Dünyanın her tarafından, “Kâr değil, insanlar” diyerek karbonsuz ve adil gelecek talep eden genç iklim aktivistleri 23 Eylül Küresel İklim Grevi’nde sloganları ve pankartlarıyla seslerini duyurmak için bir kez daha sokaklara çıktı. Gençler karbon nötr bir gelecek ve yaşanabilir bir Türkiye için karar alıcılara çağrıda bulundular: “Karbon nötr bir gelecek için, Türkiye 2030’a kadar en az %35 mutlak emisyon azaltımını hedeflemeli.”
İklim İçin Gençlik, İklim Öncüleri ve İklim İçin Türkiye ekiplerinin çağrı yaptığı ve birçok kurum ile gençlik örgütü tarafından desteklenen 23 Eylül Küresel İklim Grevi Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşti. İklim aktivistleri ise Kasım ayında Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde gerçekleşecek 27. Taraflar Konferansı’na kadar Türkiye’nin, 2030’a yönelik en az %35 mutlak emisyon azaltım hedefi vermesini talep etti.
“Bizler kârı değil, yaşamı savunuyoruz! Kaldı ki kâr uğruna yapılan hiçbir şeyin, yaşanılacak bir Dünya kalmadığında bir anlamı olmayacak,” diyen genç iklim aktivistlerinin İstanbul’daki buluşma noktası Kadıköy’dü. Pankartları ve sloganlarıyla taleplerini dile getiren, karar vericilere seslerini duyurmak isteyen genç iklim aktivisleri Özgürlük Parkı’nda basın bildirisi okudular.
Türkiye 2030’a Kadar Karbon Salımlarını %35 Azaltsın!
İklim Öncüleri ekibinden genç iklim aktivisti Alen Zinzal basın açıklamasında, “Şu an ben bu konuşmayı yaparken bir ağaç daha rant uğruna kesildi, bir nehir daha zehirlendi, bir canlı daha değişen iklim koşulları nedeniyle yuvasından ayrıldı ya da öldü. Ayrıca pek çok insan, ekolojik yıkımın psikolojisiyle mücadele ediyor. Bir nesilden hayal kurmaları istendiğinde iklim krizi bir sis bulutu gibi çöküyor önlerine” ifadesinde bulundu.
Türkiye’nin, doğanın 2022 yılı boyunca kullanmamız için sunduğu kaynakları daha yılın yarısında tükettiğinin altını çizen Alen, “Türkiye 2053’te karbon nötr olma hedefine giden yolda, 2030’a yönelik güçlü bir emisyon azaltımı hedefi belirlemeli ve bu hedef uzmanların da belirttiği gibi, en az %35 mutlak azaltım olmalıdır. Yani boş vaatler değil, somut adımlar gerekiyor” çağrısında bulundu.
Türkiye, Küresel Karbon Emisyonları Sıralamasında On Dördüncü Sırada
Küresel bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu ve durumun adaletsizliğini tüm dünyaya duyurmak için burada olduklarını belirten İklim için Türkiye ekibinden genç iklim aktivisti Bahar Sekban, “Belki de çoğumuz Türkiye’nin bu konudan etkileneceğinin ya da sorumlularından biri olduğunun farkında değiliz, ama ülke olarak küresel karbon emisyonları sıralamasında on dördüncüyüz. Buna rağmen iklim krizinin etkilerini gün geçtikçe artacak sel felaketleri, sıcak hava dalgaları, yangınlar, kuraklık, gıda sıkıntıları ve daha sayısız şekilde yaşama ihtimali olan ülkelerden biriyiz. Bu yüzden başta Türkiye’deki karar alıcılar olmak üzere herkese sesimizi duyurmak için toplandık,” ifadelerini kullandı.
Rüyadan Uyanmak Şart!
“Hepimizin sadece tüketim çılgınlığı, sınırsız kar elde etme hırsı ve sırf daha ucuz diye doğayı katleden plastik üretiminin olduğu bir rüyada olduğumuzu düşünün ve bu rüyada Dünya adlı bir gezegende yaşadığımızı hayal edin. Ben de gelip size iklim krizini durdurmak için yaklaşık 7 senemiz kaldığını söylesem hepiniz korkuyla rüyalarınızdan uyanırsınız diye düşünüyorum. BU RÜYADAN UYANMAK ŞART!” diyerek sözlerine başlayan genç iklim aktivisti Seren Anaçoğlu, Türkiye’nin 2053’te karbon nötr olmaya giden yolda güçlü ve gerçekçi bir ara hedef koymasını ve change.org’da başlatılan kampanyada uzmanların belirttiği ve bizim de desteklediğimiz şekilde Kasım’da Mısır’da gerçekleşecek 27’nci iklim zirvesine, 2030’a kadar %35 emisyon azaltım hedefi koyarak gitmesini ve bunun için özel denetimlerin artırılmasını istediklerini vurguladı.
İklim aktivistleri konuşmalarında Erzincan İliç’te gerçekleşen siyanür felaketine, madenlere feda edilmek istenen Akbelen Ormanı’na ve bir senedir orman nöbeti tutan İkizköy Direnişi’ne değinerek oradaki yaşam savunucularına destek mesajlarını ilettiler.
Basın açıklaması, “İklimi değil, sistemi değiştir”, “Ne istiyoruz? İklim adaleti! Ne zaman istiyoruz? Şimdi!”, “Güneş, rüzgar, bize yeter” “Maden, santral, nükleer, gezegeni yok eder!”, “Filizlenen tohumlar betonları kıracak!” “Hayvana, insana, yeryüzüne özgürlük!” sloganlarının atılmasıyla sona erdi.
Açık Mikrofon
İklim grevi akşam saatlerinde Özgürlük Parkı’ndaki konuşmalar ve müzik dinletisi ile devam etti. Açık mikrofonda isteyen genç iklim aktivistleri söz alarak iklim krizine karşı endişelerini dile getirdi ve harekete geçme çağrısında bulundu. İkizköy Çevre Komistesi’nden genç aktivist Anıl Işık, 4 senedir sürdürdükleri Akbelen direnişlerinden bahsederek mücadelelerine destek çağrısında bulundu.
Genç aktivistlerin de destek verdiği “Türkiye 2030’a Kadar Karbon Salımlarını %35 Azaltsın!” kampanyasına change.org/2030iklimhedefi adresinden imza vererek destek olabilirsiniz.