#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
tarım arazileri

Deprem Sonrası İnşa Edilecek Konutlar için Tarım Merkezleri mi Seçildi?

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerdeki bölgeler, Türkiye tarım arazilerinin yaklaşık %17’sini oluşturuyor. Ceviz Üreticileri Derneği Eş Başkanı Ömer Ergüder, Kahramanmaraş’ta deprem sonrası yapılacak konutlar için ceviz ve tarım açısından çok önemli bir merkez olan bölgelerin seçilmiş olduğunu söyledi. Prof. Dr. Sütyemez ise bitkisel üretim, ıslah ve gen kaynakları kapsamında bilimsel altyapıların kurulduğu alanlarda kesinlikle konut yapılmaması gerektiğini vurguladı.

Ceviz Üreticileri Derneği (CÜD) Eş Başkanı Ömer Ergüder, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve çevresindeki 11 ili etkileyen afetin, bölgedeki tarım faaliyetlerini olumsuz etkilediğini söyledi. Kahramanmaraş başta olmak üzere Malatya, Adıyaman ve Hatay bölgelerindeki ceviz bahçelerinin etkilendiğini belirten Ergüder, altyapı kaynaklı sulama ve bakım konularında yaşanan aksaklıkların ürün kaybını ve verim düşüşünü beraberinde getirebileceğini ifade etti.

“Gelişmeleri Yakından ve Kaygıyla Takip Ediyoruz”

Sulama ve bakım sorunlarının tarımsal üretim faaliyetlerinin gecikmesi veya yapılamamasına neden olabileceğini belirten Ergüder, “Hasat edilmiş ve depolanmış ürünlerin çoğu zarar görerek kayıplar yaşanmasına neden olabilir. Öte yandan deprem, bölgedeki meyve bahçelerinin sulama altyapılarına da zarar verdi. Yaşadığımız deprem felaketi nedeniyle, ceviz başta olmak üzere sert kabuklu meyvelerde fiyatlar da etkilenecektir diye tahmin ediyoruz. Öte yandan Kahramanmaraş’ta ceviz ve tarım açısından çok önemli bir merkez bulunuyor; 1995 yılında 135 dekar alanda kurulmuş Sert Kabuklu Meyveler Gen Islah Merkezi. Deprem sonrası yapılacak konutlar için ne yazık ki bu merkezin yer aldığı bölgeler seçilmiş durumda. Ceviz Üreticileri Derneği olarak, söz konusu alanların depremzedelere yapılacak yeni yaşam yerleri için tek seçenek olmadığını düşünüyoruz. Hem cevizin hem de tarımın geleceği adına bu konutların başka bir alanda inşa edilmesi daha doğru olacaktır. Konuyla ilgili gelişmeleri yakından ve kaygıyla takip ediyoruz” dedi.

Deprem Bölgesindeki Tarım Arazisi Varlığı

Türkiye ceviz üretiminin %7’sinin Kahramanmaraş, yaklaşık %20’sinin de depremden etkilenen diğer illerde gerçekleştiğini söyleyen Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sütyemez ise “Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük etkiye sahip olan bu depremi, başta Kahramanmaraş olmak üzere, tüm bölgeyi etkiledi. Bu illerde özellikle iş gücü konusunda olumsuz yansımalarla karşılaşacağız. Kahramanmaraş, deprem bölgeleri içerisinde oransal olarak en fazla ceviz üretim payına sahip” diye konuştu.

Depremden etkilenen illerin, Türkiye toplam tarımsal hasılası içerisindeki paylarının %13-%21 arasında değiştiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Sütyemez, bölgenin tarım arazisi varlığının, Türkiye tarım arazilerinin yaklaşık %17’sini oluşturduğunu söyledi ve Türkiye’de meyvecilik yapılan alanların %26’sını oluşturan tarla tarımı alanının %16,2’sinin depremden etkilenen illerde bulunduğu bilgisini aktardı.

“Tarımsal İş Gücünün Bölgede Tutulmasına Yönelik Acil Tedbirler Alınmalı”

Tarım, hayvancılık, su ürünleri gibi ürünlerin ülkemiz açısından oldukça büyük bir kısmını oluşturan bu bölgelerde yaşanabilecek göç durumlarının kısa vadede olumsuz bir etki yaratacağını söyleyen Prof. Dr. Sütyemez, “Özelikle Hatay bölgesinde üretim potansiyelinin diğer bölgelere daha yüksek oranda olumsuz etkileneceğini söyleyebiliriz. Ancak ekonomik hayatı ağırlıklı olarak tarımsal üretime dayalı olan bölge halkı, bir şekilde bölgede kalmaya gayret ediyor. Bu yüzden tarımsal iş gücünün bir şekilde bölgede tutulmasına yönelik acil tedbirler alınması gerekiyor” diye konuştu.

Deprem bölgesindeki meyve yetiştiriciliğinin genelinde görülen aksaklıkların çözümünün kısa orta ve uzun vadeli plan ve programlar dahilinde yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Sütyemez, önerilerini sıraladı:

  • Deprem bölgelerinde zarar gören başta sulama olmak üzere tüm tarımsal altyapı eksikleri giderilmeli veya yeniden yapılmalı.
  • Tarımsal ekonomi ve istihdam açısından destekler artırılmalı ve bölgede üretim yapanlar nezdinde göçe engel olacak tedbirler alınmalı.
  • Bölgede mevsimlik tarım işçilerinin istihdamı için tedbirler alınmalı.
  • Üreticilere tohum ve gübre, tarımsal ekipman desteği verilerek bölgedeki üretim desteklenmeli.
  • Bölgedeki kaynak sularının kullanıldığı alanlarda kimyasal yapı gözden geçirilmeli.
  • Tarımsal üretim sektöründen işten ayrılma/çıkartılmanın önüne geçilmesi için deprem bölgesine yönelik ek destekleme plan ve programları uygulanmalı.
  • Bölgelerin ekolojik ve sosyal yapı özellikleri dikkate alınarak entegre havza rehabilitasyon projeler yapılmalı.
  • Bölgenin tarımsal üretimindeki etkilerini belirlemek amacıyla konu paydaşlarıyla etkin çalışmalar yapılmalı.
  • Hasar görmüş depolama tesisleri iyileştirilmeli.
  • Muhtemel göç sebebiyle boş kalacak araziler bakanlık tarafından tespit edilmeli ve kiralanarak üretime yönlendirilmeli.
  • Bölgenin yeniden rehabilitasyonu kapsamında, tüm tarımsal sektörlere kapasitesine göre finansman destekleri sağlanmalı.
  • Depremzedeler için yapılacak konut alanlarında mutlaka bilimsel verilere göre hareket edilmeli. Bitkisel üretim, ıslah ve gen kaynakları kapsamında bilimsel altyapıların kurulduğu alanlarda asla konut yapılmamalı.

EkoIQ Editör