22 Mayıs’ta gerçekleşen ve bine yakın gencin seyrettiği İzmir Gençlik Zirvesi, üniversiteli gençlerin organizasyonunda, üniversiteli gençlerle konuşmak üzere gerçekleştirildi. Zirveyi düzenleyen İzmir Gençlik Zirvesi Koordinasyonu EKOIQ için yazdı.
Akademik ve evrensel değerleri benimseyen üniversite öğrencileriyle geleceğe dair söylemler geliştirmek üzere İzmir Gençlik Zirvesi olarak bir yolculuğa başladık. Bu yolculuk sözlerimizin gerçeğe ulaştığı güne dek önemli bir mücadele serüveni olacak ancak gelecek inşasının öncelikle doğa ve kaynak temelli olacağını mutlak bir gerçeklik olarak görüyoruz.
Bugün Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu Yeşil Mutabakat, Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma hedefleri gibi evrensel çalışma niyetlerini referans olarak alıyoruz. Konuştuğumuz konu başlığı her ne olursa olsun sürdürülebilir bir döngüselliği barındırmalı. Bizlerle birlikte tüm canlılara yuva olan dünyamız bizlerin hataları sonucunda kaynaklarını yitirmeye başladı. Yakın geleceğin gıda ve su krizlerine şahit olacağını bilimsel araştırmalar sonucunda görmek, biz gençleri gerçek anlamda endişelendiriyor. Vakit kaybetmeden sorumluluklarımızı öğrenmeli ve buna yönelik çalışmalar ortaya koymalıyız dedik ve harekete geçtik.
Bu kapsamda ilk zirvemizi 22 Mayıs tarihinde Su, Ekoloji ve Sürdürülebilir Kentleşme başlığı ile gerçekleştirdik. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kent Konseyi, Yeşil Gelecek Derneği, Kentsel Stratejiler ve Yerel Uygulamalar Derneği (Kent-Lab), Genç İzmir gibi paydaşların katkılarıyla daha anlamlı bir çalışma ortaya çıkarıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in açılış konuşmasıyla başlayan zirve, İzsu Genel Müdürü Aysel Özkan, Su Yönetimi Uzmanı Dr. Akgün İlhan, Çevre Aktivisti Özge Doruk, Kent-LAB Yönetim Kurulu Başkanı Gökçen Kunter ve Peyzaj Mimarı Dr. Pınar Pamukçu-Albers’in oturumlarıyla devam etti.
Su yönetimi, çevre aktivizmi, iklim değişikliği ve doğa tabanlı çözümler üzerine fikirler ortaya konuldu. 11 Büyükşehir Belediyesinin İzmir’de imza attığı Su Forumu Manifestosu bizim adımıza önemli bir yol haritası oluşturdu. Online gerçekleştirilen zirvemize 18-34 yaş aralığında 960 arkadaşımız izleyici olarak katılım gösterdi, %55 gibi bir oranla kadın katılımcıların bir adım önde olduğunu görmek çok değerliydi. Demografik yapıya bakacak olursak ulusal çapta konuya ilgi duyan arkadaşlarımızın etkinliğe değer kattıklarını söylemek mümkün. İzmir başta olmak üzere katılımcıların büyük çoğunluğu İstanbul, Ankara, Adana gibi büyükşehirlerden katıldılar. Verilerimize baktığımızda Almanya’da hatırı sayılır bir kitlenin zirveye katılım gösterdiğini görüyoruz. Bu evrensel bir dil iddiası ile yola çıkan ekibimiz adına keyifli bir dönüt oldu.
Kentin su yönetimine ve kent planlarının doğa odaklı revizyonu üzerine durulan zirvede, gençlerin farkındalık çalışmalarında varlığının ne kadar önemli olduğu gördük. Zirve sonucunda ortaya konulan Sürdürülebilir Kentleşme Manifestosu’nda, kısa kısa ve uzun vadede yapmak istediklerimizi, taleplerimizi ortaya koyduk. Burada yer alan maddeleri etap etap hayata geçireceğiz. Şu an “Mavi Kampüs” dosyasını hazırlıyoruz: Temiz suya rahat ulaşılan, gri su yönetimini doğru planlamış ve dönüşüme önem veren kampüsler yaratmak zorundayız.
Geleceği yönetmeye aday gençlerin bulunduğu alanlar bu dönüşüme öncülük etmesi gerektiğine ve burada samimi işbirliklerinin kurulacağına inanıyoruz. Örneğin, akademiyi temsil eden kampüslerimizde şişelenmiş su satışının planlı bir şekilde azaltılması gerekiyor. Sadece atık sürecinden dolayı değil, temel insan hakkı olan temiz suya ulaşımın öneminin ve doğal kaynaklarımızın özelleştirmesine karşı bir tavrın ortaya konulması gerektiğini düşünüyoruz. Tarımda yanlış sulama, kentsel peyzaj çalışmalarında yanlış bitkilerin tercih edilmesi, farkında olmadığımız günlük alışkanlıklarımızın su tüketimine olumsuz etkileri… Her alt başlığı detaylı bir inceleme sonucunda planlama sürecine taşımamız gerekiyor. Burada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin göstermiş olduğu tevazu bizlere olumlu bir enerji veriyor, sözlerimizin değerli olduğunu hissediyoruz.
Bu çalışmaların yanı sıra şu an ikinci zirvemizin çalışmalarını yürütüyoruz. Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilir Kalkınma başlığı ile düzenleyeceğimiz zirvede daha kapsamlı bir çalışma ortaya çıkacak. Oturumlarda uluslararası konuklarımız olacak, bu heyecanımızı duyuru sürecinde sizlerle paylaşmaktan mutlu olacağız. Pandemi sürecinde online çalışmalar bizlerinde bunalmasına neden oldu, en büyük temennimiz Eylül ayında yüz yüze bir zirve gerçekleştirmek. Bazı çalışmalarımızı uluslararası diyalog süreçleri olduğu için şimdilik paylaşamıyoruz ama sürdürülebilir bir gelecek adına kapsamlı çalışmalarda bir araya geleceğimize yürekten inanıyoruz.