İklim değişikliğinde herkesin ortak sorumluluğu olduğunun altını çizen Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “İklim değişikliği afetinin daha da kötüsüyle yüzleşmemek adına temiz enerji için harekete geçip karbonsuzlaşarak yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı, enerji verimliliği uygulamaları ve mevcut en temiz enerji teknolojileri ile iklim değişikliğine karşı duralım” çağrısını yaptı.
26 Ocak Uluslararası Temiz Enerji Günü, insan ve gezegenin yararına temiz enerjiye adil ve kapsayıcı bir geçiş için farkındalığı artırma ve harekete geçme çağrısı günü olarak ilan edildi. Herkesin enerjiye erişim hakkı ile temiz enerjinin yaşamdaki vazgeçilemez önemini vurgulayan İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, bir çağrı yaparak yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının önemine dikkat çekti. Karaosmanoğlu, enerji verimliliği uygulamaları ve mevcut en temiz enerji teknolojileri ile iklim değişikliğine karşı durulabileceğini ifade etti.
“IRENA Kuruluş Konferansı Enerji Sektörü için Dönüm Noktası”
Prof. Dr. Karaosmanoğlu, ilan edilen “26 Ocak Uluslararası Temiz Enerji Günü” için tarih seçiminde Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) kuruluş günü olan 26 Ocak 2009’un esas alındığı bilgisini verdikten sonra, “Enerji sektörü için dönüm noktası olan IRENA Kuruluş Konferansı’nda 75 ülkenin tüzük imzasıyla küresel enerji gidişatını biyokütle, güneş, rüzgar, su kaynaklarının elektrik, ısı, soğuk, katı-sıvı-gaz yakıtların üretiminde kullanılması ile enerjiye erişim ve enerji güvenliği sağlanması, düşük karbonlu ekonomide büyüme ve refaha ulaşılması hedeflenerek bilgi, teknoloji, politika, strateji, finans için bağımsız, hükümetler arası mükemmeliyet merkezi göreve başladı” dedi. Ülkemizin de merkezi Abu Dabi’de olan IRENA kurucu ve en etkin üyelerinden biri olduğunu belirten Karaosmanoğlu, halen Avrupa Birliği (AB) dahil 170 üyenin bulunduğunu aktardı.
“Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile İlerliyoruz”
Karaosmanoğlu, BM 2030 Gündemi için 2015’te üç söz vererek aşırı yoksulluğu sona erdirme, eşitsizlik ve adaletsizlik ile mücadele, iklim değişikliğini düzeltme için Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) ile ilerlediğimizi belirtti.
SKA 7’de “Herkes için karşılanabilir, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerjiye erişim sağlama” tanımlı olduğunu söyleyen Karaosmanoğlu, “IRENA, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), BM İstatistik Bölümü (UNSD), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) işbirliğinde hazırlanan SKA 7’yi Takip Etme: 2024 Enerji İlerleme Raporu’nda, 2021’de toplam nihai enerji tüketimindeki yenilenebilir enerji kaynaklarının payı %18,7. 2022 yılında 7,2 milyar insan elektrik şebekesine bağlıyken 685 milyon kişi elektriğe, 2,1 milyar kişi ise temiz pişirme yöntemlerine erişemedi” diye konuştu.
Temiz enerjiye destek amacıyla gelişmekte olan ülkelere yapılan uluslararası finansal akışların 2022’de 15,4 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Karaosmanoğlu, herkes için enerjiye erişim hakkının yanı sıra insan ve gezegen için temiz enerjiye erişim hakkının önemini de vurguladı.
“Seragazları Emisyonu Salındıkça İklim Değişiyor”
İklimin değiştiğini belirten Karaosmanoğlu, “İnsan, insan için tüketip üretirken günlük yaşamda ve iş dünyasında, doğrudan ve dolaylı etkilerle iklim değişikliğine sebep olan seragazları emisyonu salınır, küresel sıcaklık artar ve iklim değişir” dedi.
Statista küresel seragazları 2023 sektörel yüzdesel dağılımında; elektrik: 26, ulaştırma: 15, endüstri: 11, tarım: 11, yakıt üretimi: 10, endüstriyel prosesler: 9, arazi kullanımı, arazi kullanım değişikliği ve ormancılık: 7, binalar 6, atık ve diğerlerinin: 4 olduğunu anlatan Karaosmanoğlu, enerji kaynaklı emisyonların iklim krizine ciddi etkisinin olduğuna işaret etti.
“Karbonsuzlaşma Yolunda Temiz Enerji Tartışılmaz”
“Elektrik üretiminin büyük kısmı kömürlü santral, ulaştırmada ise kara taşımacılığı kökenli” diyen Karaosmanoğlu, şunları aktardı: “Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) hiç istenmeyen rekorlarla son 10 yılın kayda geçen en sıcak 10 yıl olduğunu, 2024’ün de sanayi öncesi dönemlere göre 1,55 derece daha sıcak olduğunu açıkladı.”
Karaosmanoğlu, bu korkutucu sayıların enerjide karbonsuzlaşma yolunda temiz enerji ile ilerleme gereğinin tartışılamaz yerini gösterdiğinin altını çizdi.
“İklim Değişikliğine Karşı Duralım”
Karaosmanoğlu “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verisine göre 2023 yılı elektrik üretimi kaynak bazında incelendiğinde, üretimin %36,2’si kömürden, %21,0’i doğalgazdan, %19,3’ü hidrolik enerjiden, %10,3’ü rüzgar enerjisinden, %6,7’si güneş enerjisinden, %3,4’ü jeotermal enerjiden ve %3,2’si diğer kaynaklardan sağlandı. Kasım 2024 itibarıyla elektrik üretimimiz 318,0 TWh olarak gerçekleşmiş, bu üretimin %40’ı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanarak Anadolu ve Rumeli’nin doğa sermayesi güneş, rüzgar, su ve biyokütlesi yerli ve temiz enerjimiz oldu. Haziran 2024 Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre ülkemizde 2022’de enerji: 71,8; tarım: 12,8; endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı: 12,5; atık: 2,9 yüzde oranlarında emisyona neden oldu” dedi.
2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi için enerji kökenli emisyonlarımızı “2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi” doğrultusunda azaltmamız gerektiğine vurgu yapan Karaosmanoğlu, “Çünkü hepimiz iklim değişikliğinden sorumluyuz. İklim değişikliği afetinin daha da kötüsüyle yüzleşmemek adına temiz enerji için harekete geçip karbonsuzlaşarak yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı, enerji verimliliği uygulamaları ve mevcut en temiz enerji teknolojileri ile iklim değişikliğine karşı duralım” diye konuştu.