Ashoka dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimci ağı. 38 yıldır, acil toplumsal sorunlara etkin ve kalıcı çözümler getiren sosyal girişimcileri tespit ediyor, onları küresel bir destek ağında buluşturarak potansiyellerini gerçekleştirmelerini ve sistemsel çözümlerini yaygınlaştırmalarını sağlıyor. Bugün 92 ülkeden 3500’ün üzerinde Ashoka Fellow insan hakları, kalkınma, çevre, sağlık, eğitim, gençlik ve vatandaş katılımı gibi çeşitli alanlarda fark yaratıyor, sistemlerin dönüşmesini sağlıyor. Türkiye’den de 25 fellow’un yer aldığı bu küresel ağa 2019 yılında katılacak adaylar için başvuru süreci başladı. Adaylık kriterlerini ve Ashoka Türkiye’nin çocuklar, gençler ve iş dünyası için yürüttüğü diğer programları, Sosyal Girişimcilik Programları Koordinatörü Merve Nur Okutan anlattı.
YAZI: Nevra YARAÇ
“Herkes Fark Yaratabilir” anlayışıyla dünyanın dört bir yanından sosyal girişimcileri küresel ağında bir araya getiren Ashoka’nın bu ağına dahil olmak için sosyal girişimcilerde aradığınız kriterler nelerdir?
Ashoka’lı sosyal girişimcileri ararken beş temel kriterimiz var; Yenilikçi Fikir, Sosyal Etki, Yaratıcılık, Girişimcilik ve Etik Doku. İlk iki kriterde kişinin işine derinlemesine bakıyoruz. Ortaya konan çözüm yenilikçi bir öze sahip mi, probleme daha önce bakılmamış bir perspektiften bakmamızı sağlıyor mu diye düşünüyoruz. Sosyal Etki’de ise sosyal girişimcinin yaptığı pilot aktivitelerle işinin olumlu sosyal etkisini kanıtlayabiliyor olmasını ve uzun vadede ülkesel/bölgesel çapta topyekûn bir değişimi tetikleyebilecek nitelikte olmasını diliyoruz.
Diğer üç kriter de ağa alınacak girişimcinin kişilik özellikleriyle ilgili. Yenilikçi fikirlerin ancak yaratıcı ve girişimci ruha sahip kişiler tarafından mevcut sisteme entegre edilebileceğine inanıyoruz, bu yüzden adayın şimdiye kadar karşılaştığı zorluklara nasıl tepkiler verdiğini, bunların üstesinden nasıl geldiğini, hangi konularda inisiyatif aldığını irdeliyoruz.
Etik Doku kriterimizde ise işi ve sosyal girişimciyi beraber değerlendiriyor, bu iş ile ortaya çıkan süreçlerin hiçbirinde insana veya doğaya zarar verilmediğinden, sosyal girişimcinin bulunduğu çalışma ortamlarında ayrımcılık ve şiddet yanlılığı olmadığından emin olmaya çalışıyoruz.
Küresel ağa katılacak 2019 yılı Türkiye fellow’ları için başvuruları almaya başladınız. Bu başvuru süreci nasıl işliyor?
Her sene sonbaharda web sitemiz (www.ashokaturkiye.org) üzerinden online bir form ile adaylarımızı toplamaya başlıyoruz. Kişiler başkalarını aday gösterebilecekleri gibi kendileri için de bir form doldurabiliyorlar. Bu yıl 15 Aralık’a kadar açık kalacak aday alma sürecinde her bölge ve alandan tavsiyeleri bekliyor olacağız.
Online başvurudan sonra Ashoka Türkiye ekibinin çalışmaları başlıyor, gerek masa başı araştırmalarıyla gerek saha ziyaretleri ve referans kontrolleri ile adayın az önce bahsettiğimiz beş seçim kriteriyle ne kadar uyumlu olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Bu aşamada umut vaat eden adayları Ashoka Türkiye Direktörü Zeynep Meydanoğlu ve yönetim kurulu üyelerimizle tanıştırıyor, onların da geribildirimlerini alıyoruz.
Sonrasında bizi bölgesel bir seçim süreci bekliyor, Avrupa’dan gelen diğer sosyal girişimcilerle beraber Türkiyeli adaylar Ashoka’nın uluslararası sosyal girişimcilik uzmanlarından biriyle dört saate yaklaşan mülakatlar gerçekleştiriyor, bu uzmanların onay verdiği adaylar, içerisinde bolca Ashoka Fellow ve girişimci bulunduran bölgesel bir jürinin önüne çıkıyor. Bu jüriden de onay almaları durumunda son aşamaya geçiyoruz, adaylarımızın dokümanlarını ABD’de bulunan global yönetim kurulumuza sunuyoruz ve oradan da onay gelmesi halinde sürecin sonuna gelmiş, o senenin Ashoka Fellow’larını belirlemiş oluyoruz.
Ashoka Fellow seçim süreci tüm dünyada en kapsamlı ve içgörülü seçim süreçlerinden biri olarak geçiyor, altı ile sekiz ay boyunca devam eden bu sürecin sonunda sosyal girişimcileri harika destekler bekliyor.
Ne gibi destekler bunlar?
