#ekoIQ Sivil Toplum İyi Örnekler Arttıkça Yeni Bir Ekonomik Alan Oluşuyor
Sivil Toplum

İyi Örnekler Arttıkça Yeni Bir Ekonomik Alan Oluşuyor

Girişimcilik, son dönemde özellikle sosyal girişimcilik, gençlerin ilgisini çekiyor. Daha anlamlı hayatlar yaşamak, yaratıcı ve üretken bireyler olarak kendi girişimlerini oluşturmak ve dünya sorunlarına çare aramak istiyorlar. Bu da gelecek için ümit vaat ediyor.

YAZI: Serra TİTİZ, Mikado Sürdürülebilir Kalkınma Danışmanlığı Kurucu ve Yöneticisi

Sosyal inovasyonun önemi son 10-15 yılda artmaya başladı; sosyal girişimciliği teşvik eden mekanizmaların sayısı da artıyor. Bunun ana nedeni mevcut sistemlerin dünyanın mücadele ettiği sosyal ve çevresel sorunları çözmekte yetersiz kalması. Yenilikçi, sistem değiştiren ve yaygınlaştırılabilir çözümlere ihtiyaç var. Bunu da bir sorunun çözümüne kendini adamış, sistem araçlarını kullanarak yeni çözümler geliştiren sosyal girişimciler yapabilir. 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi için tüm paydaşların aksiyon alması ve işbirliği yapması bekleniyor. Sosyal girişimcilerin sunabilecekleri de her zamankinden daha önemli bir rol oynayabilir. Tüm sektörlerin sosyal girişimleri desteklemesi ve kendilerinin de kurumsal girişimciliği teşvik etmesi, yaratıcı çözümlerin sayısını artıracak. Bu yüzden tanımlarda sıkışıp kalmadan, yaratıcılığı ve katılımcılığı artıran yaklaşımlar her zamankinden daha değerli.

Daha Anlamlı Hayatlar
Girişimcilik, son dönemde özellikle sosyal girişimcilik, gençlerin ilgisini çekiyor. Daha anlamlı hayatlar yaşamak, yaratıcı ve üretken bireyler olarak kendi girişimlerini oluşturmak ve dünya sorunlarına çare aramak istiyorlar. Bu da gelecek için ümit vaat ediyor.

Türkiye’de son beş-altı senedir girişimciliği teşvik eden destekler arttı; yenilikçi ve yaratıcı düşünme daha fazla kabul görüyor, farklı sektörlerin kaynak ve uzmanlıklarının birleşiminden faydalı çözümler doğabiliyor. İyi örneklerin sayısı da arttıkça yeni bir ekonomik alan oluşuyor.

Kârla Büyüme Anlayışı
Türkiye’de sosyal girişimci sayısının 100’lere yaklaştığını söyleyebiliriz. Şirket statüsünde kurulan girişimlerde de artış görülüyor. Yani sosyal girişimlerin kâr etmesi ve oluşan kârla büyümesi anlayışı gelişiyor; bu da ekonomik katma değerin artacağının bir göstergesi olabilir. Sosyal girişimcilerin hayatı kolay değil Türkiye’de. Çoğunun hem bir şirketi, hem de bir STK’sı bulunuyor. Ancak sosyal girişimcilerde sosyal fayda güdüsü daha yüksek olduğu için dayanıklılık oranı da girişimcilere göre daha yüksek. Dünya genelinde de bu böyle.

Sosyal girişimlerdeki gelişimi takip ediyoruz, iyi örneklerin sayısının arttığını görmek umudumuzu büyütüyor. 16 Haziran’da başlayan “Yatırıma Hazır Sosyal Girişimciler” kapasite geliştirme programımızla ileri seviye sosyal girişimleri yatırım almaya hazırlıyoruz. Eğitimlerin yanı sıra, mentorluk ve yurtdışı saha ziyaretleri yaparak yatırım alma kapasitelerini artıracağız. Program katılımcısı sosyal girişimcilerin hepsi pek çok destekten faydalanmış, girişimlerini büyütmüş girişimler. Artık özel sektör ve yatırım dünyasının sosyal girişimcileri fark etmeye başladığı bir döneme giriyoruz. Sektörün büyümesi için bu gelişme önemli.

Destek Olan Kurumlar Artıyor
Sosyal girişimcilik dünyada da bir trend; Türkiye de bu trendin bir yansımasını yaşıyor aslında. Pek çok kısıt var evet ama buna rağmen ekosistemin oluşmasına ve gelişmesine katkı sağlayan kurumların artması ve işbirlikleriyle yürütülen projeler sayesinde sosyal girişimci olmak isteyenleri destekleyen mekanizmalar da artıyor.

About Post Author