İklim inkarcıları bir yandan iklim biliminin objektif, sistemli ve tutarlı verilerin güvenirliğini zedelerken, diğer yandan da umudu ve çözüm olasılıklarını gözden düşürüyor. Bu dezenformasyon istilasının çözümü ise, güvenilir bilginin daha güçlü yayılımını sağlamakta yatıyor gibi…
Artan enformasyon hızı ve kanalları, bilgiye erişimle birlikte kasıtlı veya kasıtsız, yanlış bilgi yığınlarını da birlikte getirdi. Dünyanın birçok yerindeki seçimleri, dolayısıyla dünya siyasetini ve tabii geleceğini de etkileyen dezenformasyon artık günümüzün önemli sorunlarından biri haline geldi. Bilimsel düşünceye, sağduyuya, birlikte yaşama ve üretme pratiklerine ağır darbeler vuran dezenformasyon, iklim krizinin iletişimi konusunda da küresel kamuoyunu giderek daha fazla zorluyor. İklim inkarcıları bir yandan iklim biliminin objektif, sistemli ve tutarlı verilerin güvenirliğini zedelerken, diğer yandan da umudu ve çözüm olasılıklarını gözden düşürüyor. Bu dezenformasyon istilasının çözümü ise, güvenilir bilginin daha güçlü yayılımını sağlamakta yatıyor gibi…
Dr. Barış Doğru’nun “Ay’ın Karanlık Yüzü: Dezenformasyon” başlıklı sunum yazısında değindiği gibi, “Bugün dezenformasyon veya mezenformasyon başlığı altında toparlayabileceğimiz devasa bir gölge, dünya iletişim ortamının üzerini kaplamış durumda.” Bu bağlamda ekoIQ’nun 112. sayısında dosya teması olarak ele alınan Dezenformasyon konusundaki Giriş yazısında Nihat Nuyan dezenformasyonun yüz yıllık tarihinden bugününe olan seyrini anlattı. Bulut Bagatır “İklim İnkarcılığının Yeni Yüzü: Cazibesini Kaybeden Anlatıların Yerini Ne Aldı?” sorusuyla tartışırken, Prof. Dr. Erkan Saka, Yapay Zeka okuryazarlığının önemine vurgu yaptı. Medyanın topluma karşı sorumluluğunun altını çizen Prof. Dr. Süleyman İrvan, “Bilim insanlarının sorunla ilgili açıklamalarını haberleştirmeli. Çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemeli ve haberleştirirken de etik davranmalı.” dedi. Doç. Dr. Sinan Alper, komplo teorileri ile dezenformasyon arasındaki ilişkiyi tartışırken, Doç. Dr. Zeynep Gültekin Akçay doğrulama platformlarına olan ihtiyacı anlatarak kavramın detaylı bir tarifini yaptı.
Dergiye katkı veren yazarlardan Arif Ergin “Yanlış Bilgi Avcıları”nın izini sürerken, Elif Gökçe Şahin Avrupa’daki su krizinin veri bazlı analizini yaptı. “Yaşlı Dünyamız Kapitalistlerden Büyüktür” diyen Ömer Mızrak, bir bilim insanının izini sürerek dünyanın yaşını hesapladı. Aynur Kolbay Hülya ise köşesinde “Modern Çağın Kara Bulutu: Dezenformasyon” başlığını tartışmaya açtı. Prof. M. Levent Kurnaz iklim değişikliği hakkında sosyal medyadaki bilgi akışına değinirken Sibel Bülay şehirlerin küresel yönetişimdeki rolü üzerine yazdı. Bahar Nihal Ersözlü deepfake teknolojisini anlatırken Arzu Deniz Aksoy finansal başarının yollarından söz ediyor. Gülin Yücel’in yazısı ise cinsiyet eşitliğini gündemine alıyor.
ekoIQ dergisinin 112. sayısını buradan okuyabilirsiniz!