Birleşmiş Milletler’in ilan ettiği Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü’nün 2024 yılı teması “Dijital İnovasyon ve Sürdürülebilir Kalkınma” olarak belirlendi. Dijital teknolojiler, “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 2030” başlığı altındaki sorunların %70’inin çözümünü sağlayabilecek düzeyde. Ayrıca veri analizleri ve blok zinciri teknolojilerindeki gelişmeler, doğal kaynakların yönetimi ve tedarik zinciri sürdürülebilirliğine yeni ve pratik yaklaşımlar getirerek çevre koruma çabalarını başka bir noktaya taşıyor.
İnovatif düşünceler ve uygulamalar, dünya için sürdürülebilir bir geleceğin inşasında önemli yer tutuyor. Günümüzde telekomünikasyon, bilgi teknolojileri ve yazılımla ilintili olarak bilişim sektörünün hızlı ilerleyişi dünyanın geleceğini şekillendiriyor.
Telekomünikasyonun öneminin ve geleceğinin altını çizmek isteyen Birleşmiş Milletler, 1969 yılında, Osmanlı Devleti’nin de aralarında olduğu 20 ülkenin katılımı ile 1865 yılında Paris’te kurulan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin (International Telecommunication Union-ITU) kuruluş günü olan 17 Mayıs’ı “Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü” olarak kabul etti. Böylelikle internet ile diğer bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının, toplumlara ve ekonomilere sağlayacağı fırsatların yanında dijital uçurumun kapanması konusunda da farkındalığın artırılması amaçlandı.
Dijital İnovasyon ve Sürdürülebilir Kalkınma
Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü’nün 2024 yılı teması “Sürdürülebilir Kalkınma için Dijital İnovasyon” olarak belirlendi. İnovatif teknoloji, iklim değişikliğinden yoksulluğu azaltmaya kadar dünyanın mücadele etmeye çalıştığı en önemli meselelerin çözümünde önemli bir paya sahip. Nitekim son verilere göre dijital teknolojiler “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 2030” başlığı altındaki sorunların %70’inin çözümünü sağlayabilecek düzeyde.
İçinde bulunduğumuz çağda gerçekleşen teknolojik gelişmeler, tarımda yapay zeka ve robotik teknoloji kullanımını sağlayan “akıllı tarım”dan, güvenli bir şekilde paylaşılan ve merkezi olmayan veri kayıt defteri anlamına gelen “blok zinciri” temelli tedarik zinciri şeffaflığına dek birçok yöntemle sosyal ve çevresel sorunla mücadele adına çözüm önerileri sunuyor. Dijital inovasyonlar bir yandan sanayileri bir yandan da sürdürülebilir uygulamaları yeniden şekillendiriyor. Örneğin yapay zeka algoritmaları ve uzaktan kumandalı görüntüleme araçlarının gelişimiyle “tele-tıp” alanında yaşanan gelişmelerin coğrafi sınırları aşan operasyonlarıyla geleneksel sağlık hizmetlerinin yarattığı karbon ayakizini önemli ölçüde azaltabiliyor. Yanı sıra dijital platformlar yönetişim süreçlerinde şeffaflığı ve yurttaş katılımını artırarak yönetimler adına hesap verebilirlik ve yurttaşlar adına da sosyal eşitliğe katkı sunuyor. E- yönetim girişimleri, idari hizmetlere yurttaşların ulaşımını ve karar verme süreçlerine katılımını da sağlayabiliyor. Ek olarak veri analizleri ve blok zinciri teknolojileri, doğal kaynakların yönetimi ve tedarik zinciri sürdürülebilirliğine yeni ve pratik yaklaşımlar getirerek çevre koruma çabalarını başka bir noktaya taşıyor.
İnternet Kullanımı Milyarlarca İnsanı Birbirine Bağlıyor
Dünya Telekomüniskasyon ve Bilgi Toplumu Günü’nün en önemli vurgularından biri de dünya çapında milyarlarca insanı birbirine bağlayan internet kullanımının ne kadar yaygınlaşabildiği üzerine. On binlerce kaynaktan ve yüzlerce sektörden pazar ve tüketici verisi toplayan bir platform olan Statista, geçen ay küresel anlamda internet kullanımı verilerini açıkladı. Buna göre 2023 yılı itibarıyla internet kullanımı konusunda bölgesel bazda Kuzey Avrupa birinciliği elinde bulunduruyor. Yine 2023 verilerine göre Norveç, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri nüfuslarının %99’u internet kullanıyor. Yine nüfusun internet kullanımı konusunda Çin, Hindistan ve ABD diğer ülkeleri geçmiş durumda.
İnternet Kullanımında Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği
Aynı verilere göre 2022 itibarıyla dünyada kadınlar arasında internet kullanımı %63’te kalarak erkeklere göre %6 daha az gerçekleşti. İnternet kullanımında toplumsal cinsiyet eşitsizliği Arap ve Afrika ülkelerinde %10 gibi bir farka ulaştı. Yaş gruplarına göre internet kullanımına bakıldığında ise 15-24 yaş grubu tüm bölgelerde en yüksek seviyede gerçekleşti. 15-24 yaş grubunun internet kullanım dünya ortalaması %75 olarak gerçekleşirken bu yaş grubunda Avrupa’nın ortalaması %98’lere ulaştı. İnternet erişimi elbette ortalama geliri daha yüksek ülkelerde toplam nüfusun %92’lerene ulaşırken düşük ortalama geliri olanlarda ise %26’larda kaldı.
Türkiye, İnternet Kullanımında Bir Basamak Yukarı Çıktı
Dünyayla birlikte Türkiye’de de internete erişim ve kullanım oranı artmaya devam ediyor. Her yıl dünya genelindeki dijital verileri ortaya koyan We Are Social Dijital platformunun 2024 raporu yayımlandı. Buna göre dünya çapında 5 milyardan fazla aktif sosyal medya kullanıcı kimliğinin var olduğu ve küresel toplamın 2024’ün başında 5,04 milyara ulaştığı bilgisi verildi. 2024 raporunda internet kullanıcılarının sayısı son 12 ayda %1,8 oranında arttı ve 97 milyon yeni kullanıcının küresel toplamı 5,35 milyara çıktı. Aynı rapora göre, Türkiye 2024 yılında toplam nüfusa göre interneti benimseme bakımından %86,5 oranıyla dünyada 36. sıraya yerleşti. Bu veriyle Türkiye geçen yılın aynı raporuna göre diğer ülkelere oranla 1 basamak artış yakaladı.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması sonuçlarına göre de 2023 yılında evden internete erişim imkanı olan hanelerin oranı bir önceki yıla göre 1,4 puan artarak %95,5’e çıktı. Araştırma ayrıca özel amaçla resmi makamların web sitelerini ve uygulamalarını kullanan ve internet üzerinden kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerin oranının da %73,9 olduğunu ortaya koydu.