Birleşmiş Milletler, sivil alanda gençlerin korunmasına ilişkin ilk küresel raporunu yayımladı. Rapor, gençlerin güvenliği için daha güçlü küresel mekanizmalarına olan ihtiyacı vurgulayarak gençlerin özgürlüğünü ve sivil alandaki haklarını güçlendirmek için politikacılar ve paydaşlara öneriler sunuyor.
Eğer kaybolursam: Sivil Alanda Gençlerin Korunmasına İlişkin Küresel Rapor, BM Genel Sekreterliği’nin Gençlik Elçisi Ofisi, BM Norveç Daimi Misyonu, New York’daki Avrupa Birliği BM Delegasyonu, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi, Dominik Cumhuriyeti BM Daimi Misyonu ve sivil toplumdan CIVICUS, Çocuklar ve Gençlik Ana Grubu, Peace Direct ve Ortak Zemin Arayışı ortaklığı ile hazırlanan ve gençlerin korunma konusundaki endişelerini uluslararası alanda gündeme getirmeye odaklanan eylem planları sunan üst düzey bir etkinlik ile birlikte sunuldu.
Raporun özelliği, gençlerin sivil alanda karşı karşıya kaldığı tehditler ve tacizlere odaklanan ilk “veri toplama” girişimi olması. Raporun temelini oluşturan araştırma, Norveç Hükümeti’nin desteği ile Genel Sekreterlik Gençlik Elçiliği Ofisi tarafından başlatıldı ve BM Azınlık Sorunları Özel Raportörü ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı’nın Çocuklar ve Güvenlik Kişisel Temsilcisi Rita Izsák-Ndiaye tarafından yürütüldü. Araştırma kapsamında dünyanın dört bir yanından 500’ün üzerinde genç ile görüşüldü.
Rita Izsák-Ndiaye, araştırma bağlamında görüştükleri yüzlerce gencin tanıklıklarından yola çıkarak “koruma yaklaşımlarında, süreçlerinde, politikalarında ve mekanizmalarında acilen önemli değişiklikler yapılmasına” ihtiyaç olduğunu söyledi ve ekledi: “Daha parlak, eşit ve sürdürülebilir bir dünya için bir şansımız olması adına, toplumlarımızı kendi isteklerine göre etkilemeleri ve şekillendirmeleri için gençlere, kendilerine özgür ve güvende hissetmelerini sağlayacak gerekli koruma önlemleri ve araçları sağlamak ortak sorumluluğumuz.”
Gençler için daha güvenli sivil alanlar oluşturmak üzere öneriler sunan ve çözümler arayan rapor, politikacılar ve paydaşlar için dikkate alınması gereken bir çalışma oldu. Raporun sunulduğu üst düzey etkinliğe katılan hükümet temsilcileri ile uluslararası ve bölgesel temsilciler, gençlerin ifade özgürlüğü hakkı ve barışçıl toplanma-örgütlenme özgürlüğünün desteklenmesi üzerine farkındalık yaratarak gençlere daha güvenli ve olanaklı sivil alanlar sağlamaya yönelik fırsatlar üzerine konuştu.
Etkinlik öncesinde, Birleşik Genç Barış İnşa Edicileri Ağı ile Genel Sekreterlik Gençlik Elçiliği, gençlerin sivil alanda maruz kaldığı zorluklar ve tehditleri gözler önüne seren bir kampanya başlattı. Kampanya, gençlerin günlük olarak kullandığı sivil alanlar hakkında farkındalık yaratırken, gündelik hayatlarında karşı karşıya oldukaları fiziksel, sosyo-kültürel, psikolojik, finansal ve politik tehditlere dikkat çekti.
BM Genel Sekreterliği’nden Gençlik Elçisi Jayathma Wickramanayake, “Genç olmanın ve statükoya meydan okumanın ne anlama geldiği üzerine sert bir gerçek sunsa da bu rapor, dünyanın her yanından gençlerin gösterdiği direnci, yaratıcılığı ve umudu gözler önüne seriyor. Gençlerden bu tanıklıkları ve tavsiyeleri bür yük olarak değil, gençlerin onurunu, değerini ve özgürlüğünü korumaya yönelik adımlarımıza rehber olacak bir meşale olarak görmek hepimizin ortak sorumluluğu” dedi.
Raporun araştırması kapsamında bölgesel istişarelere katılan bir genç ise gençliğin durumunu şu şekilde özetledi: “Korunmuş hissetmiyorum. Bugün ortadan kaybolsam bir şey söylenecekmiş gibi hissetmiyorum. Gençler olarak savaşmaya devam etmemiz gerektiğini söylemek güzel olsa da bizi korumak için çözümler üretmeye başlamazsak ya hepimiz öleceğiz ya kendi güvenliğimiz, istikrarımız ve ailelerimiz arasında bir seçim yapacağız ya da kendi özgürlüğümüz için savaşacağız”.
Etkinliğe katılan AB Uluslararası Ortaklıklardan Sorumlu Komisyon Üyesi Jutta Urpilainen, “Gençler ön saflarda. Yine de çoğu zaman güvenlikleri risk altında. AB, gençlerin sivil ve kamusal hayata katılımının arkasında duruyor. Genç aktivistlerin ve hareketlerin, kendi hayatlarını ve geleceklerini etkileyen konulara katılması gerekiyor. AB, ProtectDefenders.eu mekanizması da dahil yeni finansal araçlarımız ile insan hakları ve demokrasi programı kapsamında aktivistleri ve insan hakları savunucularını koruyacak” dedi.
İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet ise “Gençler, küresel iklim eylemi için ihtiyaç duyulan aciliyet algısını getirdi. En şiddetli sosyoekonomik sorunun bazılarıyla karşı karşıya kalmalarına rağmen gençler, küresel salgın karşısında kendi toplulukları için müdahalelerde ve iyileşme çabalarında en ön saflarda yer aldılar. Gençler, karantina önlemlerine rağmen çevrimiçi ve çevrimdışı olarak yaratıcı ve becerikli yollarla harekete geçiyorlar” dedi.
Bireylerin sivil alanda koruma altına alınmasının önemini daha önce António Guterres, İnsan Hakları İçin Eylem Çağrısı ve Gençlik, Barış ve Güvenlik üzerine geçen sene yayınlanan raporda vurgulamıştı. BM sisteminin “Ortak Koruma Gündemi” kapsamında ve Güvenlik Konseyi’nin 2535 sayılır kararı ile de BM’ye dahil olan gençlerin korunmasına yönelik adımlar atıldı. Ayrıca, hâlâ var olan boşluğu ele almak ve çözüm geliştirmek için 2019 yılında Gençlik, Barış ve Güvenlik Küresel Koalisyonu ile bir Koruma Çalışma Grubu oluşturuldu.
Güvenlik Konseyi’nin 2535 sayılı kararının gençler için güvenli bir ortam yaratacağı ve gençlere güvenli bir sivil alan sağlayacağını söyleyen BM Dominik Cumhuriyeti Temsilcisi José A. Blanco Conde, “Gençleri ve onların sivil alanlarını koruyarak demokratik toplumlar inşa ediyoruz” dedi.