Özel Sektör

Ev İçi Şiddete Karşı Şirketler Ağı Kuruldu

şirketler ağı

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Sabancı Vakfı’nın desteği, TÜSİAD’ın işbirliği ile Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun uygulayıcı ortaklığında yürütülen İş Dünyası Ev İçi Şiddete Karşı (BADV) projesi 10. yılına hazırlanıyor. Projeye farklı dönemlerde dahil olan yaklaşık 100 şirketin birbirleriyle kurdukları iletişimi, birbirlerinden aldıkları ilhamı, deneyim ve bilgi paylaşımını artırmak, iyi uygulamaları yaygınlaştırmak ve yeni şirketlerle büyüyerek güçlenmek hedefiyle Ev İçi Şiddete Karşı Şirketler Ağı hayata geçti.  

Türkiye’de çalışan her dört kadından üçü hayatı boyunca şiddetin en az bir türüyle karşı karşıya kalıyor. İş Dünyası Ev İçi Şiddete Karşı-Business Against Domestic Violence (BADV) projesi; iş dünyasını, ev içi şiddetle mücadele konusunda yapıcı ve kurumsal çözümler üretmeleri için teşvik etmek ve desteklemek amacıyla 2013 yılında başlatıldı. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Sabancı Vakfı’nın desteği, TÜSİAD’ın işbirliği ile Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun uygulayıcı ortaklığında yürütülen proje, 10. yıl dönümüne yaklaşırken yeni bir oluşumla büyüme gösteriyor.

Projeye farklı dönemlerde dahil olan 100’e yakın şirketin birbirleriyle kurdukları iletişimi, birbirlerinden aldıkları ilhamı, süreçteki deneyimleri ile edindikleri bilginin paylaşımını artırmak, iyi uygulamaları yaygınlaştırmak ve yeni şirketler ile büyüyerek güçlenmek hedefiyle “Ev İçi Şiddete Karşı Şirketler Ağı” hayata geçirildi. Ağ’ın lansmanı, 8 Kasım’da kamu, özel sektör, sivil toplum, akademi ve uluslararası organizasyonların temsilcileri ile İstanbul’da gerçekleştirildi.

“Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Toplumların Gelişiminin Önünde Önemli Bir Engel”

Projenin uygulayıcı ortağı Sabancı Üniversitesi’nin Kurumsallaşma ve Toplumsal Katkı Süreçlerinden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fuat Keyman konuşmasında, Sabancı Üniversitesi’nin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini toplumların gelişiminin önünde önemli bir engel olarak gördüğünü belirtti. Keyman, toplumsal şiddeti besleyen önemli unsurlardan biri olan ev içi şiddete yönelik mücadelenin de sadece bireyler için değil, aynı zamanda kurumlar ve tüm yönetimsel yapılar için de farklı sorumluluklar yarattığını söyledi. Bu kapsamda, İş Dünyası Ev İçi Şiddete Karşı Projesi’ne dahil olan ve Şirketler Ağı’na katılarak deneyim paylaşımı için niyet beyanında bulunan tüm kurumlara teşekkür etti. Keyman; “Henüz Ağ’a dahil olmamış şirket ve kurumları da toplumumuzun ortak sorunu olan ev içi şiddetin önlenmesi ve bu konudaki yaraların sarılması için çalışmaya davet ediyoruz” dedi.

“Tüm Bireylerin Haklardan Eşit Yararlandığı Bir Toplum Hayali ile”

