Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) bugün yayımladığı raporla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres’in açıklamasını paylaşıyoruz.
“Bugünün IPCC 1. Çalışma Grubu Raporu, insanlık için bir kırmızı kod anlamına geliyor. Alarm sesleri kulakları sağır ediyor ve kanıtlar reddedilemez: Fosil yakıtların kullanımı ve ormanların yok edilmesi ile çıkan seragazı emisyonları gezegenimizi boğuyor ve milyarlarca insanı riske atıyor. Küresel ısınma dünya üzerindeki her bölgeyi etkiliyor ve birçok değişikliğin geri dönüşü yok.
Uluslararası olarak kabul edilmiş 1,5 derecelik eşik, tehlikeli bir yakınlıkta. Kısa zamanda 1,5 dereceye ulaşma riski ile karşı karşıyayız. Çabalarımızı acilen hızlandırmak ve en hırslı yolu izlemek, bu eşinin aşılmasını önlemenin tek yolu.
1,5 derece hedefininde kalmak için şimdi kararlı davranmalıyız.
Şu an zaten 1,2 derecedeyiz ve hâlâ ısınıyoruz. Isınma son yıllarda daha da hızlandı. Bir derecenin her aşaması önemli. Seragazı salınları rekor seviyelerde. Aşırı hava olaylarının ve iklim felaketlerinin hem sıklığı hem de şiddeti artıyor. Bu nedenle Birleşmiş Milletler’in bu yıl Glasgow’da düzenlenecek olan iklim konferansı çok önemli.
Toplumun yaşam gücü, sıcaklık artışını 1,5 santigrat derecede sınırlayan politikalar, eylemler ve yatırımlar üzerine birleşen hükümet, iş dünyası ve sivil toplum liderlerine bağlı. Bunu tüm insanlık ailesine, özellikle de bugün iklim acil durumunda en az sorumluluğa sahip olmalarına rağmen en çok zarar gören en yoksul ve savunmasız topluluklara ve uluslara borçluyuz.
Çözüm belli. Bu krize dayanışma ve cesaretle karşılık verirsek kapsayıcı ve yeşil ekonomi, refah, temiz hava ve daha iyi sağlık koşulları herkes için mümkün olacak. Glasgow’daki COP26’ya kadar tüm uluslar, özellikle de G20 ve ülkeleri ve diğer büyük emisyoncular, net sıfır emisyon koalisyonuna katılarak daha güvenilir, sağlam ve geliştirilmiş Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkılarını (NDCs) ve politikalarını geliştirmeliler.
Enerji konusunda acilen eyleme ihtiyacımız var. Şu an ciddi karbon kirliliği kesintileri olmazsa 1,5 derecelik hedef hızla daha da ulaşılamaz hale gelecek. Bu rapor, fosil yakıtlar ve kömür gezegenimizi yok etmeden önce bir ölüm çanı çalmalı. 2021’den sonra yeni kömür santrali inşa edilmemeli. OECD ülkelerinin mevcut kömür santrallerini 2030’a kadar aşamalı olarak kaldırması, diğer ülkelerin ise 2040’a kadar bunu izlemesi gerekiyor.
Ülkeler ayrıca yeni fosil yakıt aramalarına son vermeli ve fosil yakıtlara verilen finansal desteği yenilenebilir enerjilere aktarmalı. Bu yüzyılın ortasına kadar net sıfır yörüngesinin korunabilmesi için 2030’a kadar güneş ve rüzgar kapasitesi dört, yenilenebilir enerji yatırımları ise üç katına çıkarılmalı.
Şüphesiz, iklim krizinin etkileri daha da kötüleşecek. İklim krizinin ön saflarında bulunan yaşamları ve geçim kaynaklarını korumak, ahlaki ve ekonomik bir zorunluluğumuz. Adaptasyon ve dayanıklılık finansmanı, iklim denkleminin ihmal edilmiş yarısı olmamalı. İklim desteğinin yalnızca %21’i adaptasyona yönelik. Bağışçıları ve çok taraflı bankalarını, tüm kamu iklim finansmanlarının en az %50’sini insanları, özellikle de kadınları ve savunmasız grupları korumaya ayırmaya çağırıyorum. Covid-19 iyileşme harcamaları, Paris Anlaşması hedefleri ile uyumlu olmalı. Ayrıca, gelişmekte olan ülkelerdeki emisyon azaltımı ve adaptasyonu desteklemek için yıllık 100 milyar dolar vaadi yerine getirilmeli.
Yatırım yöneticileri, varlık sahipleri ve işletmeler için iklim krizi çok büyük finansal riskler oluşturuyor. Bu riskler ölçülmeli, açığa çıkarılmalı ve azaltılmalı. Kurumsal liderlerden minimum uluslararası karbon fiyatını desteklemelerini ve portföylerini Paris Anlaşması’na uygun hale getirmelerini istiyorum. Net sıfır kürsel ekonomiye adil ve hızlı dönüşümü mümkün kılmak için kamu sektörü ve özel sektör birlikte çalışmalı.
Şimdi güçlerimizi birleştirirsek iklim felaketini önleyebiliriz. Ancak bugünkü raporun açıkça ortaya koyduğu üzere gecikme için zaman yok ve mazeretlere yer yok. COP26’nın bir başarı olmasını sağlamak için hükümet liderlerine ve diğer tüm paydaşlara güveniyorum.”
-António Guterres, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri