#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

“Dünyada Enerji ve İklim Trendleri ve Türkiye’ye Yansımaları Konferansı” Gerçekleştirildi

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından istanbul’da düzenlenen “Dünyada Enerji ve İklim Trendleri ve Türkiye’ye Yansımaları Konferansı”nda konuşan Dr. Fatih Birol: “Değişim başladı, dünyada yeni bir enerji sistemi doğuyor” dedi.

Dünya gündeminin en önemli konu başlıklarından biri olan iklim ve enerji alanındaki küresel gelişmeler ve bunların Türkiye’ye etkileri, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından İstanbul’da düzenlenen “Dünyada Enerji ve İklim Trendleri ve Türkiye’ye Yansımaları” konferansı ve “İş Dünyası Perspektifi” panelinde ele alındı.

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi olarak, enerji ve iklim konularına uzun süredir öncelik verdiklerini belirterek, “Sabancı Üniversitesi kampüsünü net-sıfır yapmayı hedefliyoruz. Bunu ilk defa burada sizlerle paylaşıyoruz. Çalışmalara başladık neticelerini de paylaşacağız” dedi.

YASED Başkanı Ayşem Sargın da yeşil dönüşüme ilişkin gündemin uluslararası yatırımların seyri ve gelişimi üzerinde önem kazandığına dikkat çekerek, “Uluslararası yatırımlar, yeşil dönüşümde bir katalizör rolü üstlenecek” şeklinde konuştu.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı ve IICEC Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol ise, enerjide hızlı bir değişimin başladığını vurgulayarak, “Dünyada yeni bir enerji sistemi doğuyor. Enerjide değişim başladı ve değişim hızlı bir şekilde devam ediyor” dedi.

Güler Sabancı: “Sabancı Üniversitesi Kampüsünü Net-Sıfır Yapmayı Hedefliyoruz”

Güler Sabancı, “Daha sürdürülebilir bir geleceği, enerji güvenliğini, rekabetçiliği ve temiz enerjiye geçişi destekleyen enerji politikaları, sürdürülebilir değer odaklı yatırımlar ve yenilikçi iş modelleri ve temiz enerji teknolojileri, ile sağlayabiliriz. Sabancı Üniversitesi olarak, enerji ve iklim konularına uzun süredir öncelik veriyoruz. IICEC’i, bir Enerji ve İklim merkezi olarak, bu iki konunun birbirinden ayrılamayacağı vizyonu ile daha temiz ve daha güvenli, dolayısıyla da ekonomik büyüme, sosyal gelişme ve yeni nesil için daha iyi bir enerji geleceğine katkı sunmak üzere kurduk. 11. yaşına gelen IICEC’in, bu hedeflere katkısını artırıyor olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum ve çok memnunum. Bildiğiniz gibi IICEC, geçen yıl Türkiye’de bir ilke imza atarak “Turkey Energy Outlook” çalışmasını yayımladı. Tüm paydaşlar için artık bir yol haritası var ve bu çalışma sektör paydaşları tarafından sahiplenildi, çok olumlu geri dönüşler aldı. Bu, ‘referans’ niteliğinde bir çalışma oldu. IICEC, bir diğer büyük projesi olan, “Türkiye’de Elektrikli Araçlar Görünümü” çalışmasını da aralık ayında kamuoyu ile paylaşacak. Bu çalışmada, Türkiye’de elektrikli araçlar, e-mobilite ekosistemi ve büyüme perspektifi ve getireceği fırsatlar, birlikte sunulacak.

Bugün Sabancı Üniversitesi ile ilgili bir bilgiye de ilk defa sizlerle paylaşmak istiyorum. Sabancı Üniversitesi kampüsünü net-sıfır yapmayı hedefliyoruz. Bunun için çalışmalara başladık. Neticelerini de yine sizlerle paylaşacağız.”

“Yeşil Dönüşüm Gündemi Uluslararası Yatırımların Seyri ve Gelişimi Üzerinde Önem Kazandı”

Konferansta konuşan Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Ayşem Sargın, şunları söyledi: “Pandemi sonrasında küresel ve ülke düzeyinde yaşamakta olduğumuz en olumlu gelişme; yeşil dönüşüme ilişkin gündemin uluslararası yatırımların seyri ve gelişimi üzerinde önem kazanmış olması. Dünya yatırım raporunun 2021 yılı teması, COP26 gündemini de işaret eder şekilde ‘sürdürülebilir bir toparlanma’ konusuna odaklandı ve yeşil yatırımlar yapma ve yeşil finansman imkanlarındaki artışı işaret ederek önümüzde önemli fırsatlar olduğunu işaret etti. Pandemiden çıkışta ve iklim değişikliği ile mücadelede tüm küresel aktörler uluslararası iş birliğinin başarının temeli olduğu konusunda fikir birliği içinde. Ancak konu sadece dönüşümden ibaret değil ve üzerinde durmamız gereken konu aslında kalıcı, sürdürülebilir bir dönüşümü, olabildiğince kapsayıcı olarak sağlamak. Uluslararası yatırımlar, yeşil dönüşümde bir katalizör rolü üstlenecek.”

