23 Mart Dünya Meteoroloji Günü’nün 2025 teması “Erken Uyarı Açığını Birlikte Kapatmak” olarak belirlendi. İklim değişikliğine bağlı olarak birden güçlenen tropikal siklonlar, yıkıcı yağışlar, fırtına dalgaları, seller, ölümcül kuraklıklar ve orman yangınları artarken, 2025 temasıyla erken uyarının kapasitesinin artırılması çağrısı yapılıyor.
Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı olarak faaliyet gösteren Dünya Meteoroloji Örgütü’nün (WMO) 23 Mart 1950’de kurulduğu güne atfen, bu tarih her yıl “Dünya Meteoroloji Günü” olarak kabul ediliyor.
İçinde bulunduğumuz iklim krizine bağlı olarak daha sık şekilde aşırı hava olayları gelişiyor. Artık okyanuslar daha sıcak ve asidik bir hal almış durumda. Buzulların eriyişi, deniz seviyelerinin yükselmesine yol açarak günümüzde daha kritik sonuçlara neden oluyor.
Dünya Meteoroloji Günü ile bir yandan yaşanan iklim değişikliğine dair farkındalık yaratmak amaçlanırken diğer yandan başta aşırı hava olayları olmak üzere hava durumu tahminlerinin doğruluğunu artıracak ve hayat kurtarıcı erken uyarı sistemlerini geliştirecek teknolojilerin önemine dikkat çekiliyor. Bununla birlikte küresel ısınmaya neden olan emisyonların azaltımına yönelik acil çağrı da yapılıyor.
Günümüzde küresel iklimi izlemek, simüle etmek ve öngörülerde bulunabilmek için önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu nedenle hava durumu, iklim ve hidrolojik hizmetler, iklim zorluklarıyla başa çıkmaya ve önlemler almaya da yardımcı olabiliyor. Gelecekte dünyanın hava durumu, iklim ve su döngüsü, geçmişten farklı olacağı için artık yalnızca hava durumunun nasıl olacağına dair tahminler yeterli değil. Buna ilaveten havanın “ne yapacağı” konusunda halkı bilgilendiren etki odaklı tahminler, hayatları ve geçim kaynaklarını kurtarmak için büyük önem taşıyor.
Erken Uyarı Kapasitesi Arttı
Dünya Meteoroloji Günü’nün 2025 teması olarak “Erken Uyarı Açığını Birlikte Kapatmak” olarak belirlendi. WMO, 2024’ün kayıtlara geçen en sıcak yıl olduğunu yakın zamanda doğrularken, iklim değişikliği aşırı hava olaylarını tetikliyor. Hızla güçlenen tropikal siklonlar, yıkıcı yağışlar, fırtına dalgaları, sel, ölümcül kuraklıklar ve orman yangınları artıyor. Deniz seviyeleri yükseliyor ve bu, yoğun nüfuslu kıyı bölgelerini kıyı seli ve okyanus dalga etkilerine maruz bırakıyor.
“Erken Uyarı” sistemleri de bu noktada önem kazanıyor. İkili ve çok taraflı bağışçılar, iklim fonları ve kalkınma bankaları ile işbirliği, erken uyarı çabalarına destek sağlıyor. Bu sistemlerin etkisini artırmak ve kalıcı kapasite oluşturmak amacıyla da bölgesel ortaklıklar ve özel merkezler devreye sokuluyor.
2024 Küresel Çoklu Tehlike Erken Uyarı Sistemleri Durum Raporu’na göre, dünya, 2015’ten bu yana bildirilen erken uyarı kapsama oranlarının en yüksek seviyesine ulaştı. Çoklu tehlike erken uyarı sistemlerinin kapsayıcılığının küresel ortalama puanı 0.35’ten 0.49’a yükseldi, bu da %39’luk bir artışa işaret etti.
Deniz Seviyesi Yükselişi Hızlanıyor
WMO, Azerbaycan’ın Bakü şehrinde düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı COP29’un ilk gününde, “2024 İklim Durumu Güncellemesi” raporunu yayımladı. Altı uluslararası veri setinin analizine göre, Ocak-Eylül 2024 dönemi küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı, sanayi öncesi ortalamanın 1,54 derece üzerine çıktı.
Gezegenin ısınması devam ederken, WMO, uluslararası bir uzmanlar ekibi kurdu ve bu ekibin ilk bulgulara göre, şu anda 1850-1900 yılları baz alındığında, uzun vadeli küresel ısınmanın yaklaşık 1,3 derece civarında olduğu tahmin ediliyor.
Seragazlarına da değinilen raporda, 2023’te ulaşılan rekor seviyenin ardında bu artışın 2024’te de sürdüğünün altı çizildi. Karbondioksit atmosferik konsantrasyonu, 1750’de yaklaşık 278 ppm iken, 2023’te 420 ppm’ye yükseldi ve %51’lik bir artış gösterdi.
2023’te okyanus ısısı, kayıtlara geçen en yüksek seviyedeydi ve ön veriler 2024’ün benzer seviyelerde devam ettiğini gösterdi. Deniz seviyesi yükselmesi ise ısınan suların termal genleşmesi ve buzullar ile buz tabakalarının erimesi nedeniyle hızlanmaya devam etti. Rapora göre, 2014-2023 yılları arasında küresel ortalama deniz seviyesi yılda 4,77 mm artarak, 1993-2002 arasındaki hızın iki katından fazla bir yükseliş gösterdi.