İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı, yaşadığı topluma ve çevreye karşı kendini sorumlu hisseden ve daha iyi bir dünya için harekete geçme cesaretini gösteren sosyal girişimcilere destek olmayı amaçlıyor. Son başvuru tarihi 14 Eylül olarak belirlenen program hakkında Kale Grubu Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Rana Birden ve Impact Hub Istanbul Kurucu Ortağı Semih Boyacı ile birer söyleşi gerçekleştirdik.
“Sosyal Girişimcilerin Yarattığı Pozitif Etkiyi Çoğaltmayı İlke Ediniyoruz”
Sözcü: Kale Grubu Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Rana Birden
“Değer Kat Hayata, İyi Bak Dünyana” sloganıyla hayata geçirilecek olan 6. İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı için başvurular başladı. Bize biraz programın amacıyla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Kale Grubu olarak yalnızca üretimi ve büyümeyi değil, aynı zamanda ürettiğimiz değerleri toplumla paylaşarak gelişmeyi hedefleyen bir grubuz. Yaşadığımız dünyaya ve çevreye karşı kendimizi duyarlı hissediyoruz. Dünyanın karşı karşıya olduğu tüm sorunların farkındayız ve her geçen gün büyüyen küresel sorunların karşısında neler yapabiliriz diye kafa yoruyoruz.
Daha eşit, daha adil ve daha yeşil bir dünya için kendini sorumlu hisseden ve bu uğurda hayatları iyileştirmek için harekete geçme cesaretini gösteren sosyal girişimcilere destek olmayı, onların yarattığı pozitif etkiyi çoğaltmayı ilke ediniyoruz.
“İyi Bak Dünyana” hareketinin önemli bir ayağını oluşturan İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı’nı bu yıl da “Değer Kat Hayata, İyi Bak Dünyana” sloganıyla hayata geçiriyoruz. Programa başvurular 14 Eylül tarihine kadar ibrahimbodurodulleri.com internet sitesi üzerinden yapılabiliyor. Türkiye’nin her bölgesindeki sosyal girişimciler, herhangi bir konu sınırlaması olmaksızın, Erken Aşama, İleri Aşama, İş Birliği ve Gençlik kategorileri için ödül programına başvurabiliyor.
Ödül Programı bu yıl 6. kez düzenleniyor. Geçtiğimiz beş yıla baktığınızda, neler görüyorsunuz? Program nereden başladı, nereye geldi bu süreçte?
Grubumuzun kurucusu merhum İbrahim Bodur’un anısını ve değerlerini yaşatmak amacıyla düzenlediğimiz İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı’nın etki alanı her geçen yıl katlanarak büyüyor. Bu yıl altıncısını düzenlemenin gururunu yaşıyoruz. Türkiye’nin geleceğine umut saçan böylesine kıymetli sosyal girişimcilerin olduğunu bilmek, onlara ilham olmak, yol göstermek ve cesaretlendirmek bizi çok besliyor.
Geçtiğimiz beş yıla baktığımızda ise 1,000’in üzerinde başvuru aldık; çok kıymetli sosyal girişimcilerle tanıştık ve onlardan çok şey öğrendik. Şu anda her biri kendi alanında fark yaratan 17 fellow’umuz var.
İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı, bugün Türkiye sosyal girişimcilik ekosisteminin en önemli taşıyıcı güçlerinden biri konumuna geldi. Biz etki alanımızı daha da geliştirmeyi ve daha fazla sosyal girişimciye ve adayına erişebilmeyi istiyoruz. Buradan hareketle, Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) ile bir işbirliği yaptık ve “Dünyaya İyi Bakanlar Akademisi” – DİBA adını verdiğimiz platformumuz üzerinden sosyal girişimcilik eğitim modülümüzü devreye aldık. Bu eğitim programıyla Anadolu’nun her yerindeki üniversite çağındaki gençleri sosyal girişimcilik dünyasıyla tanıştırmayı ve her yıl 150 yeni potansiyel adayın sahaya çıkmasına destek vermeyi amaçlıyoruz.
İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü programına ek olarak bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz “Hayata Değer” buluşması da bizim için çok anlamlıydı. 30 Mayıs’ta Müze Gazhane’de gerçekleştirdiğimiz “Hayata Değer” buluşmasında, Türkiye’nin önde gelen sosyal girişimcileri, akademi, sivil toplum temsilcileri ve gençleri bir araya getirerek büyük bir sinerjiyi ortaya çıkarttık.
