Ekonomi

Gezegen, Kâr ve İnsanlar İçin Üçlü Bilanço (TBL): Nedir, Nasıl İşler?

Sürdürülebilir bir işletme, kurum veya kamu projesi için, ölçüm son derece önemli. 1990’ların ortalarında ünlü sürdürülebilirlik uzmanlarından John Elkington’un geliştirdiği Triple Bottom Line (TBL) – Üçlü Bilanço Sistemi, hem gezegeni, hem insanları, hem de işletme kârlılığını dikkate alan son derece önemli bir hesaplama yöntem ve stratejisi olarak kabul ediliyor.

Geçtiğimiz on yılda sürdürülebilirlik işletmelerin, kâr amacı gütmeyen kuruluşların ve devletlerin çoğunlukla dile getirilen bir amacı olageldi; ne var ki bir kurumun ne ölçüde sürdürülebilir olduğu ya da sürdürülebilir bir büyüme çizgisi izlediğini ölçmek zordur.
Dünyanın önde gelen sürdürülebilirlik uzmanlarından ve SustainAbility ajansının kurucusu John Elkington, 1990’ların ortalarında kurumsal Amerika’nın performansını ölçmeye yönelik yeni bir çerçeveyle, sürdürülebilirliği ölçmeye çalıştı. Triple Bottom Line (TBL), Üçlü Bilanço adını verdiği bu hesap sistemi, klasik kâr, yatırım getirisi ve hissedar değeri hesaplamalarının ötesine geçerek, çevre boyutu ile sosyal boyutu da kapsıyordu. Üçlü bilanço raporlaması yatırımın tam kapsamlı sonuçlarına odaklanarak -yani kâr, insan ve gezegen gibi birbiriyle bağlantılı boyutlar açısından geçerli performansa göre- sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek açısından önemli bir araç olabilir.
Kâr amaçlı ve kâr amacı gütmeyen işletmelerle devlet sektörünün üçlü bilanço hesaplamasına yönelik ilgisi zaman içinde büyümeye devam ediyor. Pek çok işyeri ve kâr amacı gütmeyen kuruluş performans değerlendirmelerinde TBL sürdürülebilirlik çerçevesini benimsedi, ayrıca ülke ve eyaletler çapında ve yerel düzeyde hükümetler arasında benzer bir yaklaşım giderek yaygınlık kazanıyor.
Bu yazı TBL kavramını gözden geçirerek, işletmeler, politika üretenler ve ekonomik kalkınmadan sorumlu kişilere nasıl yararlı olabileceğini açıklıyor ve TBL’nin uygulanışıyla ilgili bir iki güncel örneğe ışık tutuyor.

Üçlü Bilanço’nun Tanımı

TBL üç performans boyutunu içeren bir hesaplama sistemidir: Sosyal, çevresel ve finansal. Uygun ölçüm araçları bulmanın zor olduğu ekolojik (ya da çevresel) ve sosyal ölçütleri kapsamasıyla, geleneksel raporlama sisteminden ayrılır. TBL boyutları genelde üç P’yle ifade edilir: People (insan), Planet (gezegen) ve Profit (kâr). Bunlardan 3P olarak söz edeceğiz.
Elkington’un “üçlü bilanço” bazında sürdürülebilirlik kavramını gündeme getirmesi öncesinde, çevreciler sürdürülebilirlik ölçütleri ve çerçeveleri açısından epey zorluklar çektiler. Sürdürülebilirlik çevresinde organize edilen akademik disiplinler son 30 yılda katlanarak çoğaldı. Uygulamalı sürdürülebilirlik üzerinde çalışan akademi içi ve dışından kişiler, sürdürülebilir iş stratejileri uzmanı, yazar Andrew Savitz’in TBL’yle ilgili genel tanımını benimsediler: “TBL, kurumun faaliyetlerinin dünyaya etkilerini… hem kârlılık ve hissedar değerini, hem de sosyal, insan ve çevre sermayesini de içerecek biçimde ölçerek, sürdürülebilirlik özünü ortaya çıkarır.”
Ama işin asıl püf noktası TBL’nin tanımında değil, ölçümündedir.

