#ekoIQ | Sürdürülebilirlik Hakkında Her Şey

İklim Krizi E-Ticaret Sektörünü de Dönüştürüyor

İklim krizinin olumsuz etkilerinin ağırlaşması nedeniyle dünyadaki ve Türkiye’deki şirketler, sürdürülebilirlik hedeflerini odağına alıyor. 

İklim krizinin devletler kadar şirketlerin de odağında yer alması hem global hem de Türkiye’deki şirketleri özellikle son iki yıldır karbon emisyonu azaltımı, su ayakizi ve sürdürülebilirlik hedeflerini içeren raporlar yayımlamaya yönlendiriyor. Dünyanın ortak hedefinin iklim krizine karşı mücadele etmek olduğunu belirten TOBB E-ticaret Meclis Üyesi, Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucu CEO’su Cenk Çiğdemli, sürdürülebilirlik mecburiyetinin e-ticaret sektörünü de kökten dönüştürdüğünü dile getirdi.

“Dünyamız ve Yaşam için Çok Kritik Bir Artış”

E-ticaret de dahil olmak üzere tüm sektörlerin sorumluluk alması gerektiğine vurgu yapan Çiğdemli, “Global iklim kuruluşu Climate Action Tracker’ın yayımladığı rapora göre, dünya yüzyılın sonuna kadar 2,4 derecelik sıcaklık artışıyla karşı karşıya kalacak. Dünyamız ve yaşam için çok kritik bir artış. Artışı yavaşlatmak için sürdürülebilir üretim, üretim ve tüketimde su ayakizinin azaltılması, karbon emisyon azaltımı, geridönüşüm ve fosil yakıtların yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek ilk başta yapılması gerekenler arasında yer alıyor” dedi.

“Bir Kot Pantolon için 10 Bin Litre Su Harcanıyor”

Birçok tekstil markasının etiketlerine “geri dönüştürülebilir” ibaresi koyduğuna dikkat çeken Çiğdemli, “Tüketici bu konuda daha duyarlı hale geldi. Duyarlı hale gelmek bir tercih değil, aslında bir zorunluluk” dedi.

Tek bir kot pantolonun üretimi için dahi 10 bin litre su harcandığını söyleyen Çiğdemli, “Bir otomobilin her 1 dolarlık parçasının üretimi için 80 litre, bir fincan kahve için 140 litre, bir kilo peynir için 5 bin litre, bir dilim ekmek için 40 litre su harcanıyor. Kahveden örnek verelim, bir fincan kahvenin içindeki kahve çekirdeklerinin ekilip biçilmesi, yetiştirilmesi, harmanı, toplanması, nakliyesi ve fabrikada işlenip önümüze gelene kadar yaklaşık 140 litre su harcanıyor” şeklinde konuştu.

Bazı akıllı ülkelerin kendi su kaynaklarını korumak için çok su harcayan gıda ve endüstriyel ürünleri kendi üretmediğine, ithal ettiğine vurgu yapan Çiğdemli, “Buna literatürde ‘sanal su ticareti’ deniyor. Her aldığımızın, her ürettiğimizin dünyaya yükünü de düşünmek zorunda olduğumuz bir çağdayız” diye konuştu.

“Yakında Su Ayakizi Etiketlerde Yazacak”

Üretim ve tüketimle doğrudan bağlantılı olan e-ticaretin de tüm bu dönüşüm sürecinden uzak düşünülemeyeceğini hatırlatan Çiğdemli, “Yakında üreticiler etiketlerde su ayakizini, geridönüştürülür malzemeden üretilip üretilmediği, bağlı oldukları sürdürülebilir üretim ilkeleri gibi detayları da yazmak zorunda olacaklar” dedi.

Çevreye son derece duyarlı olan Z kuşağının bunu talep edeceğini belirten Çiğdemli, “Öte yandan kargo ve kurye sektörü de bundan etkilenecek. E-ticarette elektrikli araçlarla teslimat yapan firmalar bir sıfır öne geçecek. Şimdi tekstilde susuz üretim teknolojilerinden bahsetmeye başladık. Bu tür teknolojiler hem sektörleri hem de e-ticaret sektörünü de dönüştürecek” şeklinde konuştu.

EkoIQ Editör