#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey
hdp kocaeli buyuksehir belediye baskan adayi prof dr nilay etiler cocugunuzu yetistirmek isteyeceginiz bir kent olmali

HDP Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Dr. Nilay Etiler: “Çocuğunuzu Yetiştirmek İsteyeceğiniz Bir Kent Olmalı”

Yaşanabilir bir kent olarak biz fiziksel çevresinin insan sağlığı açısından tehdit unsuru olmadığı bir kent düşünüyoruz. Yani havası, suyu, toprağı, denizi çeşitli kirlilikler barındırıyorsa toplum sağlığını tehdit eden bir yer oluyor.

Yaşanabilir bir kent olarak biz fiziksel çevresinin insan sağlığı açısından tehdit unsuru olmadığı bir kent düşünüyoruz. Yani havası, suyu, toprağı, denizi çeşitli kirlilikler barındırıyorsa toplum sağlığını tehdit eden bir yer oluyor. Ve Kocaeli tam olarak böyle. Onun dışında da kültürel ve sosyal olarak da yaşanabilir olması gerektiğini düşünüyoruz. Kocaeli bu niteliklerini son 10 yılda kaybetmiş bir kenttir. Kocaeli’nde yaşayan her bir bireyin bu kentte yaşamaktan keyif aldığı, çocuklarını bu kentte yetiştirmeyi düşündüğü bir kent olmalı burası.
*
Kocaeli sanayileşmenin getireceği kalkınma uğruna gözden çıkartılmış bir kent.
*
Hava kirliliği ciddi bir sorun ve temel kaynağı sanayi tesisleri. Zaten bu kentteki bütün tehditler sanayiden geliyor çünkü sanayi bir kalkınma unsuru olarak görülüyor ve sanayicilerin her şeyi yapması mubah olmuş. Filtreleri çalıştırmıyorlar, hava kirliliği var. Mevcut yönetim de halktan yana değil, sermayeden yana tavır aldığından “denetime geleceğiz” diye önceden haber veriyorlar. Filtreler, arıtma tesisleri öyle çalışıyor. Burası böyle bir yer. Organize Sanayi Bölgeleri kuruldu, ama denetlemek çok zor.
*
Ama çevre kirliliğinin herkes farkında. Eskiden çevre kirliliği dediğimiz zaman insanlar : “Ben ekmek derdindeyim, sen ne diyorsun kardeşim?” derdi. Lüks bir konuydu çevre kirliliği. Artık değil. Kocaeli’nde kanserden ölme oranı yüksek. Dil Ovası’nda %33, İzmit’te %18. Türkiye’de %13.
*
Su kıtlığı sorunumuz var. Sanayi tesisleri Kocaeli’nin içme ve kullanma suyunu kullanıyor. Yuvacık Barajımız vardı yetmedi. Sapanca Gölü’nü devreye soktular. Şimdi de Sapanca Gölü kuruyor. Bunun nedenlerinin başında Sapanca Havzasını besleyen su kaynaklarının üzerinde 27 tane içme suyu şişeleme tesisi olması. Bunların 20den fazlasının ruhsatı son 10 yılda verilmiş. Yani havzayı besleyen su kaynaklarının önünü kesip ticaret yapıyorlar. Kar elde eden bir sistemin içine sokmuşlar şişeleme nedeniyle. Diğer nedeni de sanayi tesislerin Sapanca Gölü’nden su çekiyor olması.
*
Bunların başında da geçtiğimiz yıl AKP’lilerin büyük bir mücadeleyle, halkın itirazına rağmen, kurdurttukları “Posco” isimli demir-çelik haddehanesi. Sapanca Gölü’nün hemen kenarına kuruldu. Belediye kendi eliyle su borularını döşedi. Posco yüzünden havadan metal tozu yağıyor, suyu çekiyor. Posco “Biz Sapanca Gölü’nden su çekmiyoruz. Yuvacık Barajı’ndan kullanıyoruz” diye açıklama yaptı.
*
Kocaeli bir deniz kenti olduğu halde kıyılarımız sanayi tarafından kullanılıyor. Liman kenti oldu. Dil Ovası’nda 11 tane liman var. Orada yaşayan insanlar denizi uzaktan seyrediyorlar. Karşı taraftaki yerleşim alanlarının boşaltılıp kendilerine verilmesini isteyecek kadar fütursuzca ilerliyorlar. Böyle giderse 2023’te baktığımız zaman körfezin kıyılarının tamamen sermaye adına kullanıldığını göreceğiz.
*
Kadın konusu çok önemli. Kocaeli bu anlamda da olumsuz bir yer. Türkiye’de kişi başı gelirin en yüksek olduğu kent: 33.000 dolar. Sosyoekonomik kalkınmışlık indeksinde 2. sırada. Ama kadın-erkek eşitliğinde 20. sırada. Marmara Bölgesi’nde kadına yönelik şiddetin en çok uygulandığı il. Bu kentte yaklaşık 14 bin kadın koruma altındaymış. Belediyeler kadınların cinsiyet rollerini pekiştirecek şekilde onlara meslek edindirme kursları adı altında hobilerin geliştirilmesini sağlıyor. Meşguliyet terapisi diyoruz biz buna. Benim adaylığım sayesinde kadın sorunlarını diğer adaylar da konuşmaya başladılar.
*
Programımızda Kocaeli’ni sadece bir sanayi kenti olarak ele almadık. Temel ilkemiz Kocaeli sanayiye doymuştur. Artık yeni bir tesis kurdurtmayacağız. Biz burayı bir turizm kenti, tarım bölgesi ve deniz kenti olarak ele aldık. Bu bölgede çok verimli tarım alanları var. Buralara sanayinin istila etmesini önlemek ve organik tarımı güçlendirmek; eko turizmi teşvik etmek, desteklemek var programımızda. Kıyı kenti olarak da ele aldığımız zaman burası liman kenti olmasının yanında balıkçılık var hala Karamürsel’de. Şimdi son yıllarda bu istila, balıkçıların barınaklarını yok ediyor. Sahil kenti olma özelliğini koruyup daha da güzelleştirebiliriz kentimizi.
*
“Kocaeli’ni yaşanabilir bir kent yapacağız” diyoruz sonuç olarak…

EkoIQ Editör