TBL’nin Hesaplanması

3P sisteminde ortak bir ölçü birimi yoktur. Kâr dolarla ölçülür. Peki, sosyal sermaye neyle ölçülür? Ya çevresel veya ekolojik sağlık? Ortak bir ölçü birimi bulmak önemli bir sorundur.
Kimileri, sosyal refah ya da çevreye verilen zarar da dâhil olmak üzere tüm TBL boyutlarını parayla ifade etmeyi öneriyor. Bu yöntemin ortak bir birim -dolar- sağlamak gibi bir yararı olabilir ancak pek çokları sulak alanların ya da tehlike altındaki türlerin değerinin dolarla belirtilmesine sağlam felsefi gerekçelerle itiraz ediyorlar.
Bir başka çözüm de TBL’yi bir endekse göre hesaplamak. Bu yolla birim uyumsuzluğu konusu giderilebilir ve herkesçe kabul edilen bir hesaplama yöntemi var olduğu sürece, varlıklar arasında kıyaslama yapma, yani şirketler, kentler ve geliştirme projelerinin performanslarını karşılaştırma ya da başka bir kıstas olanağı bulur.
Çeşitli bileşenler açısından bir kasabanın performansını ulusun performansıyla karşılaştıran bir endekse örnek olarak Indiana İş Araştırma Merkezinin İnovasyon Endeksini gösterebiliriz. Gerçi ne olursa olsun, bir endeksi kullanırken yine de belli bir öznellik payı kalır. Örneğin endeksin bileşenleri nasıl tartılır? Her “P” eşit mi tartılır? Ya her bir “P” içindeki alt bileşenlerin ağırlığı? Onlar da eşit mi tartılır? İnsan (People) kategorisi gezegenden (Planet) daha mı önemlidir? Buna kim karar verecek?
Sürdürülebilirliği dolarla ya endeksle ölçmeyi devreden çıkaran başka bir seçenek daha var. Eğer TBL kullanıcıları bunu kaldırabilirse, her sürdürülebilirlik ölçütü ayrı ayrı alınır. Örneğin “Sulak alanlarda” ölçü “dönüm” olur; sulak alanların zaman içinde yaratılması, yok edilmesi ya da yerinde sayması da ilerleme ölçüsü olarak kabul edilir. Bu yaklaşımın sakıncalı yanı ise sürdürülebilirliği ölçmekte kullanılabilecek ölçülerin sonunun gelmeyecek oluşudur. TBL kullanıcısı ölçülerden bitap düşebilir.
TBL hesaplamanın zorluklarını gördükten sonra, şimdi de dikkatimizi bir TBL hesaplamasında kullanabilecek olası ölçülere çevirelim. Bunun ardından da işletmeler ve diğer varlıkların TBL çerçevesini uygulamaya nasıl geçirdiğini görelim.

Endekse Hangi Ölçütler Giriyor? 

