#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

G20 Ülkelerinin İklim Eylemi Taahhütleri “Hedef Yoksunluğu” Nedeniyle Eleştirildi

Dünya liderleri, Roma’daki G20 Zirvesi’nde yüzyılın ortalarına doğru net sıfıra ulaşma konusunda anlaştı. Ancak zirve boyunca somut eylem planlarından bahsetmeyen liderler, hedef ve vizyon yoksunluğu ile eleştirildi.

Yazı: Patrick Wintour
Çeviri: S. Sena Akkoç

Roma’daki G20 Zirvesinde buluşan dünya liderleri, küresel sıcaklık artışının endüstri öncesi seviyelerin 1,5 derece üstüne çıkmaması için ülkelerin anlamlı eylemlerde bulunmaları konusunda anlaştı. Ancak liderler, bu hedefe ulaşma yolunda yalnızca birkaç somut taahhütte bulundukları için eleştirilere maruz kaldı.

Pazar günkü nihai bildiri, 2050’ye kadar net sıfır karbon emisyona ulaşmak için bir taahhüt içermiyor. Bunun yerine G20 liderleri, bu yüzyılın ortalarına doğru net sıfıra ulaşmanın öneminin altını çizerek Çin ve Suudi Arabistan’ın pozisyonlarına benzer ifadeler kullandılar.

Greenpeace bildiriyi hem zayıflığı hem de “hedef ve vizyon eksikliği” nedeniyle kınayarak G20 liderlerinin Glasgow’daki COP26 iklim konferansı öncesindeki “fırsatı kaçırdıklarını” söyledi. Greenpeace Yönetici Müdürü Jennifer Morgan, “G20, COP26 öncesindeki bir kostüm provasıysa dünya liderleri bunu mahvetti” dedi.

Ancak E3G düşünce kuruluşundan Tom Burke, liderlerin dillerindeki değişimi övgüyle karşılayarak “Bu, daha önce söylenenlere göre önemli bir değişiklik… Bu, G20’de hem yaşanan olayların hem de bilimin öne sürdüğü artan aciliyet duygusunun bir ifadesi. Bu, COP26’ya ivme kazandıracak ve COP26’da anlaşmaya varılmasına yardımcı olacak. Böyle bir dil beklemiyorduk” dedi.

Bildiri gerçekten de bu yıl yurt dışındaki kömür yatırımlarını sonlandırma ve yerli kömür kullanımını sınırlandırmak için çok da spesifik olmayan adımlar atma planları belirledi (ve bunu Çin de kabul etti).

Türkiye’nin kömürün kaldırılmasına yönelik itirazlarını pazar günü erken saatlerde iptal etmesi Covid’in başlangıcından bu yana düzenlenen ilk büyük yüz yüze toplantının yorgun katılımcıları arasında tezahüratlarla karşılandı.

G20 Zirvesi, ülkelerin pandemiye içlerine kapanarak yanıt verdikleri bir dönemin üzerine çok taraflılığın dayanıklılık testi olarak görüldü.

Bildiri, “2009’da Pittsburgh’da verilen taahhüdü uygulamak için orta vadede verimsiz olan fosil yakıt sübvansiyonlarını aşamalı olarak kaldırmak için daha çok çabalayacağız” diyor.

Daha önceki bir taslakta bulunan ve Türkiye’nin karşı çıktığı “karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltma” ifadesi, “fosil yakıt kullanımının azaltılması iklim değişikliğini sınırlandırmanın en uygulanabilir, verimli ve hızlı yollarından biridir” ile değiştirildi.

İtalyan ev sahipleri sonuçtan memnun bir şekilde Glasgow’daki ev sahipleri “Boris Johnson ve Birleşik Krallık’ın üzerindeki ağır yükü kaldırdıklarını” söylediler.

G20’ye başkanlık eden İtalya Başbakanı Mario Draghi, eylülde Milano’da gerçekleşen Youth4Climate konferansındaki Greta Thunberg’in kapanış konuşmasından bir alıntı yaparak “Birçok kişi içi boş laflardan bıktığını söylüyor. Bu zirvenin ‘anlam’ dolu olduğuna inanıyorum. Boş sözlerin içini doldurduk.”

Draghi, “Şimdi ilk defa tüm G20, 1,5 derece hedefinin bilimsel geçerliliğini tanıyor ve bu hedef için yeterince anlamlı bir dil ile taahhüte bulunuyorlar” dedi.

Draghi, “Bu zirvede bir şey değişti. G20, çığır açan zorluklarla yüzleşme yeteneğini yeniden keşfetti: Covid-19, iklim, sağlık, cinsiyet ve varlık eşitsizlikleri… Keşfettiğimiz şey, bütün bunların tek başımıza üstesinden gelemeyeceğimiz zorluklar olduğu” şeklinde devam etti.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, daha hevessiz bir şekilde “G20’nin küresel çözümlere olan bağlılığını memnuniyetle karşılarken Roma’dan karşılık bulamamış ancak tamamen de gömülmemiş umutlarımla ayrılıyorum” dedi.

