Gıda

Gıda Hakkı ve Sürdürülebilir Tabaklar

gıda hakkı

Tarım ve gıda sistemleri, toplumun beslenme şeklini belirliyor. Bu bakımdan klimataryen beslenme, endüstriyel tarım ve gıda sisteminden sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerine geçişin bir sonucu olarak görülmelidir.

Gıdanın Durumu Derneği

Gıda hakkı, ancak herkesin yeterli besine veya yeterli besin tedarik yollarına her zaman fiziksel veya ekonomik açıdan erişebilme imkanına sahip olursa gerçekleşmiş kabul edilir. Bu tanım içerisinde, gelecek kuşakların da gıda hakkını barındırır. Gelecek kuşakların da gıda hakkını düşünenler ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (SKA) ulaşmak isteyenler, bu hedefe ulaşmak için bazı araçlar ortaya atıyor.

Gıda hakkı, başta Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme (ESKHUS) olmak üzere birçok uluslararası hukuk belgesinde yer alıyor. ESKHUS’un 11. maddesinin 1. paragrafına göre, Taraf Devletler “Herkesin, yeterli beslenme, giyim ve konut da dahil olmak üzere, kendi ve ailesi için yeterli bir yaşam düzeyine sahip olma ve yaşam koşullarını sürekli geliştirme hakkına sahip olduğunu” kabul eder. Taraf Devletler, 11. maddenin 2. Paragrafına göre ise herkesin açlıktan ve gıdasızlıktan kurtulma hakkının güvence altına alınması için daha acil tedbirler alınması gereğini kabul eder.

Uluslararası toplum yeterli beslenme hakkını sürekli olarak vurgulasa ve Binyıllık Kalkınma Hedefleri ve SKA gibi hedeflerde ilk sıralarda yoksulluğu ve açlığı ortadan kaldırmak yer alsa da, ESKHUS’un 11. maddesindeki standartlarla dünyanın birçok yerindeki durum arasında rahatsız edici nitelikte farklılıklar mevcut. Gelişmiş ülkeler dahil, çoğu gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere dünyada 840 milyondan fazla insan kronik açlık sınırında; milyonlarca insan ise özellikle iklim değişikliği kaynaklı doğal afetler sonucunda, iç savaş ve savaşlarda gıdanın siyasete alet edilmesi nedeniyle açlık çekiyor. Bugün açlık ve yetersiz beslenmenin temel nedeni gıda azlığı değil; mevcut gıdaya erişememe sorunu olduğu başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası toplulukta kabul ediliyor.

Gıda Hakkı ve Dört Bileşen

Gıda hakkı, ancak herkesin yeterli besine veya yeterli besin tedarik yollarına her zaman fiziksel veya ekonomik açıdan erişebilme imkanına sahip olursa gerçekleşmiş olacaktır. Gıda hakkının dört bileşeni bulunuyor. Bunlar yeterlilik, bulunabilirlik, erişilebilirlik ve sürdürülebilirliktir.

Yeterlilik: Gıda hakkından bahsedebilmek için öncelikle gıdanın nicelik ve nitelik olarak yeterli olması gerekiyor. Gıdanın nicelik olarak yeterli olması ile kastedilen, bireyin yaşamı boyunca fiziksel aktivitelerini sürdürebilmesi, fiziksel ve zihinsel gelişimi ve bunun devamı için gereken besin ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda besleyici öğeyi taşımasıdır. Gıdanın nitelik olarak yeterli olması ise gıda güvenliği gereklerini taşıyacak şekilde zararlı madde içermemesini gerektiriyor. Ayrıca, gıdanın yeterli kabul edilebilmesi için insanın ihtiyaç duyduğu mikro-besinleri içermesi de elzem.