Genel geçer standart bir TBL hesaplama yöntemi yoktur. Üç TBL kategorisinden her biri için herkesçe kabul edilen standart bir ölçüt de yoktur. Bunu, bu yaklaşımın güçlü yanı olarak görebiliriz çünkü kullanıcıya genel çerçeveyi farklı yapıların (işletmeler ya da kâr amacı gütmeyen kuruluşlar), farklı projeler ya da politikaların (altyapı yatırımı ya da eğitim programı) veya farklı coğrafi sınırların (bir kent, bölge ya da ülke) ihtiyacına göre uyarlama olanağı verir.
Gerek bir işletme, gerekse devlet kuruluşu çevresel sürdürülebilirliği aynı şekilde ölçebilir; sözgelimi arazi doldurma işinde azalan katı atık miktarını ölçü alabilir; fakat yerel bir toplu taşımacısı başarısını yolcuların seyahat milleriyle hesaplarken, buna karşılık kâr amacı güden bir otobüs firması başarı için hisse başına düşen getiriyi ölçü alabilir. TBL bu farklılıkları bağdaştırabilir.
Ek olarak, TBL özgül bir örnek olayda (ya da projede) etkili olabileceği gibi, geniş bir kapsamda da- geniş bir coğrafi sınırdaki etkileri ölçme- küçük bir kasaba gibi dar bir coğrafi kapsamda da olanak sunar.
Bir özgül örnek olayda (ya da projede) TBL belli bir mekândaki belirli bir projenin, sözgelimi bir park inşa eden bir topluluğun etkisini ölçer. Aynı zamanda TBL devlet düzeyinde altyapı projeleri ya da ulusal düzeyde enerji politikası için de geçerlilik taşıyabilir.
Varlığın düzeyi, projenin tipi ve coğrafi kapsamı hangi ölçütlerin yer alması gerektiğine ilişkin pek çok kararı belirleyecektir. Buradan hareketle ölçütler kümesi son tahlilde paydaşlar, konunun uzmanları ve gerekli verileri toplama yeteneği tarafından belirlenecektir. Ulus ya da devlet düzeyinde sürdürülebilirlik için uygun ölçütler üzerine yazılmış hatırı sayılır miktarda literatür bulunmakla birlikte, son noktada TBL hesaplarının kaderi veri bulabilmeye bağlı olacaktır. Akademik söylemle türetilen geleneksel sürdürülebilirlik ölçütlerinin birçoğunu aşağıda bulacaksınız:

Ekonomik Ölçütler 

Ekonomik değişkenler bilanço sonuçlarına ve para akışına yönelik değişkenler olmak zorundadır. Gelir ve giderleri, vergileri, iş iklimi etmenlerini, istihdamı ve işin durumunu değiştirebilecek etmenleri inceleyebilir. İşte bazı somut örnekler:
– Kişisel gelir
– İşsizlik maliyeti
– İşletme değişiklikleri
– İşletmenin boyutları
– İş alanlarının büyümesi
– Sektörlere göre istihdam dağılımı
– Her sektördeki firmaların yüzdesi
– Sektörün gayrisafi ulusal hâsılaya kattığı gelir.

Çevre Ölçütleri 

Çevre değişkenleri doğal kaynaklara ilişkin ölçütleri temsil etmeli ve varlığını etkileyebilecek potansiyel etmenleri yansıtmalıdır. Hava ve su kalitesi, enerji tüketimi, doğal kaynaklar, katı ve toksik atık ve toprak kullanımı/toprak örtüsü gibi unsurları içerebilir. İdeali çevresel değişkenlerin her biri için geçerli uzun erimli trendler yakalamak, kurumların bir proje ya da politikanın ilgili alan üzerindeki etkilerini saptamasına yarayabilir. Somut örnekler verelim:
– Sülfürdioksit yoğunluğu
– Nitrojenoksit yoğunluğu
– Öncelikli kirleticilerin belirlenmesi
– Aşırı besleme
– Elektrik tüketimi
– Fosil yakıt tüketimi
– Katı atık yönetimi
– Zararlı atık yönetimi
– Toprak kullanımı/toprak örtüsü değişimi.

