İngiltere’nin saygın çevre gazetecilerinden George Monbiot’nun The Guardian gazetesinde 6 Ağustos’ta yayınlanan yazısı önemli bir tartışmanın fitilini ateşledi: “Doğaya Fiyat Biçilebilir mi?”
Yanıt gelmekte gecikmedi; hem de gedikli bir çevre eylemcisi, yazar ve sürdürülebilirlik uzmanı Tony Juniper’dan. Yine The Guardian’da yayınlanan makalenin başlığı “Doğaya Fiyat Biçilmeli!” idi. Juniper, Monbiot ve benzer yaklaşımlara sahip olanların argümanlarının, doğayı sonuna kadar sömürmeye niyetli çevrelerin ve iklim inkarcılarının ekmeğine yağ sürdüğünü iddia ediyordu.
Bu iki önemli makale, internetten yayın yapan Yeşil Gazete’te birer gün arayla, Buket Ulukut’un çevirisiyle yayınlandı. Tartışma öyle kolay kapanacak gibi durmuyor; önümüzdeki dönemde de sık sık bu konu gündeme gelecek gibi…
EKOIQ olarak şimdilik bu konudaki iki temel metni (Yeşil Gazete’nin izniyle) ve aldığımız farklı görüşleri sunuyoruz ama bu tartışmayı devam ettirmenin anlamlı olacağını düşünüyor; bu konudaki görüşlerinizi ulaştırmanızı bekliyoruz…
Cevabı Bulacağımız Yer Ekonomi Değil Bence
Yeşil İş – Green Business 2012 Konferansı’na katılmak için İstanbul’a gelen, the Guardian’ın Sürdürülebilir İş Başeditörü Jo Confino’yu, etkinlik sırasında yakaladık ve tartışma hakkında görüşlerini aldık. Confino, her iki görüşün de doğru yanları olduğunu söylüyor ve “Belki de ihtiyacımız olan biraz da manevi bir devrimdir” diyor.
Bu gerçekten ilginç bir tartışma. Problemi açıklayan harika bir örnek aslında. İnsanlık bir ekonomik sistem yarattı ama bugüne kadar sadece çıktıları fiyatlandırdık ve girdiler için bunu yapmadık. Temiz su, ormanlar… Eğer bunlar önemliyse bunlara birer fiyat ya da değer vermek bir yandan çok önemli. İnsanlar bugüne kadar bunları hiç hesaplamadı çünkü. Hesaplanmadığı için de değerleri olmadı. Örneğin bir şirket su kaynağını kirlettiğinde onu bu yaptığından dolayı cezalandıramıyoruz. Bu yüzden önemli bir öneri.
Öte yandan doğanın fiyatlandırılamayacağını düşünen görüşün de eşit derecek güçlü olduğunu düşünüyorum. Baktığımızda bütün bu doğal kaynaklar, doğal zenginliklerin hepsi insanlığın ortak değerleri. Fiyatlandırmaya gitmek bir anlamıyla onları bozmaya başlamak anlamına da geliyor. Neden bir nehrin üzerine dolar işareti koyalım ki? Bütün değer sistemimizi neredeyse ekonomi üzerine kurmuş durumdayız. Ekonomi sistemi hepimizi yiyip bitiriyor. Ayrıca başka konuları yine onun içine katmaktan başka bir yol da bulamıyoruz. Aslında ekonomik sistem cevabı bulacağımız yer değil. Belki de ihtiyacımız olan biraz da manevi bir devrim. İnsanlar, aya güneşe ve ekine önem veriyorlardı. Dünya anayla ilişkileri de bu düzlemdeydi. Hayatlarının da bu ilişkiye bağlı olduğunu biliyorlardı. Bu ruha ve bakış açısına geri dönüş yaşanmalı. Ülkeler başarı kriteri olarak sadece büyümeyi görüyorlar. Yeni bir başarı tarifi lazım. Amacın değişmesi lazım. Tarihte hataların payı büyük bence. Zamanımızı ve sağlığımızı kaybettik ve geri çekilip resme bakınca bunun ne kadar saçma şeyler için olduğunu açıkça görebiliyoruz.
EKOIQ Dergisi Kasım 2012 Sayı: 23
Doğanın Fiyatlanması Neden Şimdi Tartışılıyor? – Yar. Doç. Dr. Ahmet Atıl Aşıcı
Amaç Satmak Değil, Korumak – Prof. Dr. Erhun Kula
Ölü Bir Gezegende Ekonomi Yoktur! – Ömer Madra
Sadece Parasal Boyutu Ölçü Almak da Çok Sorunlu – Prof. Dr. Fikret Adaman, Doç. Dr. Begüm Özkaynak