Gıda

İklim Değişikliği Avrupa Gastronomisini Etkileyebilir

İklim değişikliği sebebiyle bazı ürünler daha önce üretilmesi mümkün olmayan coğrafyalarda üretilmeye başlandı. Güney İtalya’daki çiftçiler artık avokado ve mango yetiştiriyor. Tavşan balığı gibi tropikal canlılarsa Akdeniz ağlarında boy gösteriyor ve Bordeaux şarap üreticileri, Merlot üzümlerinin neslinin tükenebileceğinden endişe ediyor…

Elli yıl önce tüm bunlar düşünülemezdi bile. Ancak 1980’lerin başından beri yükselen sıcaklıklar bazı çiftçileri üzümleri çarkıfelek meyvesi ile değiştirmeye zorladı.

İtalya ve Fransa uzun zamandır mutfaklarıyla gurur duyan ülkeler. Her iki ülke de, yalnızca Parma’da yapılan jambonun “Prosciutto di Parma” olarak adlandırılabileceğini ve yalnızca şampanyada yapılan gazlı şaraba şampanya denebileceğini söyleyen kuralları inadına koruyor. Mavi peynirlerin en ünlüsü olan Rokfor da 1550’de Toulouse parlamentosu tarafından özel koruma altına alınmıştı.

Ürünlerin ünlü bir coğrafyada yetiştirilmiş olması, bir bakıma geleneksel olarak kalitenin garantisi olarak görülüyor. Ancak iklim değişikliği bu konuda üzücü sonuçlar ortaya çıkarabilir. Örneğin neredeyse tamamen öğütülmüş mısırdan oluşan popüler bir İtalyan yemeği olan polenta’yı ele alalım. Yüksek sıcaklıklar ve daha kuru hava, güney İtalya’daki mısır verimini şimdiden düşürdü. Bu eğilim devam ederse ve kuzeye doğru yayılırsa, İtalyan polenta üreticileri mısırlarını başka bir yerden sipariş etmek zorunda kalacaklar mı?

Peki ya Akdeniz topraklarında bolca yetişen makarna, gözleme ve kuskus yapımında kullanılan durum buğdayı? Gelecek modellemeleri, sıcaklıklar yükselmeye devam ederse durum rekoltesinin orada keskin bir şekilde düşeceğini öngörüyor.

O halde gurmeler spagettinin geleceği hakkında endişelenmeli mi? Milan Üniversitesi’nde araştırmacı olan Gabriele Cola, kısa vade konusunda iyimser. “Ekini ciddi bir risk altında görmüyorum çünkü günümüzde yapılan çiftçilik bilgiye dayalı ve teknolojik olarak daha donanımlı, bu yüzden her zaman değişikliklere cevap verebilir” diyor. Sulamayı arttırmak kuraklığın etkilerine karşı koyabilir. Ayrıca bilim adamları da daha dayanıklı ekin çeşitleri de üretebilirler.

Ancak uzun vadede daha keskin bir değişim yaşanması da olası. Sıcaklıklar azalmadan sürekli bir yükseliş gösterirse, kuzey Avrupa’daki çiftçiler kendilerini güneydeki temel gıdaları yetiştirirken bulabilirler; polenta Almanya’yı işgal edebilir ve güneydeki locavorların (yerel gıdalarla beslenen kişiler) bu yeni değişikliklere uyum sağlaması gerekebilir. Eğer tropikal meyveler Sicilya’da yetişip büyümeye devam ederse, jambon ve ananaslı pizza bir gün otantik İtalyan yemeği olarak kabul edilebilir.

Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.

About Post Author