Dünya Yeşil Binalar Konseyi (WGBC) üyesi olan ÇEDBİK, kurulduğu 2007 yılından bu yana yeşil binaların Türk yapı sektöründe bilinirliğinin artması ve yaygınlaşması için eğitimler, yeşil bina kılavuzlarının geliştirilmesi çalışmaları yapıyor; bu konularda kamu, özel sektör kurum ve kuruluşları ve STK’larla işbirliği geliştiriyor. Çevre dostu binalar konusunda dünyadan ve Türkiye’den gelişmeleri de EKOIQ sayfalarına taşıyor.
Yazı: Selçuk ÖZDİL, ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı
Donald Trump yönetime geldiğinden beri ABD bildiğimiz özgürlükler ülkesi olmaktan uzaklaşma yoluna girdi. Özellikle iklim değişikliği ile ilgili bilimsel araştırmaları susturmaya ve durdurmaya yönelik karar ve çalışmalar bilim insanlarını, bilimi ve özgür konuşmayı savunmaya yönlendiriyor. Sanırım bundan birkaç yıl önce birileri çıkıp ABD’yi bilim ve teknolojide dünya lideri yapan bilim insanlarının bilimi savunmak için yürüyüş yapmayı konuşacaklarını, yönetime karşı kendilerini güvenceye almaya çalışacaklarını söyleselerdi kesinlikle inanmazdık. Scientific American dergisi de bu çabalara katılmış durumda ve bu yeni dönemi Post Truth World (Gerçeklik Ötesi Dünya) olarak anlatıyorlar.
Oxford Sözlüğü de bu deyimi yılın sözcüğü ilan etmiş. Deyim, kamuoyunun nesnel olgular yerine tepkisel duygularla şekillenmesi olarak tanımlanıyor. Fosil yakıt endüstrilerinin, her canlının yaşamsal hakkı olan atmosferi bozmasından kaynaklanan iklim değişikliği ile gelen yıkımlar da bu tabanın gündeminden çıkmış mıdır onu da göreceğiz. Ekonomistler ve sosyologlar kapitalist küreselleşmeyle birlikte gelen iş kayıpları ve gelir dağılımı bozulmasının bu tür yeni politik dalgaları destekleyen tabanın gelişmesinde en önemli etmen olduğu konusunda görüş birliğindeler.
Yeni başkan yardımcısı her ne kadar Paris Anlaşması’ndan çekilmeyi düşünmediklerini söylese de, Trump yönetiminin adamları yapılması gerekenlerin tam tersine fosil yakıt endüstrisinin dilekler listesini gerçekleştirmeye başladılar. Barack Obama’nın temiz enerji direktiflerini de rafa kaldırma yolunda ilerliyorlar. Söylemleri de “çevreyi koruyalım ama kalkınmayı da durdurmayalım” şeklinde hiç de yabancısı olmadığımız bir yaklaşım. İklim değişikliğini önlemeye yönelik politikaların uzun erimde büyümeyi engellemeyeceği, aksine daha çok yeşil iş üreteceği yönünde bizde de örnekleri olan rapor ve makaleler henüz bu muhteremlerin dikkatini çekmiyor. Bütün bu tersine politikaların iklim değişikliği ile mücadeleyi etkilemesi kaçınılmaz. İşin kötüsü bu yönelimlerin aynı pakette geldiği politik eğilimler Avrupa’da da yayılma potansiyeli taşıyor. Bakalım önümüzdeki günler daha ne gerçeklik ötesi haberler getirecek! Kesin olan, 2017 yılının da her anlamda gelmiş geçmiş en sıcak yıl olacağı.
Enerji Verimliliği Haftası
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından düzenlenen 36. Enerji Verimliliği Haftası’nda, Dünya Yeşil Binalar Konseyi (WGBC) başkanı Tai Lee Siang binaların iklim değişikliği üzerindeki etkilerini, çözüm için taşıdığı potansiyeli ve ÇEDBİK’in de içinde bulunduğu Dünya Yeşil Bina Konseylerinin yürüttükleri projeleri ve ülkesi Singapur’un 1970’li yıllarda yapılan imar planlarına uygun ekolojik gelişimini görseller eşliğinde özetledi. Darısı başımıza…
Enerji Verimliliği Strateji Belgesi’ni hazırlayan akademisyenlerin katıldığı panelde de, yapılan çalışmanın bir özetini dinleme şansımız oldu. Fuar alanında bakanlıklarımızın stantları, enerji verimliliği şirketleri ve çeşitli yenilenebilir enerji uygulamalarının tanıtıldığı stantların arasında Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) standının bulunmasına da şaşırmadım!