İklim konusundaki ilerleme, hafta sonu boyunca süren ve ABD-AB ticaret anlaşmazlığını sonlandıran küresel vergilendirme gibi diğer anlaşmaların yanında yıl sonuna kadar dünya nüfusunun %40’ını, gelecek yılın ortasına kadarsa %70’ini Covid’e karşı aşılama taahhüdü ile birlikte geldi.

Bildiri, ülkeleri bu on yılın sonuna kadar karbon emisyonlarına ulusal katkı beyanlarını gerekli olduğu yerlerde yükseltmeye ve iyileştirmeye çağırdı. Ayrıca yoksul ülkelerin iklim değişikliğine uyum sağlamalarına yardımcı olmak için 100 milyar dolar sağlama taahhüdünün önemini vurguladı.  Birleşik Krallık, Cop26’nın bu yıl için umut edilen 100 milyar dolarlık taahhüdü karşılayamayacağını belirtti.

Bildirinin dili, iklim meselesinin küresel ısınmayı 2 derecenin altında, ideal olarak 1,5 dereceye yakın tutulmafsı çağrısı ile altı yıl önce Paris’de kabul edilenlerin ilerisine gidiyor. Uzmanlar, bunun karbon emisyonlarının 2030’a kadar yarıya inmesi ve 2050’ye kadar net sıfıra ulaşması demek olduğunu söylüyor. Dünyanın en büyük seragazı yayıcısı Çin, net sıfır hedefine 2060’da ulaşacağını açıkladı.

Anlaşmanın en tartışmalı konusu olan kömürün geleceği hakkında ise bildiride şunlar yazıyor: “2021 sonuna kadar yurt dışında yeni kömürlü elektrik üretimi için uluslararası kamu finansmanını sonlandıracağız.” Yurt içi kömür kullanımı hakkında ise yalnızca “mümkün olan en kısa sürede bunu yapmak için yeni kömür elektrik üretim kapasitesine yapılan yatırımların aşamalı olarak kaldırılması” gibi belirsiz bir ifade bulunuyor.

Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün iklim ve ekonomiden sorumlu başkan yardımcısı Helen Mountford, “İlk kez G20 liderleri kolektif olarak yüzyılın ortasına doğru net sıfır emisyona ulaşmanın önemini kabul etti. G20 ülkelerinin %90’ının net sıfıra ulaşma niyetlerini belirtmesi etkileyici. Bu, birkaç yıl öncesine kadar düşünülemezdi bile. 1,5 derece hedefini ulaşılabilir kılmak için ülkelerin net sıfır taahhütlerini yerine getirecek gerçekçi yol haritaları çizen 2030 iklim hedefleri belirlemesi gerekiyor.  Şu an Avustralya, Rusya, Çin, Suudi Arabistan, Brezilya ve Türkiye dahil olmak üzere bazı G20 ülkeleri, net sıfır hedeflerine ulaşabilmek için güvenli bir yolda değiller” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in yokluğuna rağmen bu anlaşmalara ulaşıldı. Bir diğer gerilim konusu ise Putin’in bir video ile karbon emisyonlarının ölçüm biçimine meydan okumasıydı.

Putin, “G20 üyelerinin iklim ve çevre girişimlerini uygularken iklim düzenlemeleri için evrensel, adil ve en önemlisi şeffaf kurallar oluşturmada öncü olmaları gerektiğine inanıyoruz. Bu düzenlemelerin seragazının yakalanması, emisyonların izlenmesi ve sayımı üzerine kabul edilmiş ortak modellere dayanması gerekiyor” dedi.

İtalyan ev sahipleri ise ABD Kongresi tarafından onaylanması beklenen küresel vergilendirme anlaşmasından memnun kaldı.

Putin ve Xi, toplantıya katılmama nedenlerinin Covid olduğunu söyleyerek video mesajları ve yazışmalar yoluyla müzakerelere dahil oldu. Xi, diğer ülkelerin aşılarının karşılıklı olarak daha fazla tanınması çağrısında bulunurken Putin, Covid’in kalıcı olduğunu belirterek daha uzun vadeli bir stratejiye ihtiyaç olduğunu söyledi.

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Hindistan’ın gelecek yıl sonuna kadar 5 milyar doz aşı üreteceğine dair söz verdi. Bazı kampanyacıların yoksul ülkelerin aşıya daha adil bir erişim sağlaması için önerdiği patentlerin kaldırılması planına ise hiçbir atıfta bulunulmadı.

Haberin orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.

EkoIQ Editör