklarını söyledi. Ayrıca, istiflemenin gelişmiş ülkelerde aşı dağıtımına engel oluşunun yanında ihracat kısıtlamalarının da eşitsizliklere yol açacağını hatırlattı. Ayrıca herkesin birlik olması gereken bu krizde gelişmiş ülkelerin dayanışma konusunda başarısız olduğunu, bu nedenle gelişmekte olan ülkelere aşı dağıtımı ve diğer bütün SKA’lara ulaşılması için hükümetlerin, küresel toplumun ve diğer bütün aktörlerin harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

Daha sonra, konuşulan politika beyanlarının nasıl eyleme çevirileceği soruldu. Akram dayanışmanın öncelikli olduğunu vurgulayarak gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. Ancak daha da önemlisi, gelişmekte olan ülkelerin kolektif olarak harekete geçebilecekleri güçlü bir koalisyon kurması gerektiğini söyledi.

Afrika’daki yolsuzlukların ve siyasi yozlaşmaya dikkat çeken bir dinleyici, pandemi sürecindeki yardım paketlerinin dağıtımı ve paralarının nasıl harcandığı konusunda ECOSOC olarak bir planları olup olmadığını sordu. Akram, yolsuzlukların yalnızca pandemi ve aşı dağıtımı için değil, bütün kaynakların kullanımı için bir sorun olduğunu söyledi. ECOSOC’un bir önceki başkanının finansal yardımların kontrolü ile yolsuzluğun ve suçun önüne geçilmesini hedefleyen bir plan başlattığını söyledi. Akram, son zamanlarda gelişmekte olan ülkelerdeki yolsuzluğu bitirmek için birçok konuşma yapıldığını söylerken eğer çok uluslu şirketler gibi dış müdahaleler olmasaydı gelişmekte olan ülkelerin hükümetlerinde bu kadar yolsuzluk olmayacağını da hatırlattı. Bu nedenle çözüm, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin birlik olduğu uluslararası işbirliğinde yatıyor.

Son olarak bir katılımcı, Afrika ülkelerinin borç sorunu üzerine ne düşündüğünü sordu. Akram, borçları ödemek ve vatandaşlara hizmet etmek arasındaki zorlu dengeyi hatırlatarak hükümetlerin her ikisi için de gerekli mali düzenlemeleri yapması gerektiğini söyledi. Gelişmekte olan ülkeler borçlarını ödemeye devam ederken kendi ekonomilerini ayakta tutacak parayı bulamıyorlar. Şu ana kadar beş ülke borçlarını ödeyemediğini açıkladı. Bu nedenle, gelişmekte olan ülkelere finansal alan sağlanması için borç ertelenmesi ve hafifletilmesi üzerine kapsamlı bir yeniden yapılandırmaya gidilmesi gerekiyor.

EkoIQ Editör

açık radyo açık kalmalı
açık radyo açık kalmalı