#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Haberin Hafızası ve İklim Değişikliği

EKOIQ olarak 10 yıldır “Yeşil İş / Yeşil Yaşam” sloganıyla yayım yapıyoruz. Orman yangınlarıyla beraber ortaya çıkan bilgi karmaşının ardından kendi arşivimizi tarayalım dedik ve bugün geldiğimiz noktanın sebeplerini bulmaya çalıştık. Bilimsel gazetecilik yapmaya çalışan bir medya kuruluşu olarak son iki yılda bulduklarımız bugün geldiğimiz noktayı anlamamızda yeterli oldu.

Orman yangınları, sel felaketleri, kuraklık ve iklim değişikliği, insan hayatının doğadan kopuşunun sıfır noktası olan Sanayi Devrimi’yle başladı. Buharlı makinelerin, bildiğimiz dünyanın sonunu getireceğini elbette tahmin edemezdik, ancak bitmeyen savaşlar ve küreselleşme, içinde bulunduğumuz noktaya gelmemizi hızlandırdı: İklim Krizi.

EKOIQ olarak Türkiye’nin ve Dünya’nın içinde bulunduğu durumu anlamlandırmak için kendi arşivlerimizi araştırdık ve Türkiye’de orman yangınlarına dair yaptığımız haberleri derledik. En eskisinden en günceline haberlerimizi açıklamalarıyla sunuyoruz:

Eylül 2018’de Levent Kurnaz, aylarca süregelen ve binlerce insanı yerinden eden Kaliforniya yangınlarını incelediği yazısında, şöyle bir not düştü: “Kaliforniya ve Atina yangınlarının ortak özelliğinin bizim coğrafyamıza çok benzer noktalarda ortaya çıkmış olmasıdır. Gelecek senelerde bizim de başımıza gelmemesi için elimizden gelen her türlü önlemi almak zorundayız.”

Temmuz 2020’de, Sıcak Dalgaları ve Türkiye’de Halk Sağlığı webinarında, uzmanlar “küresel ısınmanın halk sağlığını tehdit ettiği durumlar, sıcak dalgalarının yaygınlaşması ve uzaması, özellikle Akdeniz, Amazon ve Avustralya’da ciddi hasara yol açan orman yangınları ve suya erişimi zorlaştırarak tarımsal faaliyetleri aksatan kuraklık” olarak sıraladılar.

Ekim 2020’de, Avrupa Çevre Ajansı yayımladığı raporda, şöyle dedi: “Özellikle taşkın yataklarında devam eden inşaatlar, toprak yüzeylerin beton veya asfaltla kaplanması, az miktarda yeşil alan ve orman yangını ve toprak kayması eğilimli alanlardaki kentsel yayılım, şehirleri ve kasabaları çok daha savunmasız hale getiriyor.” Raporda sıcak hava dalgası, şiddetli yağış, sel ve kuraklık dışında orman yangını risklerine de dikkat çekerek ülkelerin bu afetlere hazırlanması uyarısında bulundu. Erken uyarı, bilinçlendirme ve doğa temelli çözümlerin acilen ele alınması gerektiği söylendi.

Ayrıca, 2020’de 30 milyon insan doğal afetler nedeniyle yer değiştirdi. Bu afetlerden ilk üçü, kasırga, seller ve orman yangınları.

28 Haziran’da Muğla’da yağışların %98 azaldığı haberini yaptık. Muğla’ya Mayıs ayında 0,5mm yağış düştü. Meteorolojik kuraklıkla beraber topraktaki nem düştü, beraberinde yangın tehlikesi arttı. Uzmanlar, kuraklığın küresel ısınmanın sonucu olduğunu söyledi. Bugün orman yangınlarıyla mücadele eden iki bölgemizden biri olan Akdeniz’de yağış oranları geçen seneye göre %87, Ege’de %89 azaldı. İç Anadolu’da ise yağışlar Mayıs ayında yalnızca 14,8 mm oldu.

EkoIQ Editör