#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
Dünya Meteoroloji Günü

Dünya Meteoroloji Günü: “Nesiller Boyunca Hava, İklim ve Suyun Geleceği”

Yaşanan felaketler karşısında geleneksel hava tahminleri artık yeterli değil. İnsanları hava konusunda ne yapacaklarına dair bilgilendiren etki temelli tahminler, hayatlarını ve geçim kaynaklarını kurtarmak için önem taşıyor. Ancak her üç kişiden biri erken uyarı sistemlerinden yeterince faydalanamıyor. 

Yazı: S. Sena AKKOÇ

23 Mart’ta kurulan ve bu yıl 150. yılını tamamlayan Dünya Meteoroloji Organizasyonu (DMO), kuruluş gününü aynı zamanda Dünya Meteoroloji Günü olarak kutluyor. Dünya Meteoroloji Organizasyonu; hava olayları, iklim ve su döngüsünün ulusal ya da politik sınırları aştığına dikkat çekerek uluslararası işbirliğinin önemini vurguluyor.

Değişen İklimin Hatırlatıcısı

Geçtiğimiz yıl 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü, “Erken Uyarı ve Erken Eylem” temasını ele aldı. Bu kapsamda afet risklerinin azaltılması, hidrometeorolojik ve iklim bilgilerinin hayati önemi dile getirildi. Bu yıl ise “Nesiller Boyunca Hava, İklim ve Suyun Geleceği” teması ele alınıyor.

150. yıldönümü teması kapsamında DMO, geçmiş teknolojik gelişmelerden yola çıkarak gelecekte kaydedilebilecek ilerlemeleri ve potansiyeli aktarıyor. Endüstriyelleşme ve insan faaliyetlerine bağlı kirliliğin başladığı bir dönemde kurulan DMO’nun geçmişten günümüze uzanan verileri değişen iklimin de bir hatırlatıcısı olarak hizmet sunuyor.

Erken Uyarı Sistemleri

İklim değişikliğinin bir sonucu olarak dünyanın birçok yerinde aşırı iklim olayları ve su krizleri giderek sıklaşıyor. Kentleşme, nüfus artışı ve çevresel bozulma, gezegeni her zamankinden daha büyük tehlikelere maruz bırakıyor. Yaşanan felaketler karşısında geleneksel hava tahminleri artık yeterli değil. İnsanları hava konusunda ne yapacaklarına dair bilgilendiren etki temelli tahminler, hayatlarını ve geçim kaynaklarını kurtarmak için önem taşıyor. Ancak her üç kişiden biri erken uyarı sistemlerinden yeterince faydalanamıyor.

Ulusal meteorolojik, hidrolojik hizmetler ile afet yönetimi yetkilileri ve kalkınma ajansları arasında daha iyi bir koordinasyon, aşırı iklim olaylarına karşı hazırlık ve müdahale için kritik öneme sahip.

Covid-19 toplumun karşı karşıya kaldığı sorunları artırdı ve felaketlerle başa çıkma mekanizmalarını zayıflattı. Öte yandan pandemi; herkesin ve her sistemin birbirine bağlı olduğu dünyamızda iklim eylemi, afet risklerinin azaltılması ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine doğru ilerleme kaydetmek için sınırların ötesinde işbirliklerinin gerçekleştirildiği yaklaşımları benimsememiz gerektiğini gösterdi.

Meteorolojik ve hidrolojik olaylara hazırlıklı olmak, doğru zamanda doğru yerde hareket edebilmek birçok hayatı kurtarabilir ve birçok topluluğun geçim kaynaklarını koruyabilir.

EkoIQ Editör