#ekoIQ Biyoçeşitlilik İzmir Körfezi’nde Denizanası Yoğunluğu
Biyoçeşitlilik

İzmir Körfezi’nde Denizanası Yoğunluğu

denizanası

İzmir Körfezi ve Foça kıyılarındaki denizanası yoğunluğu dikkat çekici boyuta ulaştı. Denizanası yoğunluğunda su sıcaklıklarının etkisinin olduğunu belirten Doç. Dr. Nurçin Killi, “Denizanaları ilkbahar aylarında poliplerden medüzlerin oluşmasıyla görülmeye başlar. Su sıcaklıkları ve besinin uygun olduğu bölgelerde sayılarını daha fazla artırmaktadır” bilgisini aktardı.

İzmir Körfezi’nde ve Foça kıyılarında denizin üzerini yüzlerce denizanasının (rhizostoma pulmo) kapladığı görüldü. AA’nın haberine göre, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurçin Killi, denizanalarının yaz ayları ve sonbahar boyunca Türkiye’deki sularda görülebildiğini belirtti.

“Su Sıcaklıklarının ve Besinin Uygun Olduğu Bölgelerde Sayıları Artıyor”

Doç. Dr. Killi, “Denizanaları ilkbahar aylarında poliplerden medüzlerin oluşmasıyla görülmeye başlar. Su sıcaklıkları ve besinin uygun olduğu bölgelerde sayılarını daha fazla artırmaktadır. İzmir Körfezi ve Foça kıyılarında görülen rhizostoma pulmo türü Akdeniz’in yerli türlerinden biridir. Şemsiye kenarı mavimsi menekşe rengi ile karakterize edilir. Özellikle Karadeniz, Marmara ve Ege kıyılarında yaz aylarında sayıları yüksek boyutlara ulaşır. Dolayısıyla normal bir durumdur. Dalga ve akıntıların etkisiyle de körfez ve koylara doğru sürüklenerek buralarda birikir. Hayat döngüleri bittiğinde medüzler sahile vurmaktadır” dedi.

“Ölü Olsalar Dahi Dokunmamak Gerekir”

Nurçin Killi, şemsiye çapları 60 santimetre ve üzeri olabildiği için denizanalarının insanlara temas etme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. Bunların ayrıca balık ağlarını tıkayarak ekonomik zararlara da neden olabildiğini dile getiren Killi, “Ölü olsalar dahi dokunmamak gerekir. Rhizostoma pulmo orta derecede yakıcı bir tür olup yanma, acı, kızarıklık, kaşıntı ve kabarcık oluşumuna neden olabilir. Alerjik bünyelerde bu etkiler daha yoğun hissedilebilir. Genel olarak denizanası temasında hemen sudan çıkılıp temas edilen bölgenin deniz suyu ile yıkanması gerekmektedir. Temas yüzeyi deniz kumu ile kaplanarak kredi kartı benzeri bir şeyle hafif hafif sürtülerek patlamamış olan yakıcı hücrelerin uzaklaştırılması sağlanmalıdır. Kesinlikle tatlı su ile yıkanmamalıdır. Her bünyenin alerjik reaksiyonu farklı olduğu için denizanası ile temas durumunda bir an önce en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmasını öneririm” uyarısında bulundu.

About Post Author