Doğayı ve İklimi Korumanın İlk Adımı İfade Özgürlüğü, Barışçıl Protesto ve Yaşam Hakkını Savunmaktan Geçiyor

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan ve tutuklanmasıyla devam eden Saraçhane eylemleri altıncı gününde devam ederken iklim konusunda çalışan sivil toplum kuruluşları (STK) ortak bir duyuru yayımladı. Duyuruda, doğayı ve iklimi korumanın ilk adımının “ifade özgürlüğü”, “barışçıl protesto” ve “yaşam hakkını savunmaktan” geçtiği vurgulandı.  

Aralarında Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), Doğa Derneği, Ekosfer, Greenpeace Türkiye, İklim için 350 Derneği, Sandras’ı Koruma Platformu, Türetim Ekonomisi Derneği, Yaban Hayatı ve Doğa Koruma Vakfı ve Yeşil Düşünce Derneği’nin bulunduğu iklim STK’ları, sosyal medya üzerinden ortak bir duyuru yaptı.

Duyuruda, “Doğayı ve iklimi korumanın ilk adımının ifade özgürlüğü, barışçıl protesto ve yaşam hakkını savunmaktan geçtiğini biliyoruz. Her zaman olduğu gibi bugün de ifade özgürlüğü, barışçıl protesto ve yaşam hakkının yanındayız” denildi.

“İklim Krizi Herkesin Çözüme Dahil Olması Gereken Toplumsal Bir Gerçeklik”

Sürdürülebilirlik ve iklim krizi alanında çalışan amaç odaklı bir tasarım stüdyosu ve dijital medya platformu olan Esmiyor da sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Bağımsız bir platform olarak çıktığımız yolda içeriklerimizi bilimsel temellere dayandırmaya, herhangi bir siyasi ya da politik görüşü yansıtmamaya ve bizi takip edenlere tarafsız ve doğru bilgiyi ulaştırmaya ilk günden beri özen gösteriyoruz” denildi.

İklim krizini yalnızca çevresel bir mesele olarak değil, herkesin çözüme dahil olması gereken toplumsal bir gerçeklik olarak gördüklerini belirten platform, açıklamasına, “Bugünlerde ise vatandaşı olduğumuz Türkiye’nin özellikle de seçmeni olduğumuz İstanbul’un karşı karşıya olduğu farklı bir toplumsal gerçeklik var” ifadeleriyle devam etti.

“Halk tarafından seçilmiş İstanbul ve ilçe başkanlarının görevlerinden alınmasının demokrasi ve ayrılmaz bir parçası olduğu bu yola çıkmamıza sebep olan değerlerimiz ile ters buluyoruz” denilen açıklama, “Adalet ve özgürlük için verilen mücadele tek bir isim için değil. Hepimizin geleceği için” ifadeleriyle tamamlandı.