EkoIQ Editör
16-22 Eylül Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında, Türkiye’den bu sene 500’den fazla il ve ilçe düzeyinde belediye katılım gösterdi. Bu sene “Herkes için sıfır emisyonlu hareketlilik” temasıyla düzenlenen bu hafta kapsamında İnegöl Belediyesi’nin yürüttüğü Bisiklet Yolu projesini Peyzaj Mimarı Zeynep Kaçar ile konuştuk.
İnegöl Belediyesi olarak Avrupa Hareketlilik Haftası’na daha önce katılmış mıydınız? Bildiğiniz gibi bu sene Türkiye’den 500’e yakın il ve ilçe düzeyinde belediyede haftaya dair çeşitli etkinlikler yapıldı. İnegöl Belediyesi olarak yerelden katılım nasıl oldu?
Evet, daha önce de katılımcı olmuştuk. Avrupa Hareketlilik Haftasına ilk katılımımız “Birlikte Yürüyelim” sloganıyla 2019 yılında gerçekleşti. Vatandaşın projeyi sahiplenmesi ve aktif katılım sağlaması sonrası bu yılda Avrupa Hareketlilik Haftası’na katılma kararı aldık. “Herkes için sıfır emisyonlu hareketlilik” sloganıyla başlatılan bu seneki etkinliklere de pandemi şartlarına rağmen aktif ve kontrollü bir katılım sağlandı.
En çok katılım, haftanın dördüncü gününde gerçekleştirdiğimiz “Temizlik Farkındalık Çalışması” ve yedinci gün gerçekleştirdiğimiz “Bisiklet Turu”na oldu.
Bisiklet yolu projesiyle ilgili olarak İnegöl’de halihazırda kurulmuş bir bisiklet yolu yoktu diye biliyorum. Yeni bir proje midir?
Evet, yeni bir proje. Aslında İnegöl’ün bisikletle tanışması yıllar öncesine dayanıyor. Hem ekonomik koşullar hem de topografik yapının uygunluğu bisikletin kullanımını ulaşım aracı olarak ilçemizde ön plana çıkartıyor. Mevcutta yaklaşık 8 km’lik bisiklet yolumuz var ancak hem mevcut yolların konforlu sürüşe uygun olmaması hem de daha önce yapılan yanlış uygulamadan dolayı bisiklet kullanıcı profilinde istenilen seviyede artış sağlanamadı.
2020-2024 Stratejik Planı’nda şehirleşme politikaları kapsamında yaşanabilir çevreci şehirleri amaçlıyor ve bu kapsamda prestij cadde ve sokaklar oluşturmayı hedefliyoruz. Yaşanabilir çevre ve kimlikli şehirler oluşturulması için; trafik kaynaklı hava kirliliği etkilerinin azaltılması, ulaşımla ilgili trafik sıkışıklıklarına bağlı zaman kayıpları ve stres, gürültü kirliliği, trafik kazaları ve park yeri sorunlarının çözülmesi, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında, egzoz emisyonunun azaltılması, beden ve ruh sağlığının korunması, yaşam kalitesinin arttırılması ve çevre koruma bilincinin geliştirilmesi, aynı zamanda kent estetiğine katkı sağlanması amacıyla lastik tekerli ulaşım yollarının yerini çevreci alternatiflerin alması lazım.
İlçemizin sınırları içerisinde etaplı olarak hayata geçirmeyi planladığımız 106 km’lik bisiklet master planımız mevcut. 1 km’lik alanda pilot uygulamaya başlandı. Toplu taşıma entegrasyonumuz yakın gelecekteki hedeflerimiz arasında değil ancak ileriye dönük ihtiyaç kapsamında gündeme alınabilir.
Özellikle yaptığınız bisiklet ve oturma modülleri fikri nasıl ortaya çıktı? Bisiklet ve yaya dostu bir modül olduğunu görüyorum, tasarlarken önceliğiniz neydi?
“Bisiklet yollarını daha konforlu hale nasıl getirebiliriz?” sorusuyla tasarım süreci başladı. Oluşturmayı hedeflediğimiz 106 km’lik hat üzerinde her noktada aynı konforu kullanıcıya yaşatabilmek adına bulunduğu yere entegre olabilen modüler bir donatıya ihtiyacımız vardı. İnovatif kullanıcı çeşitliliği oluşturabilmek adına hem bisiklet kullanıcılarının hem de yayaların ortak yararlanabilecekleri farklı oturma gruplarına ve bisiklet parkına imkân sağlayabilen anlık duraklama noktaları ya da sosyalleşme mekânları oluşturmayı hedefledik.
Tek bir modülün farklı varyasyonlarıyla oluşabilecek çoklu ve estetik modüler bir donatı sayesinde bunu gerçekleştirebilecek bir fikir ortaya çıktı. Renkli, dinamik ve canlı olması da toplumun tüm kesimlerini buluşturmasını amaçladığımız ortak bir zemin oluşturmasını sağlayabilmesi için yapıldı. Biz ilk aşamada geri dönüştürülmüş malzemeleri kullanmadık ama bu donatıyı geliştirerek doğa dostu bir hale getirmek mümkün.
EKOIQ