Projenin destekçilerinden Sabancı Vakfı’nın Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, Sabancı Vakfı’nın yarım asra yakın süredir, tüm bireylerin haklardan eşit yararlandığı bir toplum hayaliyle çalıştığını belirterek; kadınların eğitimde, istihdamda ve toplumsal hayata katılımda olduğu gibi her alanda haklarına erişebilmeleri için farklı sektörlerde işbirliklerine imza attıklarını dile getirdi. Safkan, “Destekçisi olmaktan gurur duyduğumuz İş Dünyası Ev İçi Şiddete Karşı projesi de yıllar içerisinde pek çok somut adım attı. Kadına yönelik ev içi şiddete karşı bir çalışma kültürünün benimsenmesi amacıyla çıktığımız yolda, bugün bir araya gelme sebebimizi oluşturan, Ev İçi Şiddete Karşı Şirketler Ağı’nın tüm iş dünyasında etki yaratacak çok değerli bir inisiyatif olduğuna ve ülkemizde önemli farkındalıklar sağlayacağına inanıyorum” dedi. Safkan çağrıda bulundu: “Kendi çalışma ortamımızdan başlayarak dönüşüm yaratmak isteyen tüm şirketleri bu kıymetli ağın parçası olmaya davet ediyoruz.”

“Etki Alanımızdaki Her Ortamı Önyargılardan ve Uygulamalardan Arındırmalıyız”

Proje ortağı TÜSİAD’ın Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, kadına yönelik şiddetle mücadele etmeden toplumsal cinsiyet eşitliğinin diğer alanlarında da istediğimiz ilerlemenin sağlanamayacağının altını çizdi. Turan, toplumsal cinsiyet eşitliği için kurumsal dönüşümü iş yerlerinden başlayarak harekete geçirebildiğimiz sürece somut ve kalıcı çözümlere ulaşılabileceğini vurguladı.

“Etki alanımızdaki her ortamı ve platformu, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığa ve şiddete zemin hazırlayacak önyargılardan ve uygulamalardan arındırmalıyız” şeklinde konuşan Turan, “Şiddete uğrayan her birey, bu sorunla mücadele ederken yalnız olmadığını ve destek mekanizmalarına ulaşabileceğini bilmeli. Amasız, fakatsız, içinde bulunduğumuz her koşulda şiddete sıfır tolerans yaklaşımıyla gerekli uygulamaları ve yaptırımları hayata geçirebilmeliyiz” dedi.

“Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Desteklemek için Bize Katılın”

Projenin bir diğer destekçisi Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) adına, UNFPA’in Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü’nü temsilen konuşan Toplumsal Cinsiyet Danışmanı Gabriela Alvarez Minte, UNFPA’in toplumsal cinsiyete dayalı şiddete yanıt vermek ve azaltmak için çalışan lider kurumlardan biri olarak 150’den fazla ülkede bu alanda çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Minte, Türkiye’de de ev içi şiddetle mücadele alanında en başından beri iş dünyası ile yakın işbirliği içinde çalışmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.

Ev İçi Şiddete Karşı Şirketler Ağı’nın, iş yerlerinde ev içi şiddete karşı destekleyici mekanizmalar inşa edilmesi ve iyi uygulamaların teşvik edilmesi noktasında, özel sektörün vizyonunu ve bu konuda aldığı sorumluluğu daha da geliştireceğine inandığını belirten Minte, “Sesimizi ve ev içi şiddetle mücadele etme kapasitemizi güçlendirmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek için bize katılın” diye konuştu.

Ev İçi Şiddete Karşı Şirketler Ağı’nın amaçları

  • İş dünyasının yönetimsel ve örgütsel yeteneklerini kullanarak aile içi şiddete karşı önlem ve destek yolları oluşturması,
  • Toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi,
  • İş dünyasında kadın hakları konusunda farkındalık yaratılması,
  • Bu alanda mücadele eden şirketlerin birbirleriyle olan etkileşiminin ve deneyim paylaşımının artırılması,
  • Şirketlerdeki iyi uygulama örneklerinin yaygınlaştırılması.

Lansmanda bu kapsamda, şirketlerin şiddete sıfır tolerans politikası ile çalışanlarının hem iş hem de özel hayatında fark yaratabileceği vurgulandı. Bütün şirketlerin aile içi şiddetle mücadeleyi çalışanlarına ve topluma karşı bir sorumluluk olarak görerek aile içi şiddetle daha etkin ve kapsamlı şekilde mücadele etmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği için Ev İçi Şiddete Karşı Şirketler Ağı’na katılması çağrısında bulunuldu.

About Post Author