Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Doğa kızgın, ancak Yeşil Yeni Düzen yardımcı olabilir” diyor ve “Ben kendi paramın vergi yoluyla mercan resiflerini yok etmesini ve buzulları eritmesini istemiyorum” diye de ekliyor.
Bu haberin orijinali The Nation’da yayınlanmıştır. EKOIQ’nun da içinde bulunduğu 250’den fazla haber platformunun Covering Climate Now projesi ile ortaklığı kapsamında yayınlanmaktadır.
Haber: Mark Hertsgaard
Çeviri: Gülce Demirer
BM Genel Sekreteri ve eski Portekiz Başbakanı Antonio Guterres, Covering Climate Now ile gerçekleştirdiği röportajında, “Hükümetler her zaman, er ya da geç, halkın görüşünü önemser. İnsanlar doğruyu söylemeye devam etmeli ve -özellikle demokratik- siyasi düzenlerin bunu sağlayacağına güvenmeliyiz” dedi.
Guterres, ABD Başkanı Donald Trump ve Trump yönetiminin iklim eylemine olan muhalif duruşu hakkında herhangi bir yorumda bulunmadı. Ancak CBS News’ın 15 Eylül’de yayınladığı ankete göre ABD vatandaşlarının %69’u bir sonraki başkanın iklim krizine yönelik harekete geçmesini istiyor; %53’ü ise iklim eyleminin şu an uygulanması gerektiğini düşünüyor. Guterres, “Tıpkı Çin ve Japonya gibi Asya ülkelerinin kömür kullanımını durdurmasına benzer şekilde ABD de iklim eylemine dair sıkı taahhütlerde bulunmuş olsaydı çok daha iyi olurdu. Ancak o zamana kadar bütün toplumların, hükümetlere baskı uygulayarak daha hızlı olmaları gerektiğini anlamalarını sağlamalarını istiyorum. Çünkü yarışı kaybediyoruz” dedi.
23 Eylül’deki BM İklim Eylemi Zirvesi’ne altı gün kala Guterres, genç iklim aktivistlerinin hükümetler üzerinde Paris Anlaşması’nın küresel ısınmayı 2 dereceyle, tercihen 1,5 derece ile sınırlandırmak adına uyguladığı baskının, sivil toplumdaki “mükemmel bir liderlik” örneği olduğunu söylüyor.
Ayrıca Avrupa’da yeşil partilerin son seçim sonuçlarında aldıkları kayda değer fark, önümüzdeki Pazartesi gerçekleşecek iklim zirvesinde Avrupa Birliği’nin 2050 yılına kadar karbon nötr olacağını duyurması konusunda Guterres’e umut veriyor.
Dorian Kasırgası’nın neredeyse tamamen yok ettiği Bahamalar’daki ziyaretinden dönen Guterres “Doğa kızgın” dedi. Guterres ayrıca Afrika’da yaşanan kuraklıktan, eriyen buzullardan, yok olan mercan resiflerinden ve 2019’daki, şu ana kadar kaydedilen en sıcak Temmuz ayından ve deniz seviyelerinin 10 ila 20 metre arasında artabileceğinden de bahsetti ve “Doğa ile oyun oynayamazsınız. Doğa elbet karşılığını verir” dedi.
Guterres, 2020 ABD başkanlık seçimlerine karışmak gibi bir isteği olmadığını söylüyor olsa da küresel bir Yeşil Yeni Düzen’in savunuculuğunu yapan Demokrat Parti adayı Bernie Sanders hakkında olumlu yorumlarda bulundu. Çoğu Demokrat Parti adayı öyle ya da böyle güneş enerjisi, enerji verimliliği gibi teknolojilerle milyonlarca iş imkanı tanıyabilecek Yeşil Yeni Düzen’i destekliyor. Ancak The Nation tarafından hazırlanan yeni bir rapora göre sadece Sanders’ın önerdiği Yeşil Yeni Düzen 2030 yılına kadar küresel emisyon oranlarını %45 oranında azaltmayı ve 2050 yılında karbon nötr olmayı hedefliyor. Sanders’ın Yeşil Yeni Düzen’i sadece ABD’deki emisyon oranlarının azaltımını taahhüt etmekle kalmıyor, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin de emisyon azaltımlarına yardımı da kapsıyor.
Guterres, “Paris Anlaşması oldukça açıktı. Gelişmiş ülkelerin kamu ve özel kaynaklardan, her yıl 100 milyar dolar toplayarak gelişmekte olan ülkelere emisyon azaltımı ve olası afetlere karşı önlem gibi iklim hedeflerine ulaşmada yardımda bulunması taahhüdü yer alıyordu. Ancak ABD de dahil olmak üzere bütün ülkelerin önemli bir rolü bulunuyor” dedi.
Refah seviyesi yüksek ve düşük ülkeler, refah seviyesi yüksek ülkelerin ne kadar finansal yardımda bulunacağını 1992’deki BM “Dünya Zirvesi”nden beri tartışıyorlar. Refah seviyesi düşük ülkeler, iklim krizinin ve iklimsel bozulmanın sebebi olarak yüksek gelirli ülkelerin emisyonlarını suçluyor. Aynı zamanda bu krizden en kötü etkilenenler olduklarını da vurguluyorlar. Refahı yüksek ülkeler genellikle bu faktörleri hesaba katmıyor ve çok cömertçe davranır gibi yapıp gerçekte oldukça düşük miktarlarda yardımda bulunuyorlar. Örneğin ABD sadece 1 milyar dolar yardımda bulunmuş durumda ve Trump yönetimi fazladan yapılacak herhangi bir yardımı engelliyor.
Daha önce milletvekili seçilmiş biri olarak Guterres, hükümetlerin halka iklime karşı alınacak önlemlerin ekonomik bir zorluk getireceği anlamına gelmediğini göstermeleri gerektiğini belirtiyor. Guterres, bireylerin vergilerini azaltırken emisyon salımı vergilerini arttırmayı kapsayan iklim-akıllı vergi reformunu da savunuyor. “Bir siyasetçi olarak, karbon vergisiyle sizden para alıp karşılığında hiçbir şey vermezsem, insanlar buna karşı çıkar” diyor. Bu şekilde çok az tanımlanıyor olsa da, fosil yakıt üretimi için şirketlerin verdikleri ödenekler de bir vergi çeşididir. Guterres, “Ödenekler vergileri ödeyenlerin paralarıyla karşılanır. Ben kendi paramın vergi yoluyla mercan resiflerini yok etmesini ve buzulları eritmesini istemiyorum” diyor.
Guterres ayrıca Yeşil Yeni Düzen’in maliyetinin çok yüksek olacağı eleştirisini de cevapladı: “Peki hiç eyleme geçilmemesinin sonuçlarının maliyeti ne olacak? Önümüzdeki pazartesi hükümetlerin İklim Eylemi Zirvesi’nde yapacaklarına ve önümüzdeki haftalarda ve yıllarda sivil toplumun uygulayacağı baskıya bağlı olarak bu sorunun cevabını görebileceğiz” dedi.