Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi), küresel bir standart olarak giderek daha fazla kabul görmeye başladı. Carbon Disclosure Project-CDP, UN Global Compact, World Resources Institute-WRI ve World Wide Fund for Nature-WWF ortaklığında hayata geçirilen bu girişim şirketlere seragazı emisyonlarını bilimsel temellere dayandırarak azaltmalarında rehberlik ediyor. Girişim, seragazı emisyonlarının azaltılması ve net sıfır hedefinin tutturulabilmesi için şirketlere uluslararası standartlara ve iklim bilimine uyumlu bir yol haritası sunuyor.
2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’ne ulaşmak için yalnızca beş yıl kaldı ancak 2024 yılında yayımlanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) Raporu, dünya genelinde kaydedilen ilerlemenin yetersiz olduğunu gösteriyor. Son dokuz yılda 135 hedefin yalnızca %17’sinde anlamlı bir ilerleme sağlanırken %48’inde ilerleme zayıf kaldı. Daha endişe verici olan ise %35’inde ilerlemenin ya durmuş ya da tersine dönmüş olması. Özellikle İklim Eylemi (SKA 13) açısından tablo kritik: 2024 yılı, tarihte kaydedilen en sıcak yıl olarak açıklandı ve küresel sıcaklık ilk kez bir takvim yılı boyunca sanayi öncesi seviyelerin 1,5°C üzerine çıktı. Birleşmiş Milletler Çevre Programı’nın (UNEP) 2024 Emisyon Açığı Raporu’na göre, mevcut emisyon seviyeleri devam ederse dünya bu yüzyıl içinde 2,6 ila 3,1°C arasında bir sıcaklık artışı ile karşı karşıya kalabilir. Sıcaklık artışının bu seviyeye ulaşması, küresel ekonomiler üzerinde yıkıcı etkiler yaratabilir ve sürdürülebilir kalkınma çabalarını olumsuz etkileyebilir.
Bu kritik eşikte, yasal düzenlemeler iklim değişikliği ile mücadelede en önemli araçlardan biri olarak öne çıkıyor. Avrupa Birliği (AB) bir yandan Yeşil Mutabakat kapsamında yürürlüğe koyduğu mevzuatlarla 2050 net sıfır hedefi doğrultusunda yol haritasını belirlerken öte yandan yaptığı revizyonlarla düzenlemelerin şirketler açısından uyum süreçlerini sadeleştirmeyi ve rekabetçiliğini artırmayı hedefliyor.
Türkiye de Meclis’e sunulan İklim Kanunu ile 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda yol haritasını belirliyor. Yanı sıra hayata geçirmeyi planladığı Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) vasıtasıyla AB ile ticaretin sürdürülebilirliğini sağlamayı ve yeşil dönüşümü hızlandırmayı hedefliyor. ETS’nin etkin bir şekilde uygulanması, Türkiye’nin net sıfır hedeflerine ulaşmasını desteklerken aynı zamanda AB ile ticari uyumu güçlendirebilir. Ancak bunun için şirketlerin düşük karbonlu iş modellerine uyum sağlaması ve bilim temelli hedefler belirleyerek emisyonlarını şeffaf bir şekilde yönetmesi gerekiyor.
Net Sıfıra Giden Yolda Bilim Temelli Hedefler
Şirketlerin karbon emisyon azaltım hedeflerini bilime dayalı bir şekilde belirlemeleri, yasal düzenlemelere uyum sağlamalarına ve küresel pazarda rekabet avantajı elde etmelerine olanak tanır. İklim değişikliğinin yaratabileceği finansal, operasyonel ve yasal risklere karşı dayanıklılık kazanan şirketler, uzun vadede sürdürülebilir iş modelleri oluşturur. Daha düşük karbonlu üretim süreçleri ve tedarik zinciri yönetimi sayesinde rekabet güçlerini artırmakla birlikte yeşil finansmana erişimleri de kolaylaşabilir.
Bu noktada Bilim Temelli Hedefler Girişimi (SBTi), küresel bir standart olarak giderek daha fazla kabul görmeye başladı. Carbon Disclosure Project-CDP, UN Global Compact, World Resources Institute-WRI ve World Wide Fund for Nature-WWF ortaklığında hayata geçirilen bu girişim şirketlere seragazı emisyonlarını bilimsel temellere dayandırarak azaltmalarında rehberlik ediyor. Girişim, seragazı emisyonlarının azaltılması ve net sıfır hedefinin tutturulabilmesi için şirketlere uluslararası standartlara ve iklim bilimine uyumlu bir yol haritası sunuyor.
Bugün dünyada yakın dönem (2037 yılına kadar) bilim temelli hedefi onaylanmış farklı ölçeklerden 7091 şirket bulunurken 2810 şirket ise hedef belirlemek için taahhüt verdi. SBTi’a dahil olan şirketler arasında Türkiye’den 91 şirket yer alıyor ve bu sayı her yıl katlanarak artıyor. Özellikle Yeşil Mutabakat, sürdürülebilir finansmana erişim ve karbon düzenlemeleri göz önüne alındığında, Türkiye’deki şirketlerin bilim temellli hedefler (SBT) süreçlerine daha fazla dahil olması hem küresel rekabet gücü hem de yatırım çekme kapasitesi açısından kritik öneme sahip. Bu sayının artırılması için şirketlere yönelik kapasite geliştirme programları, teşvikler ve düzenleyici destekler sağlanması önem arz ediyor.
UN Global Compact Türkiye tarafından yürütülen İklim Hedefi Hızlandırma Programı (Climate Ambition Accelerator) şirketlerin emisyon azaltımı hedeflerini, SBT çerçevesinde belirleyip uygulamalarına destek olmayı amaçlıyor. 85 ülkede eş zamanlı uygulanan ve altı aylık bu küresel program, şirketlerin seragazı (GHG) envanteri oluşturma, SBT belirleme ve emisyon yönetim stratejileri geliştirme süreçlerine rehberlik ediyor. Program boyunca şirketler, online dersler ve atölye çalışmaları ile deneyim paylaşım toplantılarına katılma ve SBTi uzmanlarına erişme şansına sahip oluyor.
2021’den bu yana 85 ülkeden 3728 şirket bu programa katıldı. Türkiye’den de 100’den fazla şirket, küresel en iyi uygulamalar, kapasite geliştirme oturumları ve eğitim modüllerinden faydalandı. SBT belirleyen şirketlerin sayısının artması, Türkiye’deki iklim politikalarının başarısını destekleyecek ve iş dünyasının net sıfır dönüşümüne katkı sağlayacak.
Programa katılarak emisyon azaltım hedeflerini hızlandırmak isteyen şirketler 30 Nisan 2025 tarihine kadar programa başvurabilir.