#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

Herşeyi Değiştirebilecek Yeni bir Süreç Başlıyor: Avrupa Yeşil Düzen Belgesi

Avrupa Komisyonu tüm dünyanın kaderini etkileyebilecek Avrupa Yeşil Düzen belgesini yayımladı. Belgeye göre, Komisyon seçilen sektörlerde, ihracatla oluşan karbon sızıntısını (carbon leakage) azaltmak için “Karbon sınır düzenleme mekanizmasını” (Carbon Border Adjustment Mechanism) önerecek, emisyonların 1990 seviyelerine kıyasla 2030’a kadar en az %50 ila %55 arasında azaltmayı sağlayacak.

COP25 İklim Zirvesi Madrid’de son günlerine yaklaşırken, Avrupa Komisyonu, Avrupa Komisyonu tüm dünyanın kaderini etkiyebilecek Avrupa Yeşil Düzen belgesini yayımladı. Metin, AB’nin Ekim 2020’de yasa haline getirmeyi planladığı Yeşil Düzen hakkında beş yıllık bir iş planı anlamına geliyor ve içerdikleriyle iklim değişikliğine karşı şimdiye kadar yayınlanmış en önemli politika bütününü sunuyor.

Avrupa Yeşil Düzeni AB’nin doğal sermayesini korumayı, artırmayı ve vatandaşlarını çevre kaynaklı risklerden korumayı hedefliyor. Bu dönüşümün katılımcı ve adil olması gerektiğini üstüne basa basa söylüyor. İnsanları birinci sıraya koymalı; en çok etkilenecek bölgeler, sanayiler ve işçilere önem vermeli. Politikaların uygulanabilmesi ve kabul edilebilmesi için aktif kamu katılımı ve güven bu dönüşüm sürecinde oldukça önemli.

AB, ekonomisini ve toplumunu daha sürdürülebilir bir geleceğe hazırlamak için kolektif yeterliliğe sahip. Metin de, AB’nin güçlü olduğu yönlerinden yararlanarak, iklim ve çevre uygulamalarında, tüketici koruma ve işçi haklarında dünyada öncü olabileceğinin üzerinde duruyor. Büyük kamu yatırımlarının ve özel sermayenin doğrudan iklim ve çevre eylemlerine aktarılmasına ihtiyaç duyulurken, sürdürülebilir olmayan eylemlerden kaçınılması gerektiği de vurgulanıyor.

Metin; AB’nin, tutarlı ve sürdürülebilir bir finansal sistemin inşa edilmesi yönündeki uluslararası çabalara önayak olacağının altını çiziyor. Yeşil Düzen’in iddialı çevre hedeflerinin sadece Avrupa tarafından sağlanamayacağı metinde birçok kez ifade ediliyor. İklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybı, ulus ötesi ve küresel bir sorun. AB, finansal kaynaklarını, uzmanlığını ve etkisini sürdürülebilirlik yolunda diğer ülkeleri harekete geçirmek adına kullanacak.

AB İklim Yasası’na Kavuşuyor

İklim Yasası aynı zamanda tüm AB politikalarının ve sektörlerinin iklim nötr hedefine ulaşılmasına katkı sağlaması gerektiğini ortaya koyacak. Komisyon, AB emisyonlarını 1990 seviyelerine kıyasla 2030’a kadar en az %50 ila %55 arasında azaltma hedefini 2020’de sunacağı etki değerlendirmesi planında açıklayacak.

Komisyon, Haziran 2021 tarihine kadar, bu ek emisyon azaltım planlarını gözden geçirecek, iklim bağlantılı tüm politika enstrümanlarında düzeltilmesini gerekli gördüğü yerleri belirtecek.

Bu düzeltmeler, Avrupa emisyon ticaretinin yeni sektörlere olası bir şekilde yönlendirilmesi de dahil olmak üzere, Üye Devletlerin Emisyon Ticareti Sistemi dışındaki sektörlerdeki emisyonların azaltılması ve arazi kullanımı, arazi kullanımı değişikliği ve ormancılık ile ilgili düzenlemeleri içerecek.

Metin, bu politikaların etkili bir karbon fiyatlandırması belirlenmesine yardımcı olacağını belirtiyor. Böyle bir desteğin tüketici ve şirketlerin davranışlarında değişimi teşvik edeceği, sürdürülebilir kamusal ve özel yatırımların artışını kolaylaştıracağı ifade ediliyor. Farklı fiyatlandırma enstrümanları birbirini tamamlamalı ve birlikte uyumlu bir politika çerçevesi sağlamalı. Vergilendirmenin de iklim hedefleriyle uyumlu olması kritik öneme sahip. Komisyon, Enerji Vergilendirmesi Direktifi’nin yeniden gözden geçirilmesi için de teklif sunacak.

Metin, diğer uluslararası ortakların AB ile aynı hedeflere sahip olmadığı sürece karbon sızıntısı (carbon leakage) riski olduğunu da belirtiyor. Metne göre bu sızıntı, üretimin AB’den emisyon azaltma hedeflerinin düşük olduğu diğer ülkelere aktarılmasından ya da AB ürünlerinin yerini daha fazla karbon yoğun ithalat ürünleri ile değiştirilmesinden kaynaklanacak.

Diğer ülkeler, AB’nin artırılmış hedeflerini göz önüne alıp kendi hedeflerini artırmazsa ve hedefler arasında seviye farklıkları devam ederse, Komisyon seçilen sektörlerde karbon sızıntısını azaltmak için bir “karbon sınır düzenleme mekanizması” (Carbon Border Adjustment Mechanism) önerecek. AB, bu vergi mekanizması ile, ticari partnerlerini de emisyon azaltımına yönlendirmeyi planlıyor. Böyle bir vergi, AB ile ticarette düşük emisyonlu ülkeleri, yüksek emisyonlu ülkelere göre daha avantajlı bir konuma getirebilir. Bu noktada Türkiye de bu karbon sınır düzenlemesinden en çok etkilenebilecek ülkeler arasında.

Avrupa Yeşil Düzen Belgesi ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için buraya tıklayınız.

 

EkoIQ Editör