“Glasgow’dan Enerji Dünyasına ve Yatırımcılara Açık Bir Mesaj Gitti”

IICEC Konferansı’nda, Dünya enerji piyasalarında yeni bir trendin artık var olduğunu vurgulayan Dr. Fatih Birol, şöyle devam etti: “Enerji piyasalarında kesin bir trend var. Ufukta yeni bir dünya enerji sistemi doğuyor. Son 30 yılda dünya enerji piyasasına baktığınız zaman %80’i fosil yakıtlar. Kömür, doğalgaz ve petrol hiç değişmedi ama bu değişim başladı. Değişim hızlı bir şekilde devam ediyor ve bunun hızının ne kadar olacağına da Glasgow ve kabilindeki hükümetlerin kararları olacak. Dünyadaki bütün ülkeler sırasıyla Paris Antlaşması’nı kabul ettiler. Türkiye’de dün itibarıyla bu yasalaştı bu son derece güzel bir şey. Ülkelerin birçoğu 2050 ile ilgili bazıları biraz daha sonra emisyonları nasıl sıfıra indireceklerine dair hedef koydular. Glasgow’dan enerji dünyasına ve yatırımcılara son derece açık bir mesaj gitti. Mesaj da şu: ‘sen yatırımcı bundan sonra eğer fosil yakıtlara yatırım yapmaya devam edersen et, ama bak dikkat et yatırımın biraz riskli olabilir’. Yani isterseniz iklim değişikliğine inanın inanmayın fosil yatırımı sevin sevmeyin artık yatırımcıların kafasında fosil yakıta özellikle kömüre yatırım yapmanın riski artık hesaplara bir parametre olarak girdi.

Bence bu, Glasgow’dan çıkan en önemli mesaj dünyadaki yatırımcılara bence bu bunun altını çizmek lazım. Baktığımızda; iklim değişikliğine neden olan emisyonların %80’i enerjiden geliyor. O halde iklim değişikliğine bulunacak çözüm enerji sektöründen geçiyor. Bunun içinde ne yapmak lazım enerji sektöründe müthiş bir dönüşüme ihtiyaç var. Güler Hanım da söyledi, G7 liderleri COP Başkanlığı, bize dedi ki; siz bir tane yol haritası hazırlar mısınız? 2050 yılına kadar enerji dünyasının ne olması gerekir ki, emisyonlar sıfıra gelsin. Biz, büyük bir ekip kurduk ve birçok dünyadaki uluslararası teşkilatlarla çalışarak yol haritası hazırladık. Gerçekten baktığımda emisyonların sıfıra gelmesi için tarihte eşi benzeri olmamış değişimlerin olması gerekiyor.”

“Sıfır Emisyon İçin Üç Ödev Var”

Konferansta sıfır emisyon için üç ödev olduğu belirtidi. Bunların ilki, özellikle dünya için son derece kritik olan 2030’a kadar şu anda piyasalarda olan kullandığımız temiz enerji teknolojilerinin artışını üç misli daha hızlandırmak. İkincisi, şu anda piyasada olmayan ama araştırma geliştirme deneme faaliyetleri olan yeni temiz enerji teknolojilerini en kısa zamanda inovasyon yolu ile enerjinin bir parçası haline getirmek. Üçüncüsü ise şu anda kullandığımız fosil yakıtların tüketiminde büyük bir düşüş görmek.

“Türkiye’nin Çatı Üstü Güneş Sisteminde Muazzam Bir Potansiyeli Var”

Ayrıca Türkiye güneşte çok ciddi bir atılım yapmasına rağmen şu anda bile toplam güneş potansiyelimizin %3’ünü kullandığımıza değinilerek Türkiye’deki güneş enerjisi potansiyeli ile kendi tüketimini karşılamasına ek olarak ihraç da yapabilecek bir ülke konumuna gelebileceği söylendi.

EkoIQ Editör