Build Upon Kapanış Toplantısı
ÇEDBİK için Ocak ayının en önemli etkinliği iki yıldır 14 Avrupa yeşil bina konseyinin ortak yürüttüğü, dünyanın en geniş katılımlı bina iyileştirme projesi Build Upon Projesi Türkiye Kapanış Toplantısı ve Paneli’ydi. Toplantı 17 Ocak’ta Ankara İller Bankası Sosyal Tesisleri’nde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün açılış konuşmasıyla başladı. Prof. Dr. Öztürk konuşmasında, yeşil bina ve yeşil yerleşim çalışmalarının artırılması gerektiğini, Build Upon projesini destekle- diklerini ve ÇEDBİK ile işbirliğinin güçlendirilmesini beklediklerini belirtti. IFC Bölge Direktörü Eduard Yakubov, çok daireli binalarda enerji verimliliği iyileştirmelerine finansman sağladıkları Polonya ve Rusya projelerinden elde ettikleri deneyimleri ve etkileyici sonuçlarını aktardı. Build Upon Türkiye Proje Yöneticisi Ahmet Acar yapılan çalıştayların sonuçlarını aktardı.
Toplantının ikinci bölümünde İTÜ Yapı Fiziği’nden Prof. Dr. A. Zerrin Yılmaz, TURKECO’dan Dr. Duygu Erten, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü’nden Esra Turan Tombak ve IFC Türkiye’den Naz Beykan’ın katıldığı, “Binalarda Enerji Verimliliği İyileştirmeleri ve Türkiye’deki Uygulamalar” üzerine durum değerlendirmesinin yapıldığı bir de panel düzenlendi.
Prof. Dr. Yılmaz, bina tiplerine ve iklim bölgelerine göre sınıflanmış referans bina değerlerinin belirlenmesi; Diyarbakır, Mardin, Samsun’u aynı bölgede sayan yalıtım standardı gibi iklim bölgelerini hesaba katmayan mevzuatın ivedilikle düzeltilmesi için öncelikle Türkiye iklim bölgelerinin tanımlanması gerektiğini söyledi. ÇEDBİK Konut Kılavuzu’nun arkasında Türkiye için beş ayrı iklim bölgesi, iklim karakteristikleri ve dolayısıyla enerji etkin bina tasarım karakteristiklerinin tanımlanmış olduğunu anlattı. Üniversitelerde yapılan araştırma sonuçlarını da paylaşan Prof. Dr. Yılmaz, konut binaları için enerji verimliliğini iyileştirme konusunda analizler yapılmadan mevcut mevzuata göre teşvikler verilmesi halinde hem tüketim hem de maliyetlerin artacağını da sözlerine ekledi.
Dr. Erten, çevre dostu binalar ve verimlilik konusunda son beş yılda Türkiye’de ciddi gelişmeler olduğuna, ancak karşılıklı paylaşım ve şeffaflığın yeterli olmadığına dikkat çekti. ÇEDBİK Konut Kılavuzu’nun bu konuda olumlu bir model oluş- turduğunu söyleyen Dr. Erten, ayrıca enerji verimliliği kuruluşlarının (ESCO) işlevsel hale getirilemediğine ve sektörde henüz yeterli sayıda eleman yetişmediğine; mevcut uz- man ve kuruluşları ayakta tutacak sayıda proje geliştirilemediğine ve son 10 yılda sadece bu tür iki ör-nek proje olduğuna da değindi. Yüz binlerce binası ve enerji verimliliği konusunda ciddi sıkıntıları olan ve yıllardır enerji verimliliği konuşulan bir ülkede öncelikle ofisler, okul ve hastane binaları gibi kamu ve yerel yönetim binalarının çevre dostu yapılması, mevcutların enerji verimli hale getirilmesi için çalışılması gerektiğini vurguladı.
Dr. Erten sektörde paradigma değişikliğine gitmek zorunda olduğumuzu; iklim değişikliği konusunda şehircilik, enerji, maliye, sağlık bakanlıklarının birlikte çalışacağı bir modele ihtiyaç duyduğumuzu belirterek, son 10 yıldır sorunlarımızın birçoğunun her bakanlığın, hatta aynı bakanlığa bağlı değişik birimlerin birlikte çalışmamasından kaynaklandığını, iklim bakanlığı kurulması için vizyon yaratılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Esra Tombak da yabancı uzmanlarla yapılan çalışmalarda, gelen uzmanların Türkiye’yi bilmemesinden ve tanıması için de zaman gerekmesinden kaynaklı verimsizlikler gözlendiğini belirttikten sonra iklim bölgeleri konusundaki görüşlere katıldığını, referans bina tanımını yenilemek üzere ve bina envanteri konusunda çalışmalar yürüttüklerini, bu çalışmaları yaygınlaştırmaya çalıştıklarını belirtti. Bakanlığın değişik birimleri tarafından geliştirilen farklı programların birleştirilmeye çalışıldığını ve bakanlıklar arası bir koordinasyon için de yapısal çözümler konuşulduğunu anlattı.