Bulunabilirlik: Gıda hakkının diğer bir bileşeni ise bulunabilirlik. Bulunabilirlik ile kastedilen ise bireyin ya beslenmesini sağlayacak verimli arazi veya doğal kaynaklar gibi imkanlara ya da gıdanın üretildiği yerden talebin olduğu yere aktarılmasını sağlayacak iyi işleyen bir işleme, dağıtım ve pazar sistemine sahip olmasıdır.

Erişilebilirlik: Gıdaya erişim, fiziksel ve ekonomik olmak üzere iki boyutludur. Ekonomik erişilebilirlik, yeterli beslenebilmek için gerekli olan bireysel masrafların veya hane halkı masraflarının diğer temel ihtiyaçların karşılanmasını tehlikeye düşürecek miktarda olmaması anlamındadır. Fiziksel erişilebilirlik, doğal afet ve savaşlar gibi olağanüstü durumlar dahil olmak üzere fiziksel açıdan zayıf ve risk altındaki gruplar dahil herkesin yeterli gıdaya erişebilmesi anlamını taşıyor.

Türkiye’nin bugünkü başlıca sorunu gıda hakkının bu yönüyle ilgili. Dünyada gıda fiyatları düşüş gösterirken Türkiye’de sürekli görülen artış ve bunun sonucu olan gıda enflasyonuyla kişilerin alım gücü düşerken, gıdaya erişim problemiyle birlikte özellikle yetersiz beslenme ortaya çıkıyor.

Sürdürülebilirlik: Sürdürülebilirlik, yeterli gıdanın hem şimdiki hem de gelecekteki nesiller için erişilebilir olması anlamına geliyor. Bu bakımdan doğal varlıkların kullanımının gelecek kuşakların gıda üretim kabiliyetini olumsuz yönde etkilememesi gerekiyor.

Sürdürülebilir tabaklar oluşturmak: Gıda hakkının sürdürülebilirlik yönü, gelecek kuşakların gıda hakkının garanti altına alınması anlamına geliyor. Bu maksatla gerek Binyıl Kalkınma Hedefleri gerekse SKA’lara ulaşmak için uluslararası toplum kendine hedef yıllar belirlese de bu hedeflerin hep uzağında kalınıyor. Hedeflerin gerçekleşmemesiyle birlikte birçok fikir ve bu fikirleri taşıyan kavramlar ortaya çıkıyor. Bu kavramlardan biri olarak klimataryen veya iklim dostu denilebilecek beslenme, gıda tercihlerimizi, karbon ayakizinin azaltılmasına yönelik yapmamız gerektiğini savunuyor. Bu doğrultuda tüketilecek olan ürünlerin ne kadar uzaktan getirilmekte olduğu sorgulanırken, gıdanın kişilerin yaşadığı bölgede üretilmesi, işlenmesi, paketlenmesi ve dağıtılması teşvik ediliyor. Bununla birlikte karbon ayakizi yüksek endüstriyel hayvancılık üretimi et tüketiminin azaltılarak, yerine protein ihtiyacını karşılayacak kuru baklagiller gibi tercihlerin artırılmasını destekliyor.

Bu beslenme tipine ihtiyacın ortaya çıkışı, karbon ayakizi yüksek endüstriyel tarım ve hayvancılık sisteminden kaynaklanıyor. Üretim endüstriyel olunca, tüketim de bunun sonucu olarak bugünkü halini almış ve bunun sürdürülemeyecek nitelik taşıması nedeniyle kişilerin karbon ayakizi düşük gıda tercihlerinde bulunması gerektiği belirtilmeye başlandı. Ancak bunun kişiler üzerinden değil, sistemsel olarak sorgulanması gerekiyor. Zira tarım ve gıda sistemleri, toplumun beslenme şeklini belirliyor. Bu bakımdan klimataryen beslenme, endüstriyel tarım ve gıda sisteminden sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerine geçişin bir sonucu olarak görülmelidir.

Bu yazı, ekoIQ’nun 113. sayısında yayımlanmıştır. Dergiye buradan ulaşabilirsiniz.

About Post Author