Sosyal Ölçütler

Sosyal değişkenler bir topluluğun ya da bölgenin sosyal boyutlarını yansıtabilir ve eğitim, sosyal kaynak eşitliği ve erişim olanağı, sağlık ve esenlik, yaşam kalitesi ve sosyal sermaye gibi öğeleri kapsayabilir. Aşağıda sıralanan örnekler potansiyel değişkenlerin küçük bir parçasıdır:
– İşsizlik oranı
– Kadın emeğinin işgücüne katılma oranı
– Ortalama hane halkı geliri
– Görece yoksulluk
– Lise sonrası eğitimli kesimin genel nüfusa oranı
– Ortalama işe gidiş geliş süresi
– Kişi başına şiddet suçu
– Sağlığa uyarlanmış ömür beklentisi.
Bu ölçütlerin çoğuna ilişkin veriler genelde devlet ve ulus düzeyinde toplanır ama yerel ve topluluk düzeyinde de bulunmaları olanaklıdır. Çoğu, bir topluluğun TBL oluştururken kullanmasına elverişlidir. Ancak projenin doğası ve coğrafi kapsamı daraldıkça, uygun ölçütler kümesi değişebilir. Yerel topluluğu baz alan projelerde TBL başarı ölçütleri en iyi yerel düzeyde belirlenir.
Paydaşların TBL çerçevesinin tasarımına katkısı ve katılımını sağlayabilecek benzer yaklaşımlar da vardır: Proje planlama ve karar alma süreçlerine kamuoyunun tercihlerini katacak bir karar matrisi geliştirmek; hissedar katılımını ve kapsamlı bir proje değerlendirmesini özendirmek için bir “öykü formatı” kullanmak; paydaşların sürdürülebilirlik çerçevesinin bileşenlerini topluluğun önceliklerine göre sıralayıp tartmasını sağlamak. Örneğin topluluk, beş yıllık bir dönemde kadın girişimciler tarafından kurulan şirketlerin sayısını girişimcilik geliştirme programı için önemli bir başarı ölçütü kabul edebilir. En sonunda, önündeki göreve uyarlayabileceği bir nihai ölçütler kümesi üretmek kurumun sorumluluğu olacaktır.

Üçlü Bilanço Ölçütü Varyasyonları 

İşletmeler, kâr amacı gütmeyen şirketler ve hükümetlerin TBL’yi uygulamasını ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik ilkeleri motive ediyor; ancak aralarında üç sonuç kategorisini ölçme biçimleri bakımından farklılıklar var. TBL gibi sürdürülebilirlik değerlendirme çerçeveleri geliştirmiş ve uygulamış olanlar pek çok zorluklarla karşılaştılar; bunların en başında hem kapsamlı hem de anlamlı bir endeks oluşturma ve bu endeksi meydana getiren değişkenler için uygun veriler saptamak geliyor.
Örneğin Hakiki İlerleme Göstergesi (GPI – Genuine Progress Indicator) ekonomik, sosyal ve çevresel etmenleri kapsayan 25 değişken içeriyor. Bu değişkenler parasal birimlere çevrilerek sadece dolar cinsinden bir ölçüte indirgeniyor. Örneğin Minnesota eyaleti sağlıklı bir ekonomiye odaklı ve ilerlemeyi bu hedeflere ulaşma derecesiyle ölçen 42 değişkenden oluşan kendi ilerleme göstergesini geliştirdi.
Çevre etkilerini ölçen disiplinlerden türeyen sürdürülebilirlik ölçütleri ve entegre değerlendirme üzerine yaygın bir literatür bulunuyor. Burada sosyal refah değişimini ölçen sıkı bir ekonomik teorinin kısıtlaması hissedilmiyor. Çevre politikası araştırmacıları bir düzenleme, politika ya da ekonomik kalkınma projesinin getirebileceği sonuçların tam bir resmini görmek ve politika seçenekleri ile artı-eksilerini değerlendirmek için üç kategorinin -ekonomik, sosyal ve çevresel- entegre edilmesi gerektiğini ileri sürüyorlar.

Timothy F. Slaper – Indiana Üniversitesi Kelley İşletme Okulu, Indiana İş Araştırma Merkezi, Ekonomik Analiz Direktörü
Tanya J. Hall – Indiana Üniversitesi Kelley İşletme Okulu, Indiana İş Araştırma Merkezi, Ekonomik İnceleme Analisti
Çeviri: Ümit Şensoy

About Post Author