#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

E-scooterlar Çevre için İyi mi, Kötü mü?

Elektrikli scooterlar (e-scooter), kısa araba yolculuklarının yerini alarak karbondioksit emisyonları önemli ölçüde azaltabilir. Ancak eğer e-scooterlar, bisikletle veya yürüyerek yapılan yolculukların yerini alırsa, emisyonlarda artışa bile yol açabilir. Bu nedenle Cenex raporu, faydaların en üst düzeye çıkarılması için e-scooterların ulaşım sistemine uygun bir şekilde entegre edilmesinin ve kamu makamlarının özel operatörlerle işbirliği yapmasının kritik önem taşıdığını söylüyor.

Haber: Michael HOLDER
Çeviri: S. Sena AKKOÇ

Birleşik Krallık merkezli Düşük Karbon ve Yakıt Hücreleri Mükemmeliyet Merkezi Cenex tarafından Ağustos ayında yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, akülü e-scooterların artan popülaritesinden yararlanmak şehir trafiğini ve hava kirliliğini önemli ölçüde azaltma şansı sunarken, kısa araba yolculuklarına kıyasla CO₂ emisyonlarını %90’a kadar düşürme imkanı sunuyor.

Ancak Birleşik Krallık düşük karbonlu ulaşım araştırma merkezi, e-scooterların çevresel faydalarını en üst düzeye çıkarabilmek için e-scooterların yol kenarlarında güvenlik tehlikeleri haline gelmelerini önleyen sağlam, iyi düşünülmüş düzenlemelerin ve yerel otorite gözetiminin kritik öneme sahip olacağı konusunda uyarılar da yapıyor.

E-scooterlar, trafik tıkanıklığını ve şehir merkezindeki yolculuk sürelerini azaltmaya yardımcı olabilecek düşük karbonlu bir seyahat biçimi olarak görülüyor. Hükümetin Birleşik Krallık’taki şehirlerde kiralama programlarını test etmek için izleme planları yürüttüğü e-scooterlar, özellikle Covid-19 nedeniyle yapılan sosyal mesafe tavsiyesinin ardından giderek daha popüler hale geldi.

Geçen ay önde gelen e-scooter firmalarından Dott, Tier ve Voi, sektördeki atık seviyelerini azaltırken temiz enerji kaynağı ve karbondioksit raporlamasını artırmaya yardımcı olmak için sektöre bir dizi sürdürülebilirlik standardı getirdi. Bireylerin, satın aldıkları e-scooterları halka açık yollarda, kaldırımlarda ve bisiklet yollarında kullanmaları Birleşik Krallık’ta hâlâ yasal olmasa da, Temmuz ayından itibaren kiralanmaları yasal hale getirildi ve yerel makamlara da bir dizi e-scooter kiralama planını denemeleri için yeşil ışık yakıldı.

 

E-scooterlara Ayrıntılı Bir Yasal Düzenleme Şart

Cenex raporu, e-scooterların neredeyse %60’ının 8 kilometreden daha kısa olan özel araba yolculuklarının yerini alması için “açık bir fırsat” sunduğunu, bu nedenle daha fazla insanın araba yerine e-scooterları kullanırsa karbondioksit emisyonlarının %66’dan %90’a kadar azaltılabileceğini iddia ediyor. Rapor ayrıca, trafik tıkanıklığının Birleşik Krallık’ta yılda ortalama 178 saatlik bir kayba ve 8 milyar sterlinlik bir maliyete yol açtığını, dolayısıyla e-scooterların trafikle mücadeleye yardımcı olarak ticari faydalar da sunduğunu söyledi.

Ancak Cenex raporu, uygun bir yönetim, düzenleme ve uygulama olmazsa e-scooterların ulaşım ağını olumsuz etkileyeceği, caddelerin e-scooterlarla dolması halinde yaşam kalitesini düşüreceği ve hem yaya hem de otomobil kazası riskini arttıracağı konusunda da uyarılar içeriyor.

Araştırmaya göre e-scooterlar, bisikletle veya yürüyerek yapılan yolculukların sayısını azaltırsa, karbondioksit emisyonlarında bir artışa bile yol açabilir. Bu yüzden e-scooterların karbon negatif olmasını sağlayan ince denge korunmalı. Cenex raporu, faydaları en üst düzeye çıkarmak için kamu makamlarının özel operatörlerle işbirliği yaparak e-scooterları seyahat ve toplu taşıma sistemine düzgün bir şekilde entegre etmesinin kritik önem taşıdığını savunuyor.

Cenex’in ulaştırma teknik uzmanı David Philipson da, “e-scooterların kalıcılığının açık olduğunu” ancak bu araçların çevre ve güvenlik avantajlarından yararlanmak için yerel ve bölgesel düzeylerde sağlam düzenlemelerin gerekli olduğunu söyledi. Philipson, “Açıklık, planlama ve düzenleme yoluyla e-scooterlar, kentsel ulaşımın karbondan arındırılmasında büyük bir bulmacayı temsil ediyor; e-scooterlardan alınan dersler şehirleri gelecekteki ulaşım yeniliklerine hazırlamaya yardımcı olabilir. Endüstri olarak henüz emekleme döneminde olsalar da e-scooterlar, zamanla gelişerek şehir merkezlerinde özel araç kullanımına uygun fiyatlı ve yeşil bir çözüm sunuyor. Yerel makamların, hem kendi heveslerinin hem de vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak için, e-scooterlar hakkında düzenlemeler belirleyerek kendi bölgelerindeki e-scooter dağıtımında aktif bir rol almaları gerekiyor” diyor.

Yeni başlayan e-scooter patlaması, emisyonları azaltma ve kentlerdeki mahalleleri iyileştirme konusunda büyük bir potansiyele sahip. Ancak politikacıların sunulan faydaların farkına varmak için elektrikli scooterı ilk kez kullanan bir yaya gibi dikkatlice ilerlemesi gerekecek.

Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.

EkoIQ Editör