Bina Üretim Hızına Yetişilemiyor
Çevre dostu binalar konusunda bakanlıklarda ve ilgili genel müdürlüklerde yapılan olumlu çalışmalar var ancak yapılmakta olan çalışmalar bina üretim hızına oranla çok yavaş ilerliyor. Dileğimiz bu konuda aleyhimize işleyen zamanın daha etkin kullanılması ve çalışmalarımızda da verimliliğe önem verilmesi.
Konuşmasına, pazarda çevre dostu projeleri destekleyecek fonlar konusunda bir açık olduğunu ancak konunun -isteyen yok, yapan yok, yapsam satamam, yok alamıyorum- kısır döngüsünün kırılmasına bağlı olduğunu belirterek başlayan Naz Beykan, bu sorunu sadece Türkiye’de görmediklerini, IFC’nin çalıştığı başka ülkelerde de benzer durumlar olduğunu, bu döngüyü kı- rabilmenin tek yolunun da bilgilendirmeden geçtiğini anlattı. Beykan, ölçme ve değerlendirmenin çok önemli olduğunu ve ancak sayısal sonuçlar elde edilmesi durumunda finans kaynaklarının parayı nereye vereceklerini görebileceklerini, sertifika programları ile mevzuata ilişkin belgelerin bu konuda çok önemli payı olduğunu belirtti.
Panel moderatörü Ahmet Acar’ın sokaktaki vatandaşın çevre dostu binalar ve bina iyileştirmeleri ile ilgili “Ne yapılabilir, nasıl yapılabilir, kaça yapılır?” sorularına yanıt verebilmek için yöntem ne olmalıdır sorusuna Dr. Erten, Amerika’da çevre dostu bir evin yapısına uygun düzenlenmiş, örnek malzemelerin konduğu, insanların görüp, dokunup, öğrenebileceği mahalle yapı kütüp- hanelerini örnek verdi. Tombak, Polonya Enerji Ajansı’na bağlı Enerji Otobüsü’nün bütün ülkeyi dolaşarak örnek enerji verimli sistemleri gösterdiğini anlattı. Tombak ayrıca komşuların birbirlerinden öğrendiğini; neyi, nasıl yaptırdıklarını, faturalarının ne kadar azaldığını gör- melerinin bankacıların veya kamu spotlarının mesajlarından çok daha etkili olacağını ve binayı kullanan kişilerin eğitilmesi gerektiğini de vurguladı. Beykan ise Amerika’dan su verimliliğini artırmak üzere kullanıcı davranışlarını iyileştirme ve komşuların enerji faturalarını kıyaslama konusunda yarıştıkları örnek- lerini vererek bütünsel bir bakışla sosyal algı ve topluluk psikolojisi teknikleri kullanılarak ilginç sonuçlar elde edilebileceğini anlattı. Prof. Dr. Yılmaz, iyi tasarım örneklerinin toplanıp son kullanıcının da anlayacağı rehber kitapların geliştirilerek dağıtılmasını önerdi.
LEED Eğitimleri Sürüyor
2015 yılında yayınlanan ve düzelt- meleriyle 2016 yılında ilk pilot çalışması yapılan ÇEDBİK Konut Belgeleme Sistemi konusunda bir taraftan bakanlık çalışmalarının sonuçlanması beklenirken diğer taraftan çalışmalarımız 2020 yol haritamıza uygun olarak sürüyor. LEED eğitim programlarımıza önümüzde- ki aylarda ÇEDBİK Konut ve IFC EDGE eğitimleri de eklenecek. Web sitemizden ve sosyal iletişim sayfalarımızdan bilgi alabilirsiniz.
Sağlık ve Konfor Komitesi
WGBC’nin “İnsanlar için daha iyi yaşam alanları” projesi çalışmalarına koşut olarak ÇEDBİK’te de “Sağlık ve Konfor Komitesi” kuruldu. Çevre dostu bina sadece enerji verimli bina demek değil. Bina taşıyıcı sistemi, bina kabuğu ve işletme donanımlarının yanı sıra sağlıklı dekorasyondan mobilyalarına kadar pek çok tamamlayıcı unsurun sunduğu ortamın, kullanıcıların sağlığı ve verimliliği üzerine büyük etkisi var. Önümüzdeki yıllarda bina tasarım ve belgeleme kılavuzları bu konuları daha da fazla içerecek.