Ekonomi

Daha İyi Bir Dünya İçin Vizyoner Liderler

Marka liderlerine, dünyayı hem bu­gün hem de gelecekte yaşanabilir bir şekilde koruma konusunda çok önemli görevler düşüyor. Bu görev, yalnızca devletlerin, hükümetlerin, uluslararası organizasyonların sorum­luluğunda ve planlarında yer almıyor, markaların katılımı ile de hedeflere ulaşılıyor.
Geçtiğimiz ay dünyanın en önem­li genç iş liderleri topluluğu olan YPO’nun dergisi Real Leaders tarafından dünyayı değiştiren ve daha iyi dünya için çalışan “100 Vizyoner Lider” se­çildi. 100 Lider seçiminde en önemli kriter, “Daha iyi bir dünya için sizi etkileyen ve esinlendiğiniz liderler kim?” sorusunun yanıtlanması.
Listedeki liderlere ve markalara baktı­ğımızda da farklı iş modellerini ve ça­lışma modellerini netlikle görüyoruz. Diğer bir deyişle, gelecekte var olmak, sürdürülebilir marka dönüşümünü yapmaktan geçiyor.
Peki, listede kimler var? İşyeri yöne­timinde kadınların %50, ev yöneti­minde ise erkeklerin %50 görev ala­cağı bir dünya hedefleyen Facebook COO’su Sheryl Sandberg, IMF Yö­neticisi Christine Lagarde, PepsiCo CEO’su Indra Nooyi, iş dünyasının değişim gücüne inanan ve bu konuda önemli projelere ve işbirliklerine imza atan Richard Branson, Manpower CEO’su Jeffrey Joerres, Sustainable Brands CEO’su KoAnn Skrzyniarz, Whole Foods Kurucusu John Mac­key, Change.orgkurucusu Ben Ratt­ray 100 isimden sadece birkaçı.
Çoğunluğu Amerikalı iş dünyası ve organizasyon temsilcilerinden oluşan listeye baktığınızda gözünüze çarpan bir diğer önemli konu, artık iş dün­yasının model değiştirdiği oluyor. Bugün, dünden farklı olarak hızla gelişen küçük işletme ve girişimlerin yükselişi var. Dün olduğu gibi gittikçe büyüyen şirketler yerine, iş dünyası daha küçük işletmeler ve markalarla güçlenerek yoluna devam ediyor.
Bu listeyi ülkemizde hazırlasaydık acaba kimler yer alırdı, hangi marka­ların kurucu ve tepe yöneticileri daha iyi bir dünya için çalışan vizyoner li­derler arasında gösterilirdi?
**
Türk Hazır Giyim Sektörü Sürdürülebilir İş Modellerine Geçiyor mu?
Türkiye’nin ihracatına baktığımızda dünya ekonomisinde söz sahibi oldu­ğu önemli sektörlerden birinin hazır giyim sektörü olduğu görülüyor. Çok net bilgilere ulaşmak kolay olmamak­la birlikte, Türkiye’nin hazır giyimde Avrupa’nın altıncı büyük ihracatçısı olduğunu söyleyebiliriz. İç pazara baktığımızda da 30 milyar doları ge­çen hazır giyim işletmelerinin KOBİ esaslı olması ve sektörün emek yoğun bir sektör olması nedeni ile toplum­sal etkileri de oldukça önemli. Peki, bu sektör sürdürülebilir iş modelle­rine dönüşüm yapıyor mu? Üretim ve marka stratejileri 3P ekseninde planlanıyor ve gerçekleştiriliyor mu? Bu soruya büyük bir heyecan ile evet demek isterdim, fakat durum çok iç açıcı değil.
İhracatta önemli başarılar elde etme­miz, elbette hazır giyim üreticilerin­de önemli değişime neden oluyor. Dünyanın güçlü markalarına üretim yapan üreticilerin, sürdürülebilirlik kurallarına uymamaları durumunda tedarikçi konumlarını sürdürmeleri pek mümkün görünmüyor. Bu neden­le dünyanın en önemli sürdürülebilir hazır giyim markası olan H&M’in pla­tin ve gold derecelendirmesine sahip önemli sayıda üreticisi var Türkiye’de. Hazır giyim tedarikçileri sürdürülebi­lir iş modeline geçemedikleri sürece güçlü markaların tedarikçisi olamıyor­lar maalesef. Bu zorunlu dönüşüm, üretim tarafında hızla gerçekleşiyor.
Gelelim Türk hazır giyim markaları­na… Orada da durum hiç iç açıcı değil. Sürdürülebilirliği hâlâ hayırseverlik çalışmaları yapma ekseninde gören pek çok hazır giyim markası var. Markaların ürün satın alma, mağaza işletim sistemi gibi kriterlerine, değer­lendirmelerine baktığınızda gündemle­rinde henüz sürdürülebilirliğin olma­dığını görüyorsunuz. Tabii ki bu kadar karamsar olmamak gerek; dönüşüm sürecine giren hazır giyim markaları olmaya başladı. Neleri nasıl yapıyorlar sorusunun yanıtını sizlerle ilerleyen aylarda paylaşacağım, ama iş model­lerinin ve marka stratejilerinin Türk markalarında da değişmeye başladığı­nı söyleyebilirim. Hazır giyim markala­rında sürdürülebilir marka stratejileri nasıl oluşturulmalı sorusunun yanıtını da daha sonra paylaşacağım.
Bu ayın son konusu ise Sustainable Brands Istanbul 2015 buluşması. 80’i aşan uluslararası ve ulusal mar­ka lideri konuşmacısı, workshopları ve sürprizleri ile Sustainable Brands Istanbul markaların hızla değişim ve dönüşüm yol haritaları, yeni marka değerleri, tüketici davranışları, ino­vasyon ve tedarik zinciri uygulamala­rındaki son gelişmeleri ile 26-27 Ma­yıs Park Bosphorus Hotel İstanbul’da gerçekleşiyor. Bu buluşmanın marka­lar için çok önemli olduğunu düşünü­yorum. Tüm dünyada yaşanan hızlı dönüşüm ile ilgili önemli ipuçlarını göreceğiz birlikte…
Güzellikler ile dolu bir Mayıs ayı dili­yorum sizlere…

About Post Author