Ashoka Fellow destekleri tüm dünyada üç ayaklı bir sistem şeklinde işliyor:
Küresel Ağ: Dünyanın ilk ve en geniş sosyal girişimcilik ağının bir parçası olmak. 92 ülkeden 3500’den fazla önde gelen sosyal girişimci ile aynı ağda bulunmak fellow’lara dünyanın her ülkesinde çalınacak birçok kapı sağlıyor, fon/yatırımın eleme süreçlerine bir adım önden başlama fırsatı sunuyor.
Finansal Destek: Biz Ashoka’da sosyal girişimciliğin tam zamanlı bir iş olduğuna inanıyoruz. Bunu gerçekleştirmek için finansal desteğe ihtiyaç duyan Ashoka Fellow’larına kişisel ihtiyaçlarına göre tasarlanmış, onlara özel bir finansal destek sunuyoruz. Bunu bir çeşit burs olarak düşünebiliriz, istisnai durumlar olmadıkça üç yıl boyunca devam ediyor bu destek.
Probono Danışmanlık ve Destekler: Tüm dünyada uzmanlık alanlarında Ashoka Fellow’larını ücretsiz danışmanlıklar veren bir probono destek ağımız var. Türkiye’de Pekin&Pekin Law Firm ile hukuki ihtiyaçları için, Mazars Denge ile finansal sistem ihtiyaçları için, A&B İletişim Ajansı ile ise işlerini geniş kitlelere anlatabilmek için beraber çalışıyorlar.
Son yıllarda hem küresel ağda hem de Türkiye ağında hangi alanlarda çalışan fellow’lar yoğunluk gösteriyor? Bunu neye bağlıyorsunuz?
Ashoka Fellow seçim sürecinde konu kısıtlaması olmaksızın bütün adayları kabul ettiğimizden, bir yıl içerisinde bölgesel veya küresel ölçekte öne çıkan adaylarımıza bakarak edindiğimiz içgörüler muazzam seviyelerde. Genellikle öne çıkan alanlar problemlerin en fazla aciliyet kazandığı taraflar oluyor. Örneğin, tüm dünyada ve özellikle Avrupa’da çevre alanında, genellikle bilim alanında çalışırken sosyal girişimciliğe kaymış Ashoka Fellow’ları ile karşılaşıyoruz son beş yıldır. Küresel iklim değişikliği bu raddeye gelmişken bu alana dair daha fazla çözüm önerisi üretilmesi bizi şaşırtmamalı aslında.
Bir diğer alan ise internet güvenliği ve doğru bilgiye erişim. 2000’lerin başında internet evlere girmeyi başladığında Ashoka Fellow Jimmy Wales (Wikipedia) gibi bilgiyi demokratikleştiren sosyal girişimcilerle karşılaştık, ancak günümüzde bilginin akışı her zamankinden fazla ve çoğu zaman yurttaşların doğruyu yanlıştan ayırması imkansız görünüyor. Türkiye’den Atakan Foça’nın (teyit.org) yaptığı gibi dünyada ağımıza katılan yeni Ashoka Fellowlar’ın birçoğu kritik düşünce ve bilginin doğruluğu, adil yayılımı üzerine çalışıyor.
Ortalama olarak her yıl Türkiye’den dört, tüm dünyadan 150 kişi Ashoka Fellow ağına katılıyor. Tüm bu sosyal girişimcilerden aldığımız içgörüleri bilgi ve pratiğe dönüştürmek için çalışmalarımız devam ediyor.
Fellowship programınızın yanı sıra Ashoka çocuklar, gençler ve iş dünyası için ne gibi fırsatlar sunuyor?
Bugünün sorunları karmaşık ve yaygın, onlarla başa çıkmak ise hepimizin arzusu. Biz, doğru kaynaklarla desteklendiğinde, herkesin dünyayı değiştirmek için fark yaratabileceğini biliyoruz, bu yüzden sosyal girişimcilik dışında üç stratejik alanda daha işbirlikleri yürütüyoruz.
Gençlerin sosyal girişimcilik ruhunu henüz üniversitedeyken kazanması ve bu sayede yenilikçi toplumsal projelerin artması amacıyla yürüttüğümüz Hızlan Fark Yarat projemiz onlara vizyon katabilecek online içerikler ve topluluklar sunuyor. Değişen dünya koşullarında çocukların, bugün ve gelecekte toplumsal sorunlara ilişkin sorumluluk alan ve yenilikçi fikirlerle topluma pozitif katkı sağlayan bireyler olmaları için 21. yüzyıl eğitim becerilerinin desteklenmesini hedefliyoruz. Bu yüzden iki yıldır Sabancı Vakfı işbirliğinde Fark Yaratan Sınıflar ve Fark Yaratan Ebeveynlik platformlarını kuruyor, çocukların en fazla bulunduğu alanlar olan ev ve okullarda bu becerilerin öğrenimini gündem haline getirmeyi hedefliyoruz. TEB Özel Bankacılık ile beraber yürüttüğümüz Fark Yaratan Yatırımlar projesinde, sosyal girişimleri potansiyel yatırımcılarla bir araya getirerek sürdürülebilir iş modellerinin kurgulanmasını, karşılıklı finansman-inovasyon desteği ile iş modellerinin yaygınlaşmasını sağlıyoruz.