İklim Değişikliği ve Alternatif Enerji Üzerine

Heinrich Böl Vakfı’nın Türkiye Ofisi’nin “İklim Değişikliği, Akıllı Enerji Politikaları Nükleer Enerji” başlıklı yaz okulu 8 Temmuz’da sona erdi. İstanbul Heybeliada’da düzenlenen yaz okulu Filistin Ramallah Ofisi ve Lübnan Beyrut Ofisiyle beraber organize edildi. Vakfın Türkiye ofisi ve Ortadoğu ofisleri ilk defa ortak bir projeye imza attılar. Türkiye ve Ortadoğu ofislerin iklim değişikliği ile mücadele için zaten irili ufaklı bazı adımlar attılar. İlk defa böyle bir ortak etkinlik yapılmasının gerekçelerinden biri de bu icraatların nasıl daimi kılınabileceğini tartışmaktı.
Yaz okulunun ilk gündem maddesi iklim deşikliğiydi. İklim deşikliğinin geri döndürülemez etkileri hem bölge ekonomisini hem de Türkiye ekonomisini olumsuz etkilerken ve Kopenhag Zirvesi bir fiyaskoyla sonlanmışken, işbirliği ve ortak mücadele için nasıl yeni bir kulvar açılabileceği konuşuldu.
Yaz okulunun diğer önemli bir gündem maddesi ise yenilenebilir enerji kaynaklarıydı. Yeşiller Partisi’nden katılan Viktor Bahçeci’nin de vurguladığı gibi yüzü daha çok batıya olan çevre hareketi mensupları ve sivil toplum temsilcilerinin Ortadoğu’da neler olduğunu öğrenebilme şansı oldu. Ürdün’den katılan Lara Mazhar ise bu kurs sayesinde yeni teknolojileri mukayese etme şansına sahip olduklarını söylüyor. Mazhar, daha önce kendi ülgerinde kampanya yürüten sivil toplumcular olarak güncel literatüre ilk defa bu kadar vakıf olduklarını belirtiyor. Heybeliada kampında konuşulan son konu ise nükleer enerjinin geleceğiydi. Lara Mazhar, zengin uranyum yataklarına sahip olan ülkesi Ürdün’ün teknolojiler üzerine daha çok araştırmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. İran’dan katılan Hamed Beheşti, nükleer enerjinin bir geleceği olmadığını vurgulamasına rağmen İsrail tehlikesine İran’ın nükleer silah sahibi olması gerektiğini savunarak tartışmaya tamamen farklı bir boyut getirdi.