Beş yıl önce bir ödül programıyla başlayan yolculuğumuz, bugün Dünyasına İyi Bakanlar Akademisi ve Hayata Değer buluşması birbirini destekleyen topluluk programları ile 360 derece işleyen, her yıl kendini yenileyen ve büyüyen, sürdürülebilir bir iş modeli haline geldi.
Erken Aşama, İleri Aşama, İş Birliği ve Gençlik olmak üzere dört ayrı kategoride düzenleniyor yarışma. Peki, genel olarak baktığınızda başvurularda en çok hangi sorun üzerinde yoğunlaşıyor? Bu anlamda dikkatinizi çeken noktalar neler oldu bu süreçte?
İklim değişikliği ve diğer küresel sorunlardan en çok etkilenenler arasında gençler de yer alıyor. Mevcut küresel sorunlar eğitimlerini, istihdam fırsatlarını ve genel sosyoekonomik refahlarını etkilediği için gençler harekete geçiyor.
İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı sayesinde her yıl, daha güzel bir dünya hayal eden, bu uğurda elini taşın altına koymaktan çekinmeyen, düşünen ve düşündüren, her yaştan birçok insanla tanışıyoruz. Çok geniş bir yelpazede sosyal girişim başvuruları aldık. Yerel bir probleme çözüm sunan, çocuklar için bir arkeoloji seti geliştiren, evrensel bir sorun olan engellerin kalkması için yüreğini ortaya koyan ve iklim krizini önlemek için tekstil atıklarına odaklanan, birçok farklı alanda fark yaratmış sosyal girişimler ile tanıştık.
Çevremizde yaşadığımız problemlerin farkında olan, onlara çözüm üreten sosyal girişimcilere destek olmaya devam edeceğiz. Toplumda pozitif etkiyi artırmak her zaman en büyük hedeflerimizden biri olacak.
“İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı Ekosisteme Önemli Katkılar Sağlıyor”
Sözcü: Impact Hub Istanbul Kurucu Ortağı Semih Boyacı
Altıncı İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı’nın paydaşlarından birisiniz. Ve Impact Hub olarak sosyal girişimcilikle ilgili çalışan Türkiye’deki en önemli kurumlardan birisiniz. Bu anlamda Türkiye’de ve dünyada sosyal girişimciliğin genel durumu hakkında bize neler söyleyebilirsiniz? Gerçekten önemli gelişmelere neden olabiliyor mu sosyal girişimcilik?
Sosyal girişimcilik dünyada da Türkiye’de de hızla gelişmekte olan bir alan. Örneğin İngiltere’de sosyal girişimlerin GSYH’ye katkısı tarım sektöründen daha fazla. Güney Kore’de otomotiv endüstrisinden daha fazla. Avrupa Birliği genelinde sosyal girişimler 14 milyon kişi istihdam ediyor. Bu rakamlar artmaya devam ediyor ve Covid-19, iklim krizi gibi küresel etkisi olan sosyal ve çevresel sorunların etkisiyle artış hızı üssel olarak yükseliyor.
Türkiye’de alanla ilgili veri eksikliğinden dolayı sosyal girişimciliğin büyüme hızı aynı oranda belgelenemese de İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı başvurularında da her yıl gözlemlendiği gibi sosyal girişimlerin sayısı ve potansiyeli başarı hikayelerinin yaygınlaşması ile paralel olarak her geçen yıl artış gösteriyor.
İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı özelinde baktığınızda neler görüyorsunuz, neler söylemeyi istersiniz? Sosyal girişimciliğin gelişiminde nasıl bir rol oynuyor İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı?
İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı sosyal girişimciliğin Türkiye’de yaygınlaşmaya yeni yeni başladığı bir aşamada ortaya çıktı ve sosyal girişimciliğin bilinirliğini ve görünürlüğünü artırmada ekosisteme önemli katkı sağladı ve sağlamaya devam ediyor.
Programın hem sosyal girişimlerin görünürlüğüne katkısı olduğunu hem de bu alana destek olmak isteyen ve yatırım yapmak isteyen farklı kurumları da teşvik edici bir etkisi olduğunu düşünüyorum.