#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
edirne

Edirne’deki Nehirlerin Debisi Mevsim Normallerinden Düşük Seviyede Ölçüldü

Tunca Nehri’nin kışın 100 metreküp/saniye debiyle akması gerekirken son ölçümlerde mevsim normallerinden çok düşük seviyede, 10 metreküp/saniye olarak kaydedildiği belirtildi. Yağışın akarsuya karışabilmesi için bazı koşulların oluşması gerektiğini belirten uzmanlar, şu anda yer altı su rezervlerinin ciddi anlamda sıkıntılı olduğuna vurgu yaptı.

Edirne’deki nehirlerin debisinin mevsim normallerinden düşük olduğunu söyleyen Trakya Üniversitesi Doğal Afet Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Musa Uludağ, yağışın akarsuya karışabilmesi için bazı koşulların oluşması gerektiğini belirtti.

AA’nın aktardığına göre, Doç. Dr. Uludağ, yer altı su seviyesinin veya toprağın doygunluğunun belli bir seviyede olmasıyla suyun akışa geçtiğini anlatarak “Eğer taban suyu, yer altı suyu seviyesi çok düşükse, toprak uzun süre yağış almamışsa, suyun yer altına sızması fazla olur, yüzeysel akışa daha az geçer. Bu mevsimde şu an her sıcaklıkta buharlaşma olur. Ama sıcak geçen bir kışta buharlaşma daha fazladır. Yine yüzeysel akış azalır” dedi.

“Yer Altı Su Rezervleri Ciddi Anlamda Sıkıntılı”

Şu anda yer altı su rezervlerinin ciddi anlamda sıkıntılı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Uludağ, “Dolayısıyla yüzeysel akışa su fazla katılamıyor ve yağışlar şu an ancak yer altı suyuna katkı yapıyor. Toprağın kuruluğunu, su ihtiyacını gidermeye yetmiyor” diyerek Tunca Nehri’nin kışın 100 metreküp/saniye debiyle akması gerekirken çok düşük bir seviyede olduğunu vurguladı.

“Trakya karasal iklime sahip. Kar yağışı fazla olan bir bölge. 2002’de, 2003’te Trakya’da yolların kapandığını biliyoruz. Biz bu yıl daha kar görmedik. Dolayısıyla kurak bir dönem olarak önümüzdeki yazın Trakya çiftçisinin özellikle çeltik üreticisinin ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacağının göstergesi” diye konuşan Doç. Dr. Uludağ, su kaynaklarının verimli kullanılabilmesi için kullanım alışkanlıklarının değiştirilerek akarsuların atıklarla kirletilmemesi gerektiğine dikkati çekti.

“Tarımsal Üretim Desenimiz de Risk Altına Giriyor”

İklim değişikliğiyle bitki türlerinin vejetasyon evrelerinin de değiştiğini belirten Doç. Dr. Uludağ, “Olgunlaşma süreleri değişiyor. Sıcaklık istekleri, su istekleri karşılanmayabiliyor. Bizim tarımsal üretim desenimiz de risk altına giriyor. Dolayısıyla su yönetimi dediğimiz zaman olayı tek boyutlu ve sadece çeşmeden akan suyumuz, nehirden akan suyumuz olarak düşünmememiz, bir bütün olarak düşünmemiz lazım. Meriç’te debinin düşmüş olması sorunun çok küçük bir parçası. Bu, birçok olayı bir domino taşı gibi tetikleyen bir süreç” dedi.

EkoIQ Editör