#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
yapay zeka

Gıda Sisteminde Tarladan Sofraya Yapay Zeka Etkisi

Küresel seragazı emisyonlarının, su tüketiminin, arazi kullanımının ve biyolojik çeşitlilik kaybının önemli bir kısmından sorumlu olan gıda sistemimiz, yapay zekadan giderek daha fazla yararlanmaya başlıyor. Yapay zeka ile sürdürülebilir tarım uygulamalarını bir araya getirmek iklim kriziyle mücadelede önemli bir role sahip olacak. En az kaynak kullanarak en iyi ürünü elde etmekten tabağımıza gelen gıdanın israfını azaltmaya kadar tüm gıda sistemini dönüştürecek.

Gelecek 30 yıl içinde dünya nüfusunun 10 milyara yaklaşacağı göz önüne alınıyor. Dolayısıyla artan nüfusun beslenme ihtiyacını karşılayabilecek sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaşması hayati öneme sahip. Başta iklim krizi olmak üzere yine iklim kriziyle doğrudan bağlantılı enerji sorunu, toprağı ve ürünleri etkileyen hastalıklar, toprak bozunumu gibi sorunlar sürdürülebilir tarımın gelişimi karşısında en büyük engellerini oluşturuyor.

Dünyada 800 milyon İnsan Gıda Güvensizliği Yaşıyor

Tüm Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda (SKA’lar) olduğu gibi, gıda güvenliğini sağlamak da çevre, ekonomi, barış ve güvenlik ve teknolojiyle iç içe geçmiş zorlayıcı bir hedef. Halihazırda dünya çapında 800 milyon insan gıda güvensizliği içinde yaşıyor. Böylelikle var olan engelleri aşmak için akıllı teknolojiler ve tarım uygulamalarında yapay zekanın kullanımı daha da önem kazanıyor.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre; gıda sistemi, küresel seragazı emisyonlarının, su tüketiminin, arazi kullanımının ve biyolojik çeşitlilik kaybının büyük bir kısmından sorumlu. Bu nedenle herkes için yeterli, besleyici ve uygun fiyatlı gıda sağlayabilecek, aynı zamanda gezegen ve insanlar üzerindeki olumsuz etkileri minimize edebilecek bir sistem kurmak kaçınılmaz.

Toprak sağlığını ve ekosistemleri iyileştirmeyi hedefleyen bir tarım yaklaşımı olan rejeneratif tarım uygulamaları ile yapay zeka ve dijital teknolojinin ortaya koyacağı sinerji, bir yandan çiftçilerin iklim değişikliğiyle mücadelede aktif katılımcılar olmasını sağlarken, gıda üretimini daha verimli ve sürdürülebilir bir şekilde yapma yeteneklerini de artırma potansiyeline sahip. Böylesine bir dönüşüm yalnızca basit bir uyum sağlamanın ötesinde tarım için sürdürülebilir bir gelecek şekillendirmek adına proaktif bir adım anlamına da geliyor.

İklim Değişikliğine Karşı Bir Adım Önde Olmamızı Sağlayacak

Peki, yapay zeka tüm bunları sağlamak adına neler yapabilecek? Öncelikli olarak bugün artık toprak sağlığı ve su mevcudiyetinden hava durumu eğilimlerine ve zararlı kontrolüne kadar, iklim değişikliğinin beraberinde getirdiği sorunlara karşı bir adım önde olma ve bunlara yanıt verme becerisi giderek daha fazla sağlam ve paylaşılan veri sistemlerine bağlı hale geliyor.

Uzaktan algılama, uydu görüntüleme ve dünya gözlem sistemleri gibi teknolojilerle, hem üretim verimliliğini artıracak hem de maliyetleri düşürecek bir yapay zeka devriminin eşiğindeyiz. Yapay zekanın gıda sistemlerini geliştirme potansiyeli, arazi, enerji ve taşımacılık alanlarında da oldukça büyük.

Yapay zeka çiftçilerin ve tarım işletmelerinin, toprak, hava durumu, zararlılar, hastalıklar ve bitki sağlığını izlemek ve analiz etmeleri için veri ve algoritmalar kullanarak mahsul yönetimini en verimli şekilde yapabilmelerine yardımcı olabilecek. Örneğin dronlar, sensörler, robotlar ve akıllı sulama sistemleri gibi hassas tarım teknikleri kullanarak, gübre, pestisit, su ve enerji kullanımının ciddi şekilde azaltılmasını da sağlayabilecek.

Yapay zeka bir yandan da çiftçilere ve tarım işletmelerine, yeni tür genetik mühendislik ve ıslah teknikleri kullanarak iklim değişikliği, stres ve hastalıklara daha dayanıklı yeni bitki çeşitleri yaratmalarına yardımcı olarak mahsul çeşitliliğini ve dirençliliğini de artırabilecek.

Bir Restoran Her Yıl Yaklaşık 10 ton Yenilenebilir Gıdayı İsraf Ediyor

Yapay zeka ayrıca günümüzde iklim krizinden en çok etkilenen Küresel Güney’in tarım ve iklim değişikliği ihtiyaçlarıyla uyumlu bir teknoloji devrimine de öncülük edebilecek potansiyele sahip. Arazi kullanımı kararları, iklim modellemesi, ekosistem verileri ve felaket risk haritalama temelinde en uygun alanlar ve ürünleri daha doğru belirlemek yapay zeka kullanılarak artık daha olası bir hal almış durumda.

Yapay zeka, makine öğrenimi, bilgisayarla görme ve tahmin analiz gibi süreçler kullanarak, her sorunu küçük çözümlerine ayırmamıza ve gıda üretimi ile dağıtımını çok daha kolay ve verimli hale getirmemize yardımcı olabilecek. Araştırmalara göre, ortalama bir restoran her yıl yaklaşık 10 ton yenilebilir gıda israfı yapıyor ve yine ortalama olarak gıda israfımızın %70’i fazla üretim ve aşırı stoklamadan kaynaklanıyor.

Dünya nüfusunun yarısından fazlasının yaşadığı şehirlerde, şehir tüketicileri ile çevredeki üreticiler arasındaki daha verimli bağlantıları belirlememize yardımcı olacak ve bu da taşımacılık emisyonlarını ve gıda israfını azaltacak.

Piyasa talepleri hakkında hızlı iç görüler sağlayarak ve dağıtım ağlarını yaklaşan iklim şokları ve felaketlere daha iyi hazırlayarak tedarik zincirlerine yeni verimlilik katabilecek. Gıdanın çiftlikten tabağa kadar izlenmesini sağlarken, çiftçilere, perakendecilere, restoranlara, ve diğerlerine gıdanın zamanında hasat edilmesini, sevk edilmesini ve tüketilmesini sağlamak için yardımcı olacak.

Organik Beslenmeye Doğru