EkoIQ Editör
İklim inkarı ile ilgili politikalar yürüten ve dezenformasyon yaratarak toplumu yanlış yöne sürüklemeye çalışan kişi ve kurumlara bilim insanları ve yaşam savunucularından yanıt geldi.
Geçtiğimiz günlerde yayımlanan ve yönetmenliğini gazeteci Elsa Guiol’un yaptığı İklim Reddinin Kalbinde (Au cœur du déni climatique) adlı belgesel, küresel ısınma ve iklim krizi ile ilgili ortaya atılan asılsız iddiaları mercek altına alıyor ve iklim inkarı politikalarını inceliyor.
Yanlış Haberler Çürütüldü
Seksen dakikalık belgeselde, iklim bilimcilerine söz hakkı veriliyor ve dezenformasyon mekanizmaları ile birlikte “hava her zaman sıcaktı”, “iklim politikaları ekonomiyi mahvediyor”, “ekolojik aktivistler heyecanlı alarmcılar” gibi yanlış iddialar deşifre ediliyor. Aralarında klimatologların, araştırmacıların, iklim konularında uzmanlaşmış gazetecilerin bulunduğu 20 kadar konuşmacı; iklim krizi ile ilgili yalan haberlerin üretilme biçimine açıklık getirerek, bilimsel dayanaklar ışığında iklim krizinin vardığı noktanın ciddiyetini ortaya koyuyor.
COP15’te Veri Güvenliği Krizi
İklim krizi ile ilgili yalan haberleri cesaretlendiren olayların başında 2009 yılında Kopenhag’daki COP15 öncesi gerçekleştirilen siber saldırılar sonucu zirveye katılan bazı bilim insanlarının dijital yazışmalarının elde edilerek yayılması olayı geliyor. Özellikle ABD’de iklim karşıtı blog sayfaları, hukuksuz yollarla elde edilen belgeleri değiştirerek ve çarpıtarak iklim değişikliği konferansına karşı protestolar düzenlemeye çalıştı. Açık adresleri de yayımlanan bilim insanları iklim karşıtları tarafından çeşitli tehdit ve tacizlere maruz kaldı.
2015 yılında Paris’teki COP21 müzakerelerinin İklim Değişikliği Elçisi Laurence Tubiana belgeselde, Kopenhag’da iklim inkarcıları tarafından yaratılmak istenen kaos ve yalan haber yayma çabalarını “başarısızlık” olarak nitelendirerek; bilimle açıklanan gerçeklerin siyasi gücü harekete geçirdiğini belirtti. Zira, Avrupa İklim Vakfı Başkanı Tubiana’nın başkanlığında Paris’te düzenlenen COP21, tüm ülkelerin ortalama sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlandırmasını taahhüt eden bir anlaşmayı imzalamasıyla sonuçlandı.
İklim Reddinin Kalbinde adlı belgeselde Tubiana “Kopenhag’da gerçekleşen bu olaylar ağır bir yük yarattı” derken şöyle devam etti: “Bu dezenformasyon sorunu benim için çalışmanın yürütülmesinde olağanüstü derecede önemli bir unsurdu. Böylece müzakere odalarının dışına kameralar yerleştirildi. Herkes neler olduğunun farkındaydı; yanlış bilgi yayılmasına karşı mücadele etmenin en iyi yolu şeffaf olmaktı.”
30 Kasım – 12 Aralık tarihleri arasında Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri’nde Sultan Al Jaber’in başkanlığında gerçekleştirilecek COP28 öncesi, insanlığın 2015 anlaşmasına uyma çabalarına ilişkin değerlendirmelere yer veren belgesel film; iklim hasarına, küresel ısınma ve fosil yakıtlar konularında ortaya atılan asılsız haberlere açıklık getiriyor.
